2 Gün Sonra
Dizimde yatan Sasha'nın saçlarını ellerim arasına alıp oynamaya başladım. Ona her şeyi anlattıktan sonra beni affetmişti.
"Justin"
"Efendim"
"Kendimi çok yorgun hissediyorum yani..eskisi kadar iyi hissetmiyorum"
"Merak etme sadece yorgunsun" başını salladı ve tırnakları ile oynamaya başladı. O sırada telefonum çaldı
"Bir dakika" ayağa kalkıp mutfağa gittim ve telefonu açtım
"Alo?"
"Justin Bieber? "
"Benim"
"Ben Dr.Muck bayan Sasha'nın test sonuçları açıklandı hemen buraya gelmeniz gerek"
"K-kötü bir şey mi çıktı? "
"Üzgünüm sonuçlar pek iç açıcı değil bunu yüzyüze konuşsak daha iyi olur"
"Tamam hemen geliyorum" telefonu şiddetle kapatıp Sasha'nın yanına gittim ve alnından öptüm
"Ben markete gidip geliyorum"
"Neden evde her şey var?"
"Icecek kalmamış hemen dönerim"
"Tamam" deri ceketimi üzerime geçirip kapıyı açtım ve kendimi dışarı atıp kapıyı kapattım korkuyordum. Doktor pek iç açıcı konuşmamıştı ve gerçekten korkuyordumHastanenin önüne geldiğimde derin bir nefes aldım ve arabadan inip hastaneye girdim o anda iğrenç koku burnuma doldu. Ve yüzümü buruşturdum
"Pardon? Dr.Muck'in odası nerede?"
"2.katta soldan kordidorun başında efendim"
"Teşekkür ederim" hızla merdivenlerden üçer üçer çıktım ve odayı bulup içeri girdim
"Merhaba ben Justin"
"Ah hoşgeldiniz bay Bieber oturun lütfen" boğazımdaki yumruyu yutup koltuğa oturdum
"Bakın beni iyi dinleyin ve lütfen sakin olun"
"Bay Muck..Sasha iyi mi?" Tane tane konuştuğumda doktor bir nefes verdi
"Bakın çok Üzgünüm ama bayan Sasha...kanser
Kanser
Kanser
Kanser defalarca beynimde yankılandığında nefes aldım bu şaka mıydı? Hiç komik değil.
"Şaka mı bu?"
"Çok üzgünüm"
"Hayır!" Yanda duran masaya bir tekme attım ve elimi masaya vurdum
"Bu olamaz anladın mı?!"
"Bay Bieber lütfen sakin olun..Eğer tedavi olmayı kabul ederse bunu atlatma şansı var" odadan çıktım ve kapıyı çarptım.
"Lanet olsun!" Herkes bana baktığında bir kez daha kükredim
"Önünüze bakın!" Duvara bir yumruk atıp hastaneden çıktım Sasha kanser öyle mi? Benim Sasha'm kanser!
Arabaya binip başımı direksiyona koydum bunu ona söyleyemezdim. Hayır bunu yapamazdımAnahtarla kapıyı açıp içeri girdim Sasha koltukta uyuyordu.
"Ben geldim meleğim" yavaşça yanına oturdum yavaşça gözlerini araladı
"Justin"
"Ben geldim..sen uyumana devam et" birden boynuma sarıldığında onu kucağıma aldım o da bacaklarını belime sardı
"Ev fazla soğuk"
"Soğuk mu?"
"Evet..ve kötü bir rüya gördüm"
"Ne gördün? "
"Böyle bembeyaz çiçeklerden oluşan bir bahçedeyim üzerimde de beyaz bir elbise var yerlere kadar uzanıyor. Başımda bir taç var. Yanımda Lucas ve Caleb var"
"B-bunun nesi kötü? "
"Sen yoktun..sonra birden senin görüntün beliriverdi sana seslendim ama beni duymadın. Ve sana dokunamadım" dişlerimi birbirine bastırdım ve zorla konuştum
"Ama bak burdayım ve seni yalnız bırakmayacağım"
"Biliyorum" kucağımdan indi ve yere zıpladı
"Hey dikkat et"
"Neden? Bir şey olmaz"
"Yorulmamalısın"
"Ben gayet iyiyim ölecekmişim gibi konuşma" deyip güldü ve merdivenlerden yukarı çıktı ben ise koltuğa oturup saçlarımı yoldum.
Yukardan bir çığlık geldiğinde hızla yukarı çıktım
"Sasha!" Sasha elinde telefon titriyordu
"Neler oluyor?!"
"L-lucas..gitti"
"Ne?" Elindeki telefonu aldım ve kenara koydum
"Biri aradı ve o gitti dedi yok dedi. Anlamadım ama sonra öldü dedi"
"Tamam sakin ol Sasha"
"Lucas kanseri yenemedi Justin o kaybetti" bunu duyduğum ands içim titredi Sasha'nın başına aynı şeylerin gelmesine izin vermezdim
"Gitmek istiyorum oraya gideceğim"
"Tamam sakin ol lütfen"
hızla odadan çıkıp merdivenleri inmeye başladığında peşinden gittim
"Bekle" arabaya binip gaza bastığında yüzüne baktım. Kaşları çatıktı dudağı titriyordu ve sarı saçları yüzüne geliyordu
Ani bir fren yaptığında geldiğimizi anladım ve arabadan indim.O ise koşarak içeri girdi ve merdivenlerden yukarı çıktı. Ben ise tek bir söz söylemeden onu izliyordum. Lucas' ın odasına girdiğinde bir süre donakaldı
"Lucas.." yavaşça fısıldadığında yanına gidip elini tuttum. Yatakta ölü bir ceset etrafta ordan oraya giden adamlar ağlayan birkaç kadın..
Sasha yüzüme baktı ve elimi bırakıp Lucas' ın önüne çömeldi.
"Lanet olsun..Özür dilerim" elini tuttu ve başını yatağa koydu gözünden akan yaşları görebiliyordum. Lucas kanserden ölmüştü evet ama Sasha kaybetmeyecekti o tedavi olup hayatına devam edecekti.2 Gün Sonra
Cenaze Töreni bittiğinde Sasha'nın elini tuttum ve onu arabaya bindirdim.
"O ölmemeliydi"
"Hayat bu Sasha olmaması gereken her şey olur işte" başını sağa sola salladı ve başını öne eğip gözlerini kapattı
"Gidelim lütfen" hızla gaza bastımSasha'nın Ağzından
Justin beni uçurum gibi bir ere getirdiğinde arabadan indim ve derin bir nefes aldım. Temiz hava ciğerlerime dolduğunda ilk defa bu kadar rahatladığımı hissettim.
"Artık ağlamak yok" deyip elini belime koydu ve beni ileri doğru hafifçe itti. Bende yere oturdum ve bacaklarımı ileri doğru uzattım. Justin yanıma oturduğunda başımı omzuna yasladım ve ellerine baktım
"Justin"
"Efendim"
"Seni çok sevdiğimi söylemiş miydim?" Kıkırdadı..
"Evet..bir çok kez ve bende seni her şeyden daha çok sevdiğimi söylemiştim"
"Evet..beni sakın bırakma yoksa seni bulurum ve o sarı kafanı bedeninden ayırırım"
Tek kaşını kaldırdığını hissettiğimde sırıttım ve yüzüne baktım
"Ama beni fazla sinir etmen gerek çünkü şu an sana kıyamam" gülümsedi ve burnumdan öptü
"Sana sahip olduğum için en şanslı erkeğim"
"Öylesin"
"Değil mi? Zenginim, yakışıklıyım, kibarım"
"Ve öküzsün"
"Ne?"
"Yapma ama bütün erkekler öyledir" gözlerini kıstı ve bana baktı ben ise başımı çevirip ileriye baktım
"Evet ona bakılırsa bütün kadınlar da ukala ve kibirlidir"
"Ben ukala veya kibirli değilim"
"Öylesin"
"Ne?!"
"Ben öküzmüsüm ya, sende kibirlisin"
"De-ği-lim" cevap vermedi ve saçlarını karıştırdı
"Tamam sözümü geri alıyorum öküz falan değilsin"
"Iste böyle"
"Şapşal" beni belimden tuttu ve karşısına aldı ve yüzüme baktı
"Şunu yapmaktan vazgeç" elimi saçlarına daldırdım o ise birden dudağıma yapıştı.
Ben ise ayağa kalktim ve uçurumun en ucuna gittim
"Dikkat et!" Güldüm ve bağırdım
"Ben Justin Bieber'ı çok seviyorum!" Ses yankılandıģında kıkırdadım
"Justin Bieber seni daha çok seviyor!" Gülümsedim ve ona baktım. O ise yüzü düşmüş bir şekilde telefonuna bakıyordu.
"Iyi misin? "
"Evet..iyiyim" başımı salladım ve önüme döndüm bir kaç dakika sonra hala ses vermediğinde arkamı döndüm hala telefonu ile uğraşıyordu. Bu sefer sinirliydi ve dişlerini sıkıyordu merak ediyordum ama sormayacağım eğer kötü bir şey olduysa bile bilmek istemiyorum bugün zaten Lucas' ı diğer Dünya ya uğurladım en azından bir kaç saat daha burda huzurla oturmak istiyorum
Dedim ve telefonum çaldı
"Hadi ama" arayan Ashley di
"Efendim Ash"
"Sasha"
"Sen iyi misin?"
"Onu bulduk"
"Ne?!"
"Sasha o..ölmüş"
"Şaka mı bu onu yıllarca aradik biz! Bulduğumuz ise ölü bir ceset mi?!"
"Onun hakkında böyle konuşma o senin ablan gibiydi"
"Ya ne harika biriydi. O benim ablam falan değildi kuzenimdi."
"Bir şey daha var"
"Ne?"
"Onun bir bebeği var"
"Bebek mi?"
"Evet evi bulduğumuzda hemen oraya gittik yerde kanlar içinde yatıyordu. Öbür odadan ses geldiğinde oraya gittik Beşikte bir bebek duruyordu"
"Tanrım inanamıyorum"
"Adı ne biliyor musun?"
"Hayır"
"Beşiğinin üzerinde Rose yazıyordu"
"Rose mu?"
"Unutmamış"
"Küçükken hep büyüdüğümde kızımın ismi Rose olacak derdim o ise gözlerini devirirdi"
"Seni seviyordu"
"Ben de onu seviyordum ama küçüktüm artık ona olan sevgim de yok zaten o da yok"
"Sasha burda olaylar cok karışık polisler..Rose'a ben bakamam bir süre ona göz kulak olman gerek"
"Olmaz.."
"O senin yeğenin Sasha bencil olma onun bir suçu yok daha 3 aylık bir bebek"
"Tamam bakacağım."
"Onu oraya getireceğim"
"Ne zaman? "
"En yakın zamanda" başımı sağa sola salladım ve telefonu kapattım
"Sasha neler oluyor? "
"Çok şey"
"Anlat bana"
"Sally"
"O da kim"
"Kuzenim"
"Ve?"
"Doğru..Sally üvey kardeşim gibi bir şey ailesi öldüğünde annem ve babam onu sahiplendi. bir gün beni elimden tuttu ve ve parka götürdü hava kararıyordu. Ama oynamak için değil. Ellerimi tuttu ve konuştu 'Sasha ben seni sevdim sen benim küçük kardeşimsin ama bir şeyler bilmen gerek. Be evi terk ediyorum bunu kimseye söyleme tamam mı? Artık o evdeki kimseyi sevmiyorum ama sen tatlı bir kız olduğun için seninle vedalasmak istedim' dedi ve bana sarıldıktan sonra ayağa kalktı o gün ona ilk defa abla dedim normalde hep adı ile seslenirdim. Dönüp bana baktı ve gülümseyip gitti. Daha 8 yaşındaydım ağladım ve eve gittim ailem yıllarca onu aradı"
"Ve?"
"Ve bugün evini bulmuşlar ama gittiklerinde yerde kanlar içinde yatıyormuş. Ve bir bebeği varmış adını Rose koymuş. Küçükken bir bebeğim olursa adını bende Rose koyacağım derdim"
"Onu buraya mi getiriyorlar? "
"Evet ona ben bakacağım"
"Bu tuhaf bir olay"