17-

32 3 0
                                    

Odamdaki beyaz yatağa oturdum ve derin bir nefes verdim 1 aydır bu hastanede tedavi görüyordum. Kendimi daha iyi hissediyordum. Justin'den zaten hiç haber almamıştım. Annem ve babam sürekli ziyarete geliyorlardı. Burda değiller tabi ama uçağa binip geliyorlar onlara minnettarım.
"Ilac vakti" gülümsedim ve masadaki hapları teker teker yuttum.
"Daha iyi misin?"
"Evet sanırım"
"Bunlardan biri tedavin diğeri baş ağrın için." Tekrar gülümsedim ve yatağa oturdum üzerimdeki beyaz elbise gibi şey hiç rahat değildi
"Ee Dr.Sullivan ile terapi nasıldı"
"Bana eve dönünce odamı değiştirmemi ve olan her şeyi bir rüya gibi animsamamı söyledi" tebessüm etti ve aklına bir şey gelmiş gibi konuştu
"Ah unuttum. Bir misafirin var"
"Kim?"
"Bay Rivers" kaşlarımı çattım öyle birini tanımıyordum. Hemşire dışarı çıktı ve elektrikli kapının açılma sesi duyuldu. Yatağa oturdum. Içeri Justin girince ağzım bir karış açıldı. O ise beni baştan aşağı süzdü.
"Justin?" Dolmuş gözlerle bana baktı
"Nasılsın?"
"Hastanede terapi gören birine bunu soramazsin" deyip tebessüm ettim o ise karşımdaki sandalyeye oturdu. Emily'i öptü diye ondan nefret etmiyordum.
"Niye burdasın?"
"Seni çok zor buldum Destiny Bloom"
"Ismimi kullanmak istemedim"
"Bende" sürekli olarak bana bakıyordu ben ise başım önde duruyordum. Yavaşça fısıldadı
"Seni özledim" yutkundum ve ona baktım
"Emily nasıl? "
"Hala onu mu soruyorsun? Ilişkimizi bitiren o!" Başımı sağa sola salladım
"Ilişkimizi bitiren sensin. Onu öptün benimle birlikteyken"
"O beni öptü"
"Evet sende onu öptün" göz devirdim
"Seni sevdiğimi anlamıyor musun? Sensiz yapamıyorum"
"Justin Bieber sevgilisini kaybedince üzüntüden her gün içmeye ve kızlarla takılmaya başladı" dişlerini sıkarak bana baktı ve tısladı
"Evet!"
"Iyi!" Camın kenarına gittim bir süre sonra ona döndüm
"Her gün kızlarla mı takılıyorsun?"
"Bazen" gözlerimi kapattım
"Gitmelisin"
"Sash!" Çekmeceden aldığım haplardan iki tanesini ağzıma attım ve bir bardak su içtim
"O da ne?"
"Olanları unutmamı sağlıyor"
"Eskiden olanları unuttun mu?" Sinirleniyordum
"Bir adam bana dokundu ve ben hiçbir şey hatırlamıyorum"
"O öldü" hızla ona döndüm
"Ne?"
"2 haftadir onunla bizzat ilgileniyorum sana yaptığı her şeyi bin kat fazla ödedi. Ve onu Cehennem'de görüşmek üzere yolladım" içeri terapistim girdi
"Dr.Sullivan" gülümsedi ve kapıyı kapattı
"Ne işiniz var burda?" Bana bir dakika işareti yaptı ve konuştu
"Justin? "
"Beni nerden tanıyorsun?" Beni gösterdi
"Sevgilin bahsetdi" araya girdim
"Artık değil bunu size söyledim"
"Seninle konuşmak istiyordum Justin."
"Ne hakkında"
"Benimle gel lütfen" ikisi de odadan çıktıklarında bir ben kalmıştım. Yine.

Justin'in Ağzından

"Evet Justin Sasha'dan bahsedelim neden ayrıldınız?"
"Bunu zaten biliyorsun"
"Senin ağzından duymak istiyorum" derin bir nefes aldım
"Onu aldatmadım ama öyle anlaşıldı" başını olumlu anlamda salladı
"Istedigim cevap buydu. Eğer onu aldattım deseydin olanları kabullenmiş sayılırdın sen onu seviyorsun"
"Tabikide seviyorum ama her saniye kaçırılma olayından bahsediyor bu benim suçum mu?"
"Oraya seni kurtarmak için gitmişti Justin"
"Biliyorum" bir süre sonra tekrar konuştu
"Sasha sana kayıp ikizi Sara dan mutlaka bahsetmiştir..peki onu kaçıran adamın onu ikiziyle tehdit ettiğini biliyor muydun?"
"Ne?!" Bunu gerçekten yapmış mıydı?
"Ona Sara'nin bu fotoğrafını gösterdi" resimi bana uzattığında inceledim. Sasha ile ayırt edilemeyecek kadar benzeyen Sara yatakta oturuyordu ve ağlıyordu
"Tanrım. Sash'in en hassas noktası ikiziydi"
"O adam-"
"Kevin" adını söylediğimde devam etti
"Kevin Sasha'ya burdan isterse çıkacağını onu serbest bırakacağını söyledi"

1 Ay Önce

Pislik adam bana doğru yaklaştı ve gülümsedi
"Seni serbest bırakacağım bunu ister misin?"
"Doğru mu söylüyorsun?"
"Ah bir insan bir insana neden yalan söyler ki?"
"Eger o insan bi katilse ve pisliğin tekiyse yapabilir" diye yüzüne tükürürcesine konuştuğumda yine sırıttı
"Tatlım eğer o adam bir pislikse ve katilse belki de onunla böyle konuşmamalısın" yüzümü buruşturarak ona baktığımda tekrar iğrenç sesi duyuldu
"Burdan çıkmak ister misin?"
"Evet" diye anında cevap verdiğimde bir resimi bana uzattı. Resimdeki ben değildim bu Sara'ydı ve yatakta oturmuş ağlıyordu
"S-sara"
"Su an elimde rehin. Dışarı çıkarsan o ölür"
"Onun suçu yok bırak onu sersem!"
"Hala serbest kalmak ister misin?"
"Asla.ona dokunma yoksa burdan çıkmayı beklemeden seni gebertirim" yanıma oturdu
"Bana bu kadar sert olma"
"Tam bir süzme salaksın burdan çıktığımda polislerin ellerinin yakanda olacağını biliyorsun" gülümsedi
"Sert kızları seviyorum. Ama uslu olanları"
"Bundan banane" ondan nefret ediyordum şu an ayağa kalkıp kaçmak istiyordum ama vücudum artık daha fazla acıya dayanamazdı
"Çok acıyor mu?" Diyerek karnımı gösterdi. Başımı olumsuz anlamda salladım. Göz yaşlarım ardı ardına akıyordu
"Sen hayatımı bitirdin sevdiğim adamı öldürdün"

Onu pür dikkat dinlerken bunlar olduğuna inanamıyordum. Anlatmaya devam etti
"Ve Sasha ona sen benim sevdiğim adamı öldürdün dediğinde Kevin'in cevabı ne oldu biliyor musun?" Başımı olumsuz anlamda salladığımda Dr.Sullivan'ın sözünü kesen arkadan gelen ses oldu
"Sevdiğin herkesi kaybedeceksin. Sara'yi da bulmadan kaybedeceksin. Justin seni hiç sevmedi ona güvenmemeliydin. Onun yüzünden burdasın" sesin geldiği yöne döndüğümde Sasha'yı gördüm. Kapıya yaslanmiş ifadesizce buraya bakıyordu. Dr.Sullivan ayağa kalkıp konuştu
"Sasha. Ne zamandır burdasın?"
"En başından beri"
"Bunlari unutman gerek yeniden hatirlaman değil" omuz silkti ve dudaklarını birbirine bastırdı ve sessizce konuştu
" Olanları unutmam o şeylerin yaşanmadığı anlamına gelmez" onun yanına gidip sarılmak istiyordum ama yapamazdım. Sara'yi mutlaka bulmam gerekiyordu
"Ikizimi bulmadan kaybettim" dedikten sonra dolu gözleriyle yanımızdan ayrıldı.
"Dr.Sullivan Sasha için endişeleniyorum"
"Justin o burda güvende..yoksa kendine daha önce zarar mı verdi?" Başımı yavaşça olumlu anlamda salladığımda önündeki deftere bir şeyler yazdı
"Neden bunu not ettin?"
"Bu Sasha'nın burda kalma zamanını uzatabilir" ayağa kalktığında defterinin arasından bir kağıt yere düştü. Kağıdı görünce anında kükredim
"Deli raporu mu?!"
"Justin dinle-"
"Sasha deli değil onu burda deli diye tutamazsınız o buraya tedavi olmaya geldi!"
"Bak Sasha çok şey yaşadı ve tedaviler artık onda işe yaramıyor. Sen görmüyorsun ama o iyi değil. Bir şeyler yapmazsak..kontrolden çıkabilir"
"Kontrolden çıkabilir de ne demek?"
"Kısa süreli nöbetler, krizler ve bunun gibi şeyler Justin. Tedavi artık onda işe yaramıyor"
"Onun bana ihtiyacı var ilaca veya tedaviye değil"
"Bırakın bir kaç gün yanında kalayım"
"Justin burasi otel değil. Hastane" başımı sağa sola salladım
"Lütfen" sıkıntıyla nefes verdi.
"Tamam sadece 1 gün. İşler kötüye giderse onu görmene müsade etmem" odaya doğru gidecekken beni uyardı
"Justin seni bir konuda uyarmam lazım"
"Neymiş o?"
"Sasha bazen çok agresif olabiliyor. Bazen ise sesini bile çıkarmadan bir noktaya bakakalıyor. Yaşadıklarını hatırlıyor, birden bire çığlık atmaya başlıyor. Böyle zamanlarda ona farklı şeyler söyle ve hemen hemşirelere haber ver" ona iyi geleceğimi biliyordum. Hızla odasının kapısından içeri girdim yatakta yatmış uyuyordu. Kapıyı kapattıktan sonra yanına yattım ve kollarımı arkadan beline doladım. Teninin kokusu yeniden beni hayata döndürmüştü. Sarı saçları ve inanılmaz gülümseyişi siyah beyaz hayatıma renk katıyordu. Kahkahaları tek duymak istediğim sesti. Mavi gözleri tek bakmak istediğim şeydi..

İhanetHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin