PART 4: Sevgili

16.2K 592 27
                                        

Bu şeydi… Francisco? Francisco mu? Tanrım bu da nereden çıktı şimdi? Burada ne işi vardı? Ah, ondan kaçısım yok muydu? Keşke Zayn'in sözünü dinleseydim. Daha ilk günden sorun yaşamaya başlamıştım işte! Lanet olsun. 

“Dostum nasılsın?” diyerek Zaynies sarıldı ona. O da gülerek sarılışına karşılık verdi. Sanırım beni daha görmemişti.

“İyiyim dostum. Buralarda ne işin var?” dedi gülerek.

“Ben burada yaşıyorum artık. Unuttun mu? Asıl sen burada ne arıyorsun?” diyerek yanıtladı onu Zayn.

“Ajansımı değiştirmek zorunda kaldım. Şartları en iyi olan ajans bu olduğu için teklifi kabul ettim. Ve buna bağlı olarakta buraya taşındım.” Dedi ve gözlerini grubun üzerinde gezdirmeye başladı. Nefesimi tuttum ve olucakları bekledim.. Keşke birkaç dakikalığına görünmez olabilseydim. Fakat tabi ki de hayatta istediğim hiç birşey olmamıştı. Bunun gibi imkansız bir isteğin de olmasını beklemiyordum. 

“Ah Megan? Seni burada görmeyi beklemiyordum.” diyerek diğerlerini aşıp yanıma geldiğinde yüzünde şaşkınlıktan çok mutluluk vardı. Ne yani beni gördüğüne sevinmiş miydi? Salak herif.

“F?”diye yanıtladım onu sakin olmaya çalışarak. Biraz rahatlamam gerekiyordu. Hem normal bir şekilde konuşursam, hiç birşey olmazdı. 

“Senin burada ne işin var?” Yüzündeki gülümsemeyle bana sorduğu soru sinirlerimi bozmaya yetmişti.

“Kuzenimi ziyarete gelmiş olamaz mıyım?” diye sert bir sesle onu tersleyince Zayn kaşlarını çatarak yanımıza geldi.

"Bradford'dayken bana buradan nefret ettiğini söylediğini hatırlıyorum." diyerek saçlarını düzelttiğinde ağzımdan bıkkınlık dolu bir ses çıktı.

"Bilirsin, o zaman daha küçüktüm ve doğru kararlar veremiyordum. Tıpkı sende olduğu gibi." Ağzımdan çıkanları ancak söyledikten sonra fark etmiştim. Yüce İsa! Bir şey yumurtlamaması için Francisco'dan korkarken asıl darbeyi indiren bendim. 

“Megan biraz sakin ol. Neden bu kadar kötü davranıyorsun. Onu severdin se- Dur bir dakika!" Zayn',n bağırmasıyla korkuyla ona döndüm. Söze normal bir şekilde başlamıştı fakat o da benim gibi söylediklerimi geç idrak etmişti. Bazen bu kadar zeki olmasını kıskanıyorum. Panikle bağırmıştım.

“Ne !?” 

“Burada neler oluyor böyle?" diyerek araya girdi Liam. Sıkılmışa benziyordu ki diğerlerinin de ondan bir farkı yoktu. Hepsi biran önce oturup bu manzaranın tadını çıkarmak istiyor olmalıydılar.

“Siz çıkmadınız öyle değil mi?” Zayn'in sorusu beni afallatıp, olduğum yerde çakılmama sebep olurken, Harry'nin katı sesini duydum. 

“Bu doğru mu?" Zayn'in sert bakışları beni delip geçerken, Francisco sakin bir tavırla konuştu. Onun bu halleri beni sinir ediyordu. Zaten ayrılmamızın en büyük ikinci sebebi buydu. Birincisi yaştan kaynaklanıyordu fakat bunu çıktıktan çok sonra farkedebilmiştim. 

“Önemli bir şey değil." Ona sinirle baktım ve susması için işaret yaptım. Ortamı sakinleştirmek adına en uysal sesimle Zayn'e baktım. 

"Sadece 2 hafta. Ve bunu yaptığımada yeteri kadar pişman olmuştum.” Dedim cılız çıkan sesimle. Konuşurken bile gözlerimi Zayn'den ayırmıyor arada hayal kırıklığıyla bana bakan Harry'e ise kaçamak bakışlar fırlatıyordum.

“Sana inanamıyorum Meg!” dedi Zayn kaşlarını çatarken.

“Büyütülecek bir şey değil.” Dedim sakince.

“Öyle mi?” dedi Francisco gözlerini kısıp bana bakarken.

“Öyle.” Dedim meydan okurcasına.

“Daha ne kadar burada bekleyeceğiz? Bunu otururkende konuşabiliriz.” Dedi Perrie yanımıza gelerek. Harry beklemeden önden kafenin içine girdi. Diğer çocuklarda onu takip etti. Sanırım hepsi yorulmuştu. 

“Zayn gitmeliyim, bunu daha sonra konuşalım." Francisco neredeyse koşarak yanımızdan uzaklaştığında yavaşça Zayn'e baktım.

“Bunu sonra konuşacağız Megan Katie.” Diyerek çatık kaşlı haliyle içeri girdi. Ne yapacağımı bilmeden bende içeri girdim ve Harry’nin karşısındaki yere oturdum. Suratıma bile bakmıyordu. Telefonda birisiyle konuşuyordu .Hemde canımlı falan? Ne yapmıştım ki şimdi ben? Her neyse. Bunu ona daha sonra sorabilirdim. 15 dakika içerisinde ne yiyebileceğimize anca karar verip, siparişleri söylemiştik. Sonunda! Diye iç çekerken gelen kız sesiyle herkes arkaya döndü.

“Merhaba.”

Kız gelip Harry’nin yanına oturdu. Çatık kaşlarımla olanları anlamaya çalışırken, Harry’nin söyledikleriyle neler olduğunu idrak ettim.

“Sonunda geldin sevgilim.”

AGAIN // h.sHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin