Gözlerimi açtım ve sağ tarafıma döndüm Justin yanımda yoktu. Telefonumu alıp saate baktım gecenin 2'siydi. Yatakta doğruldum ve lavabonun kapısını tıklattım
"Justin?" Ses gelmeyince kapıyı açtım kimse yoktu.
Odadan çıktım ve merdivenlerden yavaşça aşağı indim. Mutfak salon hiçbir yerde yoktu. Tekrar odama girdim ve telefonum ile Justin'i aradım. Ses odada yankılandığında burda bıraktığını anladım. Justin'in telefonunu eline aldım ve mesajlara girdimKimden: Bilinmeyen Numara
Gece yarısına kadar vaktin var Bieber..
Kimdi bu ne vakti ne için? Tanrım, Justin nerdesin
Kendi telefonuma mesaj geldiğinde hızla açtımKimden:Bilinmeyen Numara
Sıra sanada gelecek güzelim sadece bekle
-VideoVideo kısmına basıp attığı şeyi izlemeye başladım Justin yerde baygın bir halde yatıyordu. yüzünde Joker'in maskesi olan adam ona 1 el ateş ettiğinde gözlerim sonuna kadar açıldı. Tanrım Hayır hayır lanet olsun "Justin!" Kalbim yerinden çıkacak gibi atarken oldukları yere baktım bu depoyu hatırlıyordum yerini bulabilirdim. Gözyaşlarım sel olduğunda aşağı indim ve hızla arabama bindim.
"Bekle Justin lütfen lütfen dayan" telefonum ile Ryan'ı aradım 5. Çalışa açtı
"Ah neden gecenin bir saati arıyorsun?"
"R-ryan yardım et"
"Dur dur neler oluyor sen iyi misin?"
"Justin ona bir şey yapıyorlar..ormanlığın batı tarafındaki depoda lütfen y-yardım et"
"Nerdesin?"
"Oraya gidiyorum"
"Lanet olsun Sasha bu çok tehlikeli arabanı durdur ben geliyorum! " telefonu kapattım ve yola devam ettim ölmesine izin veremezdim.Depoya geldiğimde arabadan indim ve yavaşca içeri baktım. Justin yerde yatıyordu 5 adam ise başında sandalyelerde oturuyordu ne yapacaktım ben! 3 adam dışarı çıktığında otlakların arasına saklandım. Arabaya binip gittiklerinde sadece iki kişi kalmıştı. Onlara bakmayı bıraktım ve telefonum ile tekrar Ryan'ı aradım. Tam telefonu açtığında biri ağzımı kapattı ve beni içeri çekti. Iki adam beni tutarken sandalyede yayılmış bir şekilde oturan adam sırıttı
"Sevgilini kurtarmaya mı geldin?"
"Bırak onu"
"Ah yazık sana kedicik" diye dalga geçtiğinde titredim. Justin hala baygın yatıyordu. Adamlardan biri konuştu
"Patron bir araba geldi!"
"Bieber'ı bırakın çoktan ölmüştür kızı alın gidiyoruz hemen"
"Ryan!" Diye çığlık attığımda ağzımı bağladılar ve beni sürükleyerek arka kapıya götürdüler. Siyah bir arabaya bindiğimde başımın arkasındaki acı ile gözlerimi kapattım.Görüntü netleştiğinde kendime gelmeye çalıştım ve etrafa baktım. Bir sandalyede bağlı bir şekilde duruyordum. Çığlık atmaya çalıştığımda ağzımın bantlı olduğunu gördüm. Ağlıyordum çünkü korkuyordum ölecek miydim?
"Kedicik uyanmış" diyerek içeri girdi patron dedikleri adam.
"Aa ağlama artık hepsi senin suçun kendine en kötü sevgiliyi buldun..onun suçunu sen ödeyeceksin" dedi ve ağzımdaki bantı çıkardı
"Ondan ne istiyorsun?"
"Artık hiçbir şey çoktan öldü o"
"Yalan söylüyorsun"
"Videoyu izlemedin mi yoksa? Ah senden bahsedelim hadi. Sasha Marin."
"Benim hakkımda tek şey bile öğrenemeyeceksin" beni kolumdan sürükledi ve bir odaya soktu. Burası burasi benim odamın aynısıydı duvarlar yatağım eşyalarım yatak örtüsüne kadar aynıydı!
"B-bu da ne?"
"Odana hoşgeldin. Ah sana hosgeldin süprizim var beğeneceksin bence" dedikten sonra bana yaklaşmaya başladı.
"Hayır! Hayır!"2 Gün Sonra
Kapı açıldığında hızla geri çekildim
"Benden korkma" yere oturdum ve cenin pozisyonu aldım hiç bu kadar korkmuyordum
"Sana bir haberim var"
"Senden nefret ediyorum" dedim titrek sesimle o gün bana yaptığı şeyi asla ama asla unutmayacaktım. Ben o gün bitmiştim..
"Al bakalım" bana bir gazete attığında elime alıp baktımŞehirde esrarengiz bir şekilde cesedi bulunan J.B adlı kişinin aynı saat içinde sevgilisi S.M in de ortadan kaybolduğu iddia ediliyor her yerde S.M yi arayan polis ellerinde hiçbir delil olmadığını söylüyor J.B ve S.M nin ailesi perişan durumda. S.M kişisini görenlerin hemen polise gitmeleri rica ediliyor..
Çığlık attığımda gazete elimden düştü O ölmüştü Hayır hayır bu haber yanlış, olamaz o beni bırakıp gidemez gitmez.
"Lanet olsun hayır!! Onu sen öldürdün! "
"Evet ve bundan gurur duyuyorum" dediğinde boğazına sarıldım ve bacak arasına tekme attım yere düştüğünde kapıdan çıktım ve uzun koridorda koşmaya başladım. Çıkış kapısı büyük demirden bir kapıydı. Yanda duran uzun cubuk ile kapıya vurduğumda adamlar beni kolumdan tuttu ve geri odaya sürüklediler
"Yardım edin! Kimse yok mu? Hayır! " üzerime kapı kilitlendiğinde ağlamaya başladım Justin'i kaybetmiştim..Diğer her şeyin ne anlamı vardi ki artık?~ ~ ~
3 ay geçmişti ve ben hala burdaydım kolumu kırmıştı bunu acı çekmem için yapıyordu. Daha sonra kolumu alçıya aldı ve bana teselli verdi bu adamın akıl sağlığı iyi değildi ve beni çok korkutuyordu.Beni bırakmaya niyeti yoktu 2 haftadır kimse odaya gelmiyordu ve yemek bile yemiyordum. Kaçmaya çalıştığım için beni ayda bir cezalandırıyordu. Her gün Ağlıyordum karanlıktı ses yoktu yalnızdım..tanımadığım kişiler bana dokunuyor beni zorla bir yerlere götürüyorlardi..
Odaya bir adam girdiğinde boynuma bir iğne sapladı ve bir çığlıktan sonra tekrar karanlığa doğru çekildim.
Gözlerimi açtığımda yerde yatıyordum o adamın bana verdiği gazete hala elimdeydi. Her tarafım toprak olmuştu ama dışardaydım! 3 ay sonra ilk defa dışardaydım! Gülümsemeye çalıştığımda etrafa baktım. Dipsiz bir çukur gibiydi ama gökyüzünü görebiliyordum gülümseyen ışıklar saçan güneşi, pamuk gibi duran bulutları görüyordum. Ayağa kalktım ve yürümeye başladım bir yol vardı ve hiç araba geçmiyordu nereye gittiğimi bilmeden 1 saat boyunca yürüdüm.Bir taksi geçtiğinde bağırdım
"Dur lütfen dur!"
"Hanımefendi iyi misiniz hastaneye mi?"
"Hayır hayır" evin adresini tarif ettiğimde sorular sormayı bıraktı benim ise yüzüm asıktı. Eve gitmenin ne anlamı vardı o evde Justin yokken. Onun parfümü yatağımda evin içinde yokken ne anlamı vardı?
Böyle olmasi çok saçmaydı onun gece yarısı kaybolması ölmesi benim kaçırılmam sonra geri bırakılmam..hepsi bir oyun gibiydi
"Geldik bayan"
"Teşekkür ederim ama yanımda hiç para yok"
"Sen bu taksiye hiç binmedin ve ben seni hiç görmedim" dedi ve gülümsedi yaşlı adam.
"Teşekkür ederim" arabadan indim ve eve baktım Justin'in o varken anlamlı olan evine..Melanie Martinez Pity Party ile dinleyin
Yavaş adımlar ile zili çaldım belki ailesi veya biri evdedir diye. Kapıyı Emily açınca çığlık attı
"Sasha!" Koşarak buraya gelen Justin'i görünce gözümden iki damla yaş düştü
"J-justin" diye yavaşca fısıldadım. Konuşamiyordum ağzımdan bir hıçkırık kaçtığında ağzı bir karış açık bana bakmayı bıraktı ve beni kucağına aldı
"Aman Tanrım aman Tanrım yaşıyorsun! Gerçekten yaşıyorsun! " diye bağırdım. O da ağlamaya başladığında sımsıkı ona sarıldım ve kokusunu içime çektim yaşıyordu Justin yaşıyordu!
10 dakika boyunca sarıldıktan sonra geri çekildim
"Yaşıyorsun şükürler olsun ki yaşıyorsun! " dedi ve hızlıca beni öptü. Onu çok çok özlemiştim
"O herif bana senin resimlerini yolladı. Sen Çıplaktın üzerinde sadece bir örtü örtülüydü. Ve yanda duran kıyafetlerinin hepsi k-kandı" ona benim öldüğümü söylemişti. Gazeteyi ona verdim
"Aman Tanrım ikimize de birbirimizin öldüğünü söyledi. Umudumuzu yitirmeye çalıştı"
"Justin" tekrar ona sarılıp ağlamaya başladığımda beni koltuğa oturttu.