Gözlerimi yavaşca açtım ve kendime geldim yatağımda yatıyordum son hatırladığım şey ise sahilde uyuyakalmamdı.
Görüntüler netleştiğinde birinin elimi tuttuğunu hissettim. Kafamı sağa çevirdiğimde birden Justin'i gördüm. Oturur pozisyonda uyuyordu ve elimi sımsıkı tutuyordu.
Güldüm ve ona doğru dönüp yüzüne doğru düşen saçı geriye doğru attım. Çekici bir yüzü vardı keskin yüz hatları, hoş bir şekile sahip olan burnu ,hafif çıkmış olan sakalları bal rengi gözleri ve sarı renk saçları ile oldukça yakışıklıydı. Birden hareket ettiğinde gözlerimi hemen kapattım ve uyuyor gibi yaptım.
Ama o uyanmamıştı sadece kafasını öbür tarafa çevirmişti. Artık uykum kaçtığı için elimi yavaşca çektim ve örtüyle Justun'in üzerini örtüp yataktan kalktım.
Tam kapıdan çıkarken bir şey unuttuğumu fark ettim. Ve geri dönüp yanağına teşekkür amaçlı bir öpücük kondurdum.
Kapıdan çıkarken uyandı ve seslendi
"Sasha?"
"Ah Günaydın"
"Daha iyi misin? "
"Evet..evet teşekkür ederim"
"Önemi yok" gözlerini kapattı ve boynunu tuttu
"Dün yanımda uyumuşsun"
"Gece bir kabus gördün sanırım"
"Evet çoğunlukla olur..boynun mu ağrıyor? "
"Uh biraz"
"Ben sana krem getireyim"
"Olur" bodrum katına indim ve boydan uzun dolabin kapağını açıp gerekli olan kremi dolaptan aldım ve yukarı çıktım oldukça büyük bir dolapta ve ne arasan bulabilirdin. Hepsi önlem için
"Geldim" yavaşca yanına yaklaştım
"Sürmemi ister misin?"
"Aslında iyi olur" yatakta oturur pozisyona geldiğinde ayaklarını aşağı doğru sarkıttı bende yatağın üstüne çıkıp dizlerim üstünde durdum ve arkasına geçip kremi yavaşca boynuna sürmeye başladım yüzünün buruştuğunu karşıdaki aynadan görebiliyordum.
"Işte bitti"
"Saol Sash"
"Rica ederim" lavaboya girip ellerimi yıkadım ve yeniden bodruma inip kremi yerine bıraktım her şey yerinde olmalıydı. Evet kesinlikle.
Justin odanın kapısında dikilmiş kendine gelmeye çalışıyordu bende odamın karşısında ki misafir odasının karşısında durdum yani Max'in kaldığı yer.
Kapıyı açtım ve içeri zıplayarak bağırdım
"Günaydın Max!!" Fakat içeri girdiğimde kimse yoktu ve yatak hiç bozulmamıştı.
"Max?" Justin yanıma gelip odaya baktı
"Sanirim gece gitmiş"
"Ama neden?"
"Belki de işi çıkmıştır" yatağın başına geldiğimde bir not olduğunu fark ettim ve hızla okudumGece geldiğinizde çok yorgundunuz yarım saat sonra odana geldiğimde uyuduğunuzu gördüm ve sevgilimin yanına gittim eğer uyanmış ve bu notu okuyorsanız. GÜNAYDIN!
NOT: Bugün uğrayamayabilirim. Pizza dolapta ;)Notu yerine bıraktım ve gülümseyerek konuştum
"Ah Max..benim çılgın zencim!" Justin de bir kahkaha attı ve aynada saçlarını düzeltti.
"Ben bir şeyler hazırlayayim"
"Birazdan yardıma gelirim"
"Hayır gerçekten ben hallederim"
"Emin misin?"
"Evet"
"O zaman ben duş alsam"
"Tabi..keyfine bak"
"Tamam" göz kırptı ve odadan çıktı. Ah biri şuna göz kırpmayı kesmesini söyleyebilir mi?!Mutfağa indim ve waffle yapmaya karar verdim. Ama önce bir şey bilmem gerekiyordu yeniden yukarı çıktım ve banyonun kapısını tıklattım
"Justin? "
"Efendim!"
"Şey çikolata sever misin?"
"Ihm fazla değil!"
"Tamam" vee yeniden aşağı indim şu iki gün içinde sanırım iki kilo vermişimdir.
Waffle'i yaptıktan sonra tabaklara koydum ve üzerine karamel sosu döküp şekerlerle süsledim. Onları masaya bıraktıktan sonra iki kahve yaptım.
Masaya bir kaç şey daha koyduktan sonra ellerimi belime koyup gururla hazırladığım masaya baktım
"Vay be. Ben neymişim?" Parmağımda ki çikolatayı yalayıp yukarı çıktım ve odama girdim. Ve girmemle yarı çıplak Justin'i görmem bir oldu. Üzerinde bir şey yoktu altında ise sadece bol bir eşofman vardı. Gözlerimi kapatıp arkama döndüm
"Özür dilerim b-ben kapıyı çalmalıydım" kıkırdadı ve konuştu
"Önemi yok" geri ona doğru döndüm o da üzerine V yaka bir t-shirt geçirdi ve bir nefes verdi
"Kahvaltı hazır"
"Geliyorum" aşağı inip mutfağa girdim ve su dolu sürahiyi masaya bıraktım bir bardak getirmediğimi gördüğümde mutfağa gittim ve dolabı açıp bir bardak daha aldım. Arkamı dönmemle Justin'i görmemle bardak elimden kayıverdi fakat Justin hızlı bir hareketle bardağı tuttu ve kaşlarını havaya kaldırdı ben ise tuttuğum nefesimi verdim.
"Sakar biriyim"
"Belli" bardağı masaya koydu ve konuştu
"Vay canına baya yeteneklisin"
"Eh öyleyim" deyip güldüm o da güldü ve masaya oturdu. Ben de çatal ile bıçağı elime alıp waffle den bir parça kestim ve ağzıma attım. Gerçekten leziz olmuştu. Wafflei kesmeye uğraşırken kendi kendime düşündüm ya nasıl yetenekli bir kızım ben Hayır yani yalnız yaşıyorum çok da yemek yapmam ama suna bak ya nasıl lezzetli olmuş!