Odaya Justin girdiğinde oturur pozisyona geldim ve bacaklarımı bağdaş yapıp ellerim ile oynadım
"Demek uçakta tanıştınız"
"Evet..iyi biri" Değil.
"Sasha yalan söylemek zorunda değilsin onu sevmediğin belli"
"Hayır onu sevmiştim gerçekten" hiç sevmedim.
"Bak biliyorum bu çok saçma ama büyükannem Maria'nın 1-2 gün burda kalmasını istiyor istersen biz otele falan gidebiliriz"
"Maria? Bana sadece yakınlarım Maria der demişti"
"Ah boşversene ağız alışkanlığı" başımı olumlu anlamda salladım
"Yani burda kalacak"
"Maalesef dediğim gibi başka bir yere-" sözünü kestim
"Hayır gerek yok..onunla kavga etmeyeceğim..söz" gülümsedi ve alnıma bir öpücük kondurdu ayağa kalktı ve arkasını dönüp kapıya doğru giderken kaşlarım çatıldı başımı kaldırdım ve ona bakıp yavaşça fısıldadım
"Ya ona yeniden aşık olursan?" Bir süre öyle kaldıktan sonra bana döndü
"Böyle bir şey asla olmayacak..olamaz bende sana söz veriyorum" yanıma oturdu ve kollarını belime sardı bende sırtımı ona yasladım. O yanımdayken mutluydum tabi içeri Hailey dalana kadar
"Ah pardon Justin bende seni arıyordum"
"Neden?"
"Bir şey konuşmamız lazım"
"Konuşacak bir şey yok büyükannemi kırmamak için seninle tartışmayacağız"
"Önemli bir konu..ah hadi ama!" Sesini yükselttiğinde kaşlarımı çatarak ona baktım. Justin'in boynundaki damarları belli olduğunda sinirlendiğini anladım. Farkında olmadan belimde duran elleri beni sıkıyordu. Elimi kolunun üzerine koyarak sakinleşmesini sağladım kulağıma yavaşça fısıldadı
"Hemen geleceğim" boynuma bir öpücük bırakıp gitti tabi Hailey de arkasından gitti. Hailey'i ilk tanıdığımda da sevmemiştim çok yapmacık gelmişti -hala da öyle geliyor- ama Hayır kapılarını dinlemeyecektim Justin heralde bana anlatırdı yani ben öyle umuyordum.
Niye anlatsın ki?
Niye anlatmasın?
Onların özeli seni ilgilendirmez
Onların özeli diye bir şey yok!
Hailey senden daha güzel sen bir eğlenceydin Justin ona geri dönecek
Hayır dönmeyecek..
Justin sana sadece acıyor Sasha
Beni seviyor o..
Sevmiyor kendini kandırıyorsun!
Sürtük iç sesim ile konuşmaya başladığımda başımı sağa sola sallayıp kendime geldim ve banyoda yüzümü yıkadım. Bir kırılma sesi geldiğinde hızla konuştukları odaya daldım vazo yerde paramparça bir haldeydi. Justin'in elinden akan kan ile Hailey'e döndüm ikisi de birbirine ölümcül bakışlar atıyordu. Justin tısladı
"Bu attığın tokadı çok ama çok kötü ödeyeceksin Hailey!" Odadan çıktığında Hailey'in karşısına dikildim
"Niye burdasın?"
"Sence neden"
"Istediğini alamayacaksın Hailey"
"Kalbini kırmak istemiyorum Sasha..ama şu kadarını söyleyeyim ben istediğimi her zaman alırım" Justin'i istemediğini biliyordum ama canını acıtmak istediğini de biliyordum. Uçakta çok şey konuşulmuştu..onun zararina çok şey! Giderken arkasından seslendim
"Justin biliyor mu?"
"Neyi biliyor mu?" Diyerek bana döndü
"Alfredo için Sürtüklük yapacağını? Onunla oynayacağını?"
"Bu onu ilgilendirmez"
"Alfredo onun kardeşi gibi buna asla izin vermez..ah birde şu an Paris'te çalıştığın bar var"
"S-sen bunları-"
"Uçakta yeteri kadarını anlattın Hailey Maria Baldwin! " dedikten sonra yanından geçerek odama girdim yerler hep kan olmuştu.
"Justin ne yaptın sen?"
"Sus ve buraya gel" kollarını açtığında gidip yanına oturdum. Başını boynuma gömdü ben ise kana bulanmış elini tutuyordum
"Teninin kokusu..senin kokun beni sakinleştiriyor" istemsizce gülümsedim
"Seni seviyorum"
"Bende bebeğim bende" telefonum çaldığında kim olduğuna baktım kayıtlı olmayan bir numara arıyordu
"Kim o?"
"Bilmiyorum" telefonu açıp kulağıma götürdüm
"Efendim?..hey kimse var mı?..ah dalga mı geçiyorsun!" Tam telefonu kapatacakken onun sesini duydum
"S-sasha" donup kaldığımda gözümden bir damla yaş düştü. Bu o'ydu! Telefon kapandığında hareket edemedim
"Sasha neler oluyor kim o?"
"Sara.."
"N-ne?"
"Bu onun sesiydi onu tanıyorum bu oydu!"
"Sakin ol" elim ile ağzımı kapattım yaşıyordu bir şekilde yaşıyordu!
"Sasha kendine gel!"
"Onu bulmam gerek" numarayı geri aradım
"Sara..cevap ver lütfen..lanet olsun bir şey söyle Sara benim kardeşin yalvarırım cevap ver..Sara!" Bir nefes sesinden sonra telefon aniden kapandı. Justin ise telefonu duvara fırlattı ve parçalara ayrılmasını sağladı. Ben telefona bakarken beni kucağına oturttu ve kollarını bana sardı.
"Sasha sakin ol lütfen"
"Tanrım bu imkansız!"
"Gizli numaradan mı aradı?"
"Hayır numara yazıyordu"
"Seninle görüşmek istemese neden kendi numarasından arasın" fısıldadım
"Onu bulmamı istiyor..benimde onu bulmam gerek"
"Nasıl bulacağız? Yerini bilmiyoruz bile" akıl hastanesi evet evet işte bu
"Ben biliyorum" kapıdan çıkarken durdum ve geri dönüp banyoya girdim ilk yardım çantasını aldım ve Justin'in yanına gittim
"Sash gerek yok" ona doğru sus işareti yaptım ve kanı temizledikten sonra yarayı sardım. Yatak Örtüsü de kan olduğu için onu çıkarıp başka bir şey serdim.
Justin ayağa kalktı ve alnını alnıma dayadı.
"Her zaman ne olursa olsun ne yaşanırsa yaşansın yanında olacağım. Her şeyi birlikte atlatacağız, sen benim sevgilimsin hayatımın kadını, ilerideki eşim, çocuklarımın annesi olacaksın. Seni asla yalnız bırakmayacağıma söz veriyorum" gözlerim dolduğunda kollarımı boynuna sardım ve başımı omzuna gömdüm beni yalnız bırakmayacağını biliyordum ve benimde ondan vazgeçmeye hiç niyetim yoktu.
Kollarını belime sardı ve beni kendine çekti
Bir süre sonra geri çekildi ve ciddi bir ifadeyle baktı
"Sara'yı bulacağım ve bir daha ayrılmayacaksınız"
"Justin..biliyorum sorunlu bir kız olduğumu düşüneceksin ki zaten öyleyim. Ailem de sorunlu sorunlar hiç bitmiyor. Şu ana kadar Sara olayı hep gizli kaldı kimseye bir şey söylenmedi..benim ailem kusurları kaldıramıyor Justin"
"Seni en iyi ben anlarım biliyor musun? Bugüne kadar bunları yaşadığın için üzgünüm ama bizim ailemizde böyle olmayacak"
"B-bizim ailemiz?"
"Sen..ben..ve küçük sarışınlar" tanrım fikri bile beni heyecanlandırıyor! Ben konuştum
"Sadece bize yetebilecek şirin bir ev, etrafta bizim resimlerimiz ile dolu duvarlar"
"Ne dersin? Belki de senin gibi Maviş sarışın güzel ve mızmız bir kızımız olur" gülümsedim ve dudağına bir öpücük kondurdum.
"Yada senin gibi sarışın, yakışıklı ve ukala bir oğlumuz olur" kapı açıldığında Justin'in aniden kaşları çatıldı. Hailey
"Justin büyükan-"
"Hemen. Odadan. Defol. Hailey" teker teker söylediğinde Hailey odadan çıktı ve aşağı indi. Justin de elimi tuttu ve beni aşağı indirdi. Büyük annesi yemek yapamadığı için doğal olarak dışardan söylenmişti.
