20-

32 3 2
                                    

Siyah renk peruğumu taktım ve güneş gözlüklerim ile şapkamı da taktıktan sonra evime son kez baktım ve taksiye bindim. California'ya gidiyordum. 1 ay önce Sara'yı aramayı bırakmıştım. Çok yoruldum ve yıllarımı buna harcamamam gerektiğini düşünüyorum. Justin ile o günden sonra bir kaç kez görüşmüştük ama 1 ay boyunca ondan kaçtım ve beni hiç görmedi şimdi taşınıyorum Max dahil kimsenin haberi yok. Onlardan uzaklaşacak yeni bir hayat kuracaktım benim için en iyisi buydu
"Geldik efendim" parayı şöföre uzattım ve havaalanına girdim. Bir süre bekledikten sonra anonsu duydum
"California uçağı birazdan kalkacaktır yolcularımızın yerlerini almaları rica edilir" 3 valizimi zor da olsa aldım ve uçaktaki yerimi aldım. Merhaba yeni hayatım!

Taksiden indim ve önceden ayarladığım yeni evime baktım burayı da çok beğenmiştim alışabilirdim. Içeri girdim eşyalar zaten vardı o yüzden odama çıktım ve valizlerimi bıraktım. Üzerime beyaz renk bir şort ve siyah renk düşük omuz t-shirt giydikten sonra siyah saçlarımı taradım ve güneş gözlüğümü takıp evden yine çıktım ortama alışmalıydım.
Telefonumun melodisi kulaklarımda yankılandığında elime alıp kim olduğuna bakıyordum ki birinin göğsüne çarpmamla telefonum ellerim arasından kayıp düştüğünde. Başımı kaldırıp çarpan kişiye baktım.
"Ah Özür dilerim" telefonumu bana verdiğinde gülümsedim. Esmer tenli kahverengi saçlı tatlı bir çocuktu..yoluma devam ettim ve bir kafeye oturdum.
"Hoşgeldiniz bir şey alır mıydınız?"
"Ah soğuk kahveniz var mı?"
"Tabi"
"Bir tane lütfen" gülümsedi ve yanımdan ayrıldı. Belki de bu hayat benim için iyi olabilirdi. Evet Justin'i biraz da olsa özlüyor olabilirdim ama yapamıyorduk işte biz birlikte yapamadık olmuyor. Bunları kafamdan atıp telefonumu elime aldım ve bir resim çekildim. Arka manzaradaki çiçekler olağanüstü çıkıyordu. Galeriye girip çekildiğim resime baktım.
Galerim Justin'in veya ikimizin birlikte resimleri ile doluydu
"Efendim siparişiniz"
"

Ha? şey teşekkürler" gülümsedi ve yanımdan ayrıldı bende telefonu kapatıp kahvemi içmeye başladım. Telefon çaldığında hızla açtım

"Anne?"
"Sash nasılsın hayatım"
"Şey iyiyim sen nasılsın?"
"Hey sesin solgun geliyor iyi olduğuna emin misin ilk uçakla oraya gelebilirim"
"Hayır hayır zaten evde değilim"
"Nasıl yani? Nerdesin?"
"Ben..arkadaşlarımla farkli ülkeleri geziyorum" onlara da nerde olduğumu söyleyemezdim
"Ah keşke haber verseydin. Neyse baban şu an konuşamıyor ama seni çok sevdiğini söyledi" gülümsedim
"Bende onu çok seviyorum..anne kapatmam lazım olur mu?"
"Tamam tatlım dikkat et" telefonu kapattım ve ayağa kalktım hesabı ödedikten sonra ordan ayrılıp bir alışveriş merkezine gittim. Bir şeyler almalıyım

Kabinden çıkıp üstümdeki diz kısımları yırtık siyah pantolona baktım. Yan kabinden bir kız çıkıp elindeki beyaz dantelli bluzu bana uzattı
"Selam ben Rose Kross"
"Vivian Black" gülümsedim
"Bana bu bluz pek yakışmadı ama sana yakışacağından eminim"
"Ah pantolonla uyumlu olabilir"
"Bence bir dene" bluzu aldım ve kabinde hemen giydim. Gerçekten güzel olmuştu
"Bak sana demiştim"
"Saol Rose" bu kızla anlaşabilirdim sanırım

Rose ile baya iyi kaynaşmıştık ve sinamaya gitmiştik tabi Rose film boyu uyumasa daha iyi olabilirdi
"Film çok sıkıcıydı"
"Saçmalama Rose harikaydı"
"Sana göre!" Güldüm o da sırıttı gerçekten tatlı bir kızdı.
"Seni sevdim Vivian"
"Bende öyle"
"Tamam o zaman sonra görüşürüz" el salladım ve bir taksi çağırdım. Ilk gün ilk arkadaş..iyi gidiyordum sanırım
Taksiye bindim ve evi tarif ettim. Yorucu bir gündü ve elimde 5 paket vardı..!
"Teşekkürler burasi" parayı ödedikten sonra taksiden indim ve evime girdim. Ilk işim yukarı çıkıp üzerime rahat bir şeyler giymek olmuştu. Giyinme odama gittim ve aldığım kıyafetleri paketlerinden çıkarıp dolabıma yerleştirdikten sonra ayakkabıları da ayakkabılığa koydum ve odama girdim.
"Her yere taksi ile gidip gelemem ya" arabam eski evimde kalmıştı ve yeni bir arabaya ihtiyacım vardı..of yeni bir hayat demek kesinlikle yorgunluk demekti!

2 Gün Sonra

Yataktan kalktım ah saat öğlen 1 olmuştu..telefonuma baktım. 34 cevapsız aramayı görünce gözlerim şaşkınlıkla açıldı. Kimin aradığına baktığımda hepsinin Justin ve Ryan olduğunu gördüm ya acil bir şey olduysa?
"Hayır Vivian kendine gel" telefonu kapattım ve üzerimi değiştirdim. Kahvaltıyı dışarda edebilirdim? Evden çıktım ve bildiğim çok iyi bir restoranta gittim içerisi gayet kalabalıktı. Yemekleri gerçekten lezizdi ve kahvaltıyı orda yapabilirim. Bir masaya oturdum ve menuye baktım
"Vivian?" Arkamı döndüm ve Mia ile karşılaştım Mia Rose'un bir arkadaşıydı..ayağa kalkıp yanına gittim
"Hey!"
"Ne tesadüf..Nasılsın"
"Iyi ve aç sen?"
"Iyi ve tok" ikimiz de güldük ve sarıldıktan sonra yanımdan ayrıldı. Bende masama doğru giderken birinin yerime oturduğunu gördüm arkası dönük oldugu icin kim olduğunu göremiyordum. Yavaşça omzunu dürttüm
"Pardon ama burasi benim yerim" bana yüzünü döndüğünde göz devirdim
"Hey sen bana çarpan çocuksun"
"Aslında çarpan çocuktansa adıma Toby denmesi daha çok hoşuma gider"
"Peki Toby ama hala benim yerimde oturuyorsun" gülümsedi ve etrafa baktı
"Her yer dolu gözüküyor bana katılmak ister misin?" Gözlerimi kısarak ona baktım ve güldüm komik birine benziyordu.

İhanetHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin