§Part 4§ - Forever Lose Them

910 29 12
                                    

(Öneri: Taylor Swift - I Knew You Were Trouble ♥)

Nick

"Nick beni bu işlere bulaştırma! Lütfen!" diye cıyakladı telefona. "Sen sadece dediğimi yapacaksın. Selena'nın orada olmasını ben sağlarım. Hiçbir sorun çıkmayacak Cait." dedim açıklayıcı ses tonumla. "Eğer böyle birşey yaptığımızdan Justin'in ya da Selena'nın haberi olursa ikimiz de onları kaybederiz." diye inledi. "Bu defa ebediyen." derken gözyaşlarını tutamadığına emindim. "Cait bana güvenmiyorsan başka birini bulabilirim. Tabi Justin onun olur." demem üzerine "Yapalım şunu!" diye cevabı yapıştırdı. "O zaman seni bekliyorum." dedim. "Geliyorum."

Birkaç dakika sonra kapının iğneleyici sesine doğru koştum. "Cait! Geçsene içeri." Ürkerek içeri girdi. "Rahat ol. İstediğin yere otur. Ben geliyorum." deyip mutfağa gittim. Birer kahve alıp geri döndüğümde ödüllerimin arasındaki küçük tacı inceliyordu. "Selena'dan aşırmıştım." dediğimde kıkırdadı. "İyi de bunu ne yapar ki o?" "Lisedeyken bahar kraliçesi seçilmiş. Turneye giderken onu da yanımda götürdüm. Aylarca döne döne onu aradığına eminim." diye açıklama yaptım. Tekrar kıkırdadı ama yüzündeki gülümseme anında silindi. "Sence plan işe yarayacak mı dersin?" Başımı aşağı yukarı salladım ve "Kesinlikle." dedim.

*

"Bu Justin'in yeni evinin bir krokisi. Justin'i terasa sürükleyeceksin. Eğer onu evin içinde öpersen Selena göremez." dedim krokiyi gözüne sokarcasına. "Ay tamam anladım. Ne zaman yapıyoruz?" dedi. "Ben Selena'ya, sen de Justin'e arkadaş gözüyle baktığını söyleyeceksin. İlk önce aralarını açmalıyız. Sen gidip de onu öpersen tekrar barışabilirler." derken gözlerinin daldığına yemin edebilirdim. "Peki ya beni iterse? Selena'yı tercih ederse? O zaman ona güveni artar ve kazanamayız." dedi. "Of Cait. Aralarını açacağız diyorum. Kavga edecekler. Seni geri çevirmeyecektir." "Umarım işe yarar." "Umarım."

Selena

"Nick olduğunu da nereden çıkarıyorsun! Belli ki biri eşek şakası yapıyor. Dalga geçme lütfen Selena!" derken evin içini gümbürdetti. "Dalga geçmiyorum! Tahminimi söylüyorum! Eğer bu taşın altından o çıkarsa sorarım Justin!" diye bağırdım onunkiyle aynı ses tonuyla. "Niye bana soruyormuşsun?! Başka insan mı kalmadı?!" dedi. Aşırı salak. "Justin bir cümlen diğeriyle çelişmiyor. Mantıklı konuş." diye bu defa ben evi gümbürdettim. "Tamam Selena tamam. Ne anlayacağımı anladım ben." dedi ve kapıya ilerledi. Ellerimi iki yana açıp "Nereye gidiyorsun?!" diye bağırdım. "Evime!" dedi. "Evime gidiyorum." diye ekledi daha kısık bir sesle. Ve kapıyı çarpıp gitti.

Harika Selena. Harika. Daha hayatına bile girmeden herşeyi darmadağın ediyor. Çok beceriklisin. Of Nick of. Eğer ilişkime birşey olursa sen yandın. Ciddi anlamda.

Belki de fazla abartıyordum. O salağın hiçbirşey yapacağı yoktu. Justin ve biz birbirimizi seviyorduk ve bundan ötesi de olmazdı. Belki de haklıydı. Sadece onu sevdiğimi sanıp kendimi kandırıyordum. Ama ikisi arasında seçim yapmak bana düşmüyordu. Kendi sorunları. Bana ne?

Biraz rahatlamaya ihtiyacım vardı. Biraz değil bayağı vardı. Spor eşofmanlarımı giyip kulağıma da kulaklığımı taktım. Saçımı salıp evden çıktım. Park. Park beni rahatlatırdı. Özellikle hafta içleri erken saatlerde buralarda kimse olmazdı. Palmiye ağaçlarının benimle konuştuğunu hissederdim hep. Ürkütücü anlamda değil. İyi anlamda.

Telefonumun tiz sesiyle müzik kesildi ve ekrandaki 'Nick' yazısını görünce çatlamak üzere olduğumu hissettim. Sinirle bir çığlık attım. Neden beni istiyordu ki? Neden beni rahatsız edip duruyordu? O turneye çıkarken geri döndüğünde yanında olmayacağımı söylemiştim. O da beni rahatsız etmeyeceğini söylemişti. Ama yine kuyruk oluyordu işte. Telefon hala çalmaya devam ederken sinirden ne yaptığımı bilmez hale gelmiştim. Telefonu yere sertçe attım. Anında sesi kesildi. Ayrıca paramparça olmuştu. Parktakiler böm böm beni izliyorlardı. "Ne var!?" diye bağırdım. "Ne var?! Herkes işine baksın."

Bu çocuğun amacı kesinlikle beni öldürmekti. Sinirden çıldırtmak, ya da beni katil yapmaktı. Onu gördüğüm ilk yerde paramparça etmek istiyordum. Ya hayır madem seviyorsun niye gittin o zaman? Salak da ondan. Bu bütün erkeklerin genlerinde var sanırım. İstediğini almak kadınların işidir. Erkeklerin değil.

---

Biraz sıkıcı bir bölümdü ama affedin. :D Nick'in planını tam olarak anlayan var mı? :D Aklımdakini yansıtabildiğimi sanmıyorum ama bence güzel oldu. :D Şarkıyla birlikte okuyanlar varsa paragraflara uyduğunu görürsünüz. :D Her neyse. Konuya giriyorum.

Ben kötü bir yazar olduğumun farkındayım ve Ankara'dan çekiştire çekiştire İstanbul'a getirdiğim kuzenim yanlışlarımı kontrol etti. Bu kadar ilgiyi bile hak etmediğimi onun ağzından duymak gerçekten hayal kırıklığıydı. Ama ben bundan sonra bana bir şans daha verebileceğinizi umup yüzünüzden gözünüzden öpüyorum. 

Bayramda ve sonrasında da İstanbul'da olmayacağım ve hikayeyle ilgilenemeyeceğim. Kuzenim benim yerime hikayemle ilgilenmeye söz verdi ve sözünü tutacağını umuyorum.

Eğer saçmaladığını düşünürseniz mesaj bırakın. :D - Arada bir kontrol ediyorum.- İyi şanslar, kuzen. İyi şanslar, okuyucularım. İyi şanslar Selena. ♥

Slow Down [Selena Gomez Fan Fic.]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin