PART 13: Geri Dönüş

13.8K 456 40
                                    

“Kim gelmiş Katie?” Justinin sesiyle kendime geldim.

“Zayn.” Dedim kısaca. Birkaç dakika sonra Justin yanımıza gelince ikisininde gözleri kocaman oldu.

“J-Justin?” dedi Zayn şaşkınlıkla.

“Bak dostum üzgünüm, senden saklamak istemezdim ama Katie’ye söz vermiştim.” Dedi Justin mahçup bir ifadeyle. Ve bana dönüp ben-sana-demiştim bakışı attı. Sahte bir gülümsemeyle sırıttım ve omzuna bir tane geçirdim.

“Her neyse Megan’ı almaya geldik.” Dedi Harry düz bir sesle.

“Afedersin ama geleceğimi söylemedim.” Dedim kollarımı bağlayarak. “Ben geldiğim gibi geri döneceğim. Bradford’a dönüyorum.”

“N-ne? Saçmalama Megan! Buna hayatta izin vermem. Hem annem beni öldürür.” Diye bağırdı Zayn.

“Umrumda değil.” Dedim omuz silkerek. Harry kafa salladı ve Justine döndü.

“Dostum odasını gösterir misin? Eşyalarını almam gerek.” Deyince sinirden güldüm.

“Harry beni kışkırtma.” Gözlerimi kısıp ona baktığımda aynı şekilde karşılık verdi. Zümrüt yeşili gözlerindeki kararlılık beni delip geçmişti. Sıkıysa-yap gibi bakıyordu.

“Dolapta aldığım birkaç parça eşya var. Üst katta, sağdan ilk kapı.” Diye mırıldandı Justin. Harry içeri adım atacağı sırada Zayn ben giderim işareti verdi.

Justin Harry’yi içeri çağırırken ben sinirden mora dönmüştüm.

“Nefes al Katie.” Dedi Justin koltuğa otururken, Harry’de karşıdaki koltuğa oturmuş dijital çerçevedeki fotoğraflara gerilmiş yüz ifadesiyle bakıyordu.

“Kolaysa sen yap aptal!” diye tısladım dişlerimin arasından. Harry kaşları çatık halde bana bakıyordu. Aynı şekilde karşılık verdim.

“İşim bitti Meg.” Diyerek içeri Zayn girdi.

“Farkında mısınız bilmiyorum ama gelmeyeceğimi söylemiştim. Duyu organlarınız varken neden götünüzden anlamayı tercih ediyorsunuz?!”

“Katie..”

“Ne var Bibs?” diyerek ona döndüğümde kızardığını görüp gülmeye başladım. Başkalarının yanında ona bu şekilde hitap etmemeye söz vermiştim. Zayn’de gülmeye başlayınca onlara döndüm. Harry biz orda yokmuşuz gibi fotoğraflara odaklanmıştı.

“Bana öyle söyleme!” diyerek yastığı kafama fırlattı.

“Özür dilerim ben unutmuşum Bibs.” Deyince ayağa kalkarmış gibi yaptı ama o da gülüyordu.

“Artık gidelim mi?” dedi Harry.

“Justin onu ikna et lütfen. Biz burda bekliyoruz.” Dedi Zayn. Yüzünde gerçektekten üzgün bir ifade vardı.

“Gel Katie, biraz konuşalım.” Diyerek elini omzuma attı ve beni mutfağa çekiştirdi. Arkadan Harry’nin sinirle çıkan sesini duyuyordum ama ne dediğini anlayamıyordum.

“Katie, Zayn’in halini görüyorsun. Evet bir hata yapmış olabilirler ama o senin ailen –sen ne kadar inkar edersen et- Katie. Senin ona, onunda  sana ihtiyacı var. Bunu biliyorsun.” Dediğimde kafamı eğdim. Ne yapmam gerekiyordu.

“Peki, beni yine arayacak mısın?” dedim kirpiklerimin altından ona bakarken.

“Hey, tabi ki..Şşt gel buraya. Bundan sonra hayatında bende olacağım.” Diyerek ellerini yanaklarıma yerleştirdi ve gözlerimin içine uzunca baktı. Harika gözleri vardı ve ışıltıyla parlıyorlardı. Gülümsedim ve çenesine bir öpücük kondurdum. O ise hala beni bırakmamıştı. Gözlerime bakıyor ve birşeyler düşünüyordu sanki. Aklımdan geçen bir düşünce birden ağzımdan kaçtı.

“Seni, Justin Bieber olduğun için sevmiyorum. Seni hayatımı kurtardığın, en kötü günümde yanımda olduğun, beni sevdiğin, seni sevdiğim ve benim biricik Bibs’im olduğun için seviyorum.”

32 diş gülümsedi ve bana sıkıca sarıldı. Kokusunu içime çektim. Tahminimce onu uzun süre göremeyecektim. Veya sadece bir histen ibaretti. Ama bi-.. Öksürük sesiyle hızla birbirimizden ayrıldık ve gözlerinden ateş fışkıran Harry’ye döndük.

“Gidiyoruz.” Dediğinde kafa salladım ve Justine baktım. Bana gülümsedi. Aynı şekilde bende ona.

“Şimdi!” diye tıslayınca Justine “Görüşürüz.” Diye fısıldadım ve Harry’nin yanına gittim ve beni çekiştirmesine izin verdim. Normalde böyle bir şey yapmasına izin vermezdim ama şimdi sinirliydi ve sinirli olunca gerçekten korkunç olabiliyordu. Salona geldiğimizde Harry hızlıca bileğimi bıraktı ve sinirli gözlerle etrafı taramaya başladı. Buraya geldiğinden beri yaptığı gibi.

“Tek bir sorum var.” Diyerek ikisininde bana bakmasını sağladım. Justininde arkadan gelmiş bizi dinlediğini biliyordum.

“Rose hala o evde mi?”

AGAIN // h.sHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin