8-

50 4 0
                                    

Hızla içeri girdim ve yukarı çıktım
"Bekleyin!" Lucas' ın odasına girdiğimde Lucas uyuyordu yanında ise bir doktor vardı
"Kimsiniz?"
"Ben Sasha..neler oluyor o iyi mi?"
"Üzgünüm durumu kötüleşiyor ve elimizden bir şey gelmiyor"
"Kanserin tedavisi olmalı! "
"Bay Lucas tedavi olmak istemiyor"
"Ne? Siz dalga mı geciyorsunuz?!" Sesimi yükselttiğimde Lucas uyandı
"Sasha?"
"Geldim Lucas yanındayım" yanına gittim ve elini tuttum
"Sözünü tuttun geldin"
"Neden tedaviyi reddediyorsun?"
"2-3 yıl eziyet çekerek hastanelerde geçirmek istemiyorum ölmeyi tercih ederim"
"Sakın sakın öyle deme"
"Demek Justin ile ayni evdesin"
"Nerden biliyorsun?"
"Haha ölüm döşeğinde olabilirim ama her saniye takip ediliyorsun unutma"
"Ah Lucas"
"Hadi git Jeremy seni bekliyordur" gülümsedim ve ayağa kalktım
"Bir dahaki sefere görüşürüz"
"Görüşürüz" evden çıktım ve arabaya bindim. Lucas cidden iyi görünmüyordu rengi solmuştu dudakları kuruydu gözleri mosmordu..

Ben bunları düşünürken eve gelmiştim bile anahtar ile içeri girip kapıyı kapattım
"Ben geldim! "
"Sasha! Bağırma" Justin beni uyardığında ona baktım Jeremy onun göğsünde uyuyordu küçük eli Justin'in tişörtünu sımsıkı tutuyordu.
Justin ise ordan oraya dolaşıyordu
"Tanrım.."
"Sessiz ol dedim sanırım uyudu" onu yavaşça kucağıma aldım ve yukarı çıkıp odama girdim.
Onu yatağa yatırıp üstünü battaniye ile örttüm yanına da düşmemesi için bir sürü yastık dizdim
"Iyi geceler yakışıklı" alnından öptükten sonra kapıyı aralık bırakıp aşağı indim.
"Vay canına iyi bebek bakıyorsun"
"Sen gittikten sonraki 1 saati nasıl geçirdim biliyor musun?! Şuna bak" kolunu gösterdiģinde kolunda tırnak izleri gördüm.
"Kolumu cırmaladi!"
"O daha bebek..anlamıyor"
"Öyle mi? Bunu yaparken katil bebek çaki gibi kahkaha atıyordu ama..?" Güldüm ve koltuğa oturdum
"Nasıl uyuttun?"
"Süt ve biraz oyun..onu yordum yani"
"Tamam bundan sonra yalnız kalmasaniz iyi olacak sanırım"
"Bencede..yüzüme de zarar gelsin istemiyorum"

Ertesi gün

Saat 8 olmuştu ve ben yine Jeremy ile Justin'i yalnız bırakıp alışverişe gitmiştim ama kısa süreliğine. Neyse bunları boşverip arabadan indim ve anahtar ile kapıyı açıp içeri girdim.
Girmemle elimdeki poşetlerin ve çantamın yere düşmesi bir oldu.
Yerde mumlar vardı. Masa kırmızı güllerle süslenmişti ve gayet lezzetli yemekler vardı. Ortamda ise loş bir ışık vardı.
Justin merdivenlerden kucağında Jeremy ile indiğinde ağzımı kapattım. Justin'in üzerinde siyah bir ceket vardı Jeremy'nin ise tam aksine beyaz bir ceket vardı.
"Tanrım! Justin neler oluyor? "
Jeremy'i koltuğa bıraktı ve yanıma gelip ellerimi tuttu
"Bak Sasha belki anlamayacaksın..ama beni kendine aşık ettin. Hareketlerin tavrın sakarlığın gözlerin saçların her şeyin seni bana çekiyor. Belki bu yanlış ama umrumda değil seni seviyorum ve hiç bıkmadan mavi gözlerine bakmak istiyorum"
"B-ben ne diyeceğimi bilmiyorum bu..bu çok güzel bir süprizdi. Ve sana bir şey söyliyim mi? Sanirim bende senin bal rengi gözlerine aşık oldum Justin Bieber"
"O zaman sonsuza kadar-"
"Birlikte" diye cümlesini tamamladığımda gülümsedi ve dudağıma küçük bir öpücük bırakıp geri çekildi
"Bay Jeremy'nin de size bir süprizi var" Jeremy'i kucağına aldı ve bana döndü küçük elleriyle bir gülü tutuyordu.
"Ah aman Tanrım" güldüğümde Jeremy gülü ağzına götürdü o sırada Justin elini tuttu
"Hayır Jeremy bey efendiler böyle yapmaz seninle ne konuşmuştuk?" Jeremy Justin'e baktıktan sonra gülü yere attı ve bir kahkaha attı
"Jeremy sen beni hiç dinlemedin mi?" Jeremy'i ben kucağıma aldım ve güldüm. Justin de gülü alıp masaya bıraktı ve Jeremy'nin koluna şaka amaçlı uzaktan yumruklar attı.
"Tamam bu kadar şaka yeter" deyip Jeremy'i geri çektim ama uykusu var gibi duruyordu. Başını göğsüme yasladı ve bir eli ile yeniden bluzumu tuttu hep öyle uyuyordu zaten.
"Jeremy'nin uykusu geldi"
"O zaman uyutalım"
"Uyutalım?"
"Evet hadi gel" elimi tuttu ve beni yukarı resmen sürükledi.
Benim odama girdik. Jeremy'i yatağa yatırdım ve yanına uzanıp dirseğim ile başımı yukarda tuttum
"Büyüyünce bütün kızların onun peşinden koşacağına eminim"
"Evet belki" Justin de yanına uzandı ve Jeremy'nin elini tuttu tabi o da hemen Justin'in baş parmağını sıkı sıkı tuttu.
Benim ise onu gördükçe uykum gelmeye başlıyordu.

Justin'in Ağzından

Bir ağlama sesiyle uyandım ve gözlerimi ovuşturup yatakta oturur pozisyona geldim Jeremy ağlıyordu Sasha ise hala uyuyordu. Uyanmaması için Jeremy'i kucağıma aldım ve havaya kaldırdım
"Bir bebek neden bu kadar çok ağlar?" Onu omzuma yatırıp odadan çıktım ve aşağı indim.
"Hey benimle sabah yürüyüşüne çıkmak ister misin? " mırıldandiginda tekrar konuştum
"Bunu evet olarak kabul ediyorum" yukarı çıkıp hızla üzerime eşofman giydim ve Jeremy'nin de üzerine montunu giydirip küçük ayakkabılarını ayağına geçirdim
"Gel bakalım" onu kucağıma aldım ve evden çıktım hava çok soğuk değildi ama sonuçta o küçük bir bebekti hemen Üşüyebilirdi. Jeremy'i sol koluma alıp sağ elim ile Sasha ya mesaj attım
'Merak etme biz yürüyüse çıktık ;)' telefonu cebime sokup sahile doğru yürümeye başladım Jeremy ise meraklı gözlerle etrafı izliyordu. Sanırım dışarıdan görúnüşüm fazla komikti çünkü Jeremy kucağımda fazlasıyla küçük duruyordu.
"Hey Bieber!" Ses ile sağ tarafıma baktım lanet olsun bu Arthur du
"Ne istiyorsun?"
"Sen hangi ara çocuk yaptın ha"
"Benim değil ve olsa bile bu seni ilgilendirmez"
"Seninle işim bitmedi demiştim Bieber"
"Bende umrumda değil demiştim"
"Bana bak Bieber eğer benimle uğraşırsan üzülürsün. Sevdiğin ailen herkes benim elime geçer ve kaybeden yine sen olursun"
"Su ana kadar hiç kaybetmedim Arthur, ve eğer çevremdekilere zarar vermeyi aklından bile geçirirsen o küçük beynini sana yediririm"
"Her neyse. Bebek yakışmış ama dikkat et de ona da zarar gelmesin"
"Ya önümden çekilirsin yada seni suracıkta gebertirim"
"Aa küçük bir bebeğin önünde mi? Çok ayıp. " Jeremy'i yandan geçen kızın kucağına verdim ve Arthur'a bir yumruk attım yalpaladığında bana doğru bir yumruk salladı. Refleks olarak yumruğunu tuttum ve dişlerim arasından tısladım
"Sana defol git dedim Arthur emin ol yeni uyandım ve enerjim gayet yerinde daha fazlasını istemezsin"
"Sabırlı ol Justin" dedi ve gitti. Jeremy'i tutan kızıl saçlı kız ise şaşkın şaşkın bakıyordu
"Tanrım! "
"Özür dilerim ve onu tuttuğunuz için de teşekkürler" deyip Jeremy'i kucağıma aldım ve gözlerimi devirip giderken seslendi
"Hey baksana"
"Evet?"
"Bebek senin mi?"
"Ilgilendirir mi?"
"Evet"
"Hayır"
"En azından adını söyle?"
"Ah..Justin adım Justin tamam?"
"Belki biraz konuşuruz ha? Kaslı erkekleri severim. Ve sert olanları yani senden hoşlandim" deyip bir adım yaklaştı ben ise tek kaşımı kaldırdım
"Kadın sapıklardan biri misin? Yürü git başımdan kızıl"
"Sapık falan değilim seni sevdim sadece"
"Tipim değilsin" deyip ona doğru yaklaştım ve yüzüne nefesimi üfleyip konuştum
"Çünkü senden çok daha iyisine sahibim" dedikten sonra göz kırpıp yeniden gözlerimi devirdim ve sahile doğru gittim
"Üzgünüm Jeremy" denizin kenarına gittim ve suya doğru eğildim Jeremy ise suya elini sokup gülüyordu bu benim de gülümsememi sağlamıştı
"Tanrım Justin?"
"Ah yine kim-..Yavonne?" Bikinili bir kız gördüğümde yüzüne baktım ve Yavonne olduğunu anladım
"Aman tanrım uzun zaman oldu" kollarını boynuma doladığında elimi beline koydum.
"Seni özledim"
"Öyle mi?"
"Evet..lütfen bana senin oğlun olduğunu söyleme"
"Neden?"
"Şaka mı yapıyorsun? "
"Benim değil"
"Ah sevindim"
"Niçin?"
"Demek ki hala seni geri kazanmak için şansım var"
"Yok"
"Eskisinden daha tatlı olmuşsun"
"Ben hep öyleyim"
"Sevgilin yok değil mi?"
"Geç kaldın"
"O kızı sevmiyorsun Justin! " tanrım neden hep bugün böyle oluyor ki?!
"Ne?"
"Beni unuttun mu?"
"Evet"
"Bana sarıldın"
"Çünkü kibar biriyim"
"Benden vazgeçemezsin Bieber, o kızdan ayrılacaksın"
"Sana fazla yüzmek iyi gelmemiş galiba"
"Justin ben ciddiyim"
"Senden kurtulmak için ne yapmam gerekiyor? "
"Bu gece *** barda bir parti var oraya benimle gel"
"Ah"
"Yoksa o kızı bulurum ve sizi ayırırım tatlım"
"Tehditleri sevmem ve bunu yapamazsın"
"Peşini bırakmam"
"Ah lanet olsun tamam şimdi defol git!" Gittiğinde yere oturdum
"Ne yapacağım ben Jeremy?"
"Da-da"
"Ne dedin sen?" Hey dada ne oluyor? Az önce o konuştu mu?!
"Dada da ne oluyor?" Güldüğünde ayağa kalktım ve hızlı adımlarla eve gittim
"Hey sizi bekliyordum"
"Az önce Jeremy bana da-da dedi?!"
"Tanrım ilk kelimesini mi söyledi yani?!"
"Sanırım öyle"

İhanetHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin