Zili çaldım bir kaç dakika sonra Justin kapıyı açtı.
"Ne oldu sana?" Cevap vermedim ve gözlerimi sımsıkı kapatıp boynuna sarıldım. Kapıyı eliyle kapattı ve kollarını belime sardı, şu an konuşmak istemiyordum sadece birinin yanımda olmasını istiyordum.
"Gel buraya" bacaklarımı beline sarmamı sağladı ve yukarı çıkıp yatağa oturdu.
"Ağlama" elleri ile yüzümü avuçları arasına aldı ve alnını alnıma dayadı
"Senin gözünden düşen her damla yaş benim kalbime düşüyor ve orayi yakarak eritiyor"
"Ben-"
"Bir şey söylemek zorunda değilsin sadece sarılıp uyuyabiliriz tamam mı? " başımı olumlu anlamda salladım ve onun yanına yatıp başımı göğsüne yasladım
"Biraz dinlen hadi" dediğini yaptım ve gözlerimi kapattım ona her zaman güvenebilirdim..
Gözlerimi açtığımda saate baktım gece 3 tu. Yavaşça yataktan kalktım ve aşağı indim, son basamağı indiğim sırada bir kaç ses duydum ve iki merdiven geri çıkıp beklemeye başladım evde biri mi vardı? Yanda duran vazoyu elime aldım ve korkmus bir şekilde beklemeye başladım yukarı çıkacağım sırada bir el ağzımı kapattı. Elini ısırıp bağırdım
"Justin!" Ağzımı bantladı ve beni yere itti gözlerim kapanmak üzereyken merdivenlerden inen Justin'i gördüm ellerini cebine soktu ve sert bakışlarla bana baktı neler oluyordu? Yardım et Justin lütfen!
Sert bir şekilde konuştu
"Bitir işini"
Justin'in Ağzından
Gözlerimi açıp Sasha'ya baktım titriyordu ve gözünden yaşlar akıyordu yavaşça onu dürttüm
"Bebeğim?" Uykusunda ağlıyordu kötü bir rüya gördüğü açıktı
"Sasha uyan" hafifce sayıklamaya başladı
"Yapma..Justin..yardım et" yardım et mi? Elini avuçlarim arasına aldım
"Sasha kendine gel ben yanındayım" bağırarak uyandı
"Justin! " korkuyla nefes aldığında boşta kalan elini de tuttum ve bana bakmasını sağladım
"Geçti tamam mi sadece bir kabustu ben senin yanındayım" hızla bana sarıldı ve tişortümü sıktı
"Beni sakın bırakma"
"Bu aptalligi bir daha asla yapmam" oturur poziysona geldim ve alnına bir öpücük bıraktım. Başı hala göğsümde dururken derin nefesler alıp veriyordu
"Şşt sakin ol" kollarım ile ince belini sardim ve yavaşça konuştum
"Sen uyuyana kadar bekleyeceğim tamam mı?" Başını kaldırdı ve buruk bir gülümse gösterip dudaklarıma bir buse bıraktı. Gülümsedim ve göz yaşlarını baş parmağım ile sildim ona ağlamak hiç yakışmıyordu onun ağlamasina dayanamıyordum ve resmen kalbim sıkışıyordu
Beni o kadar çok sıkıyordu ki ne rüya gördüğünü merak ediyordum
"Ben bir çukura düştüm ama seni de bu bataklığa çekmeyeceğim söz veriyorum"
Sabah
Bir çığlık ile gözlerimi açtım ve yanıma baktım bomboştu
"Sasha?" Ayaga kalktım ve banyoya baktım kimse yoktu. Çığlık aşağıdan geliyordu değil mi?
Koşarak aşağı indim mutfakta salonda hiçbir yerde yoktu
"Sasha!" Bahçeye çıktığımda güzel bir manzara ile karşılaştım Sasha yanında küçük bir köpek onun başını okşuyordu.
"Ne oldu?"
"Tabaklari masaya yerlestirirken bu küçük şey birden üstüme atladı ve" elini gösterip devam etti eli kanıyordu
"Tabak kırıldı" kollarımı hızla ona sardim
"Tanrım sana bir şey oldu sandım iyisin değil mi?" Elini yanağıma koyup gülümsedi
"Justin sakin ol sadece birden korktum ve çığlık attim uyandırdığım için Üzgünüm"
"Kahvaltı mi hazırlıyordun?"
"Evet" köpeğe baktığımda bir tasması olduğuna gördüm ve eğilip başını oksadim. "Gina"
"Bir sahibi var"
"Öyle mi?"
"Evet tasmasında Gina yazıyor" ellerini beline koydu ve dudağını ısırdı
"Sahibi nerede acaba?" Omuz silktim ve ayağa kalktım. Köpek bir şey görmüscesine havladığında arkama döndüm bir kadın koşarak buraya geliyordu
"Gina yine nasıl kaçmayı başardın? Çok özür dilerim" Sasha güler bir yüzle konuştu
"Önemli değil" kadın köpeğe tasmasını bağladı ve burdan uzaklaştı bende sandalyeye oturdum ve Sasha'yı izlemeye başladım
Sasha'nın Ağzından
"Hey bana öyle bakmayı kes" cevap vermeyip gülümsediğinde tabaktaki kurabiyelerden birini alıp ağzına tıktım
"Yemeğini çabuk ye ve hazırlan seni bir yere götüreceğim" ellerini iki yana açtım
"Bunu benim demem gerekiyordu. Sanki kız olan benmişim gibi hissediyorum" dediginde yüzü buruştu ben ise koca bir kahkaha attım
"Nereye götüreceksin beni bakalım? "
"Bunu sana asla söylemeyeceğim" ama size söyleyebilirim. Bugün Justin'in doğum günü! Ve ben ona büyük bir süpriz hazırladım Ryan, Emily, Blake herkes burada olacak tabi onun ailesi de öyle.
Kahvaltı bittikten sonra elimdeki kırmızı takımı ona uzattım
"Bunlari giymeni istiyorum"
"Neden?"
"Seni birileriyle tanıştıracağım şık olmalısın"
"Kimmiş onlar?"
"Ailemden birileri"
"Güzel. Bir kaç saatliğine spora gitmemin sakıncası olur mu geç kalmam"
"Tabi onlarla akşam buluşacağız" başını olumlu anlamda salladı ve giyinmek için odadan çıktı ben ise Rayn'ı aradım
"Hey her şey hazır mı?"
"Sayılır"
"Şimdi oraya geliyorum bir kaç saat sonra Justin gelecek"
"Tamam hey oyalama beni çok isim var" gülümsedim ve telefonu kapattım
"Sash ben gidiyorum! "
"Görüşürüz geç kalma!"
"1 saat sonra dönerim!" Kapı sesi geldiğinde gittiğini anladım ve dolaptan çok beğenerek aldığım kırmızı ve siyah renklerden oluşan mini, sırt dekolteli elbisemi giydim. Makyajım da bittiğinde son olarak kırmızı rujumu bir kez daha dudaklarımın üstünden geçtim. Saçlarımı maşa yaptım ve yan tarafıma aldım aynadaki görüntüme bakıp gülümsedikten sonra hızla evden çıktım ve partinin olacağı mekana gittim. Emily yanima geldi
"Em"
"Sasha" hızla gelip bana sarıldığında bende onu geri çevirmedim
"Seni çok özlemişim yaptığım bütün aptallıklardan sonra beni affedebilecek misin? " ciddiyetimi bozdum ve gülümsedim
"Sen benim kız kardeşim gibisin nasıl affetmem"
"Tanrım Sash!" Tekrardan sarıldığında yanımıza biri geldi.
"Sara geldin!"
"Kaçırır mıyım hiç?"
"Bak bu Emily en yakın arkadaşım"
"Memnun oldum" Emily gülümsedi ve konuşmaya katıldı
"Seninle sonunda tanışmak çok güzel ama tıpkı Sasha ile konuşuyor gibi hissediyorum" herkes gülerken telefonum çaldı
"Justin? "
"Ben evdeyim nereye gittin?"
"Ha şey akrabalarımı önceden karşıladım sana mekanı konum atarım"
"Bekliyorum" telefonumdsn ona konumu atıp bağırdım
"Justin buraya geliyor! " Blake ayağını yere vurdu
"Saçın bozulmuş işte!" Bir kahkaha attım ve yerime geçtim herkes saklanmıştı bile...
