19-

27 3 0
                                    

1 Yıl Sonra

Hastaneden çıktım. Doktor çıkmamı onaylamıştı ve artık özgürdüm!

Arabaya bindim ve evin yolunu tarif ettim. Justin'den hiç haber almamıştım 1 yıldır gözükmüyordu. Parayı ödedim ve eve girdim evimi bile özlemiştim. Yüzüme bir gülümseme geldiğinde elimdeki küçük çantayı kenara koydum ve yukarı çıktım duş alsam iyi olacaktı.
Üstümdekilerden kuruldum ve soğuk suyu açtım hava sıcaktı zaten

Üstümü değiştirdim ve saçımı kuruttum. Evde yiyecek hiçbir şey yoktu markete gitmem gerekiyordu ama birinin beni görmesini istemiyordum iste. Büyük güneş gözlüğümü ve krem rengindeki şapkamı taktıktan sonra evden çıktım ve markete girdim. Yiyecek içecek her şeyi aldıktan sonra kasada parasını ödedim ve Starbucks'tan kendime bir kahve aldıktan sonra eve doğru yürüdüm. Karşıda Ryan'i gördüğümde sapkamla yüzümü kapattım ve hızlı adımlarla eve girdim kimseyi görmeye hazır değildim. Elimdekileri mutfakta yerlerine koyduktan sonra koltuğa oturdum ve televizyonu açtım.

Ertesi Gün

Üzerimi giyindim ve evden çıktım Brew'e gidip biraz otursam sanırım iyi olacaktı. Arabamı park ettikten sonra aşağı inip Brew'e girdim ve koltuklardan birine oturup kahvemi yudumladım o sırada telefonuma mesaj geldi

Kimden:Bilinmeyen Numara

Justin'den uzak dur..üzüleceksin

Bu da neydi şimdi ne demek istiyordu? Saçma bir mesajdır diye düşünüp telefonu yerine koydum. Sara ise aklımdan çıkmıyordu onu öldürmüş müydüm?
Karşıya baktığımda tanıdık gelen sarışın çocuğun Justin olduğunu gördüm. Yanında kızıl saçlı bir kız vardı ve onun elini tutuyordu. Bir kahkaha attıktan sonra kızın yanağına bir öpücük kondurdu. Bir dakika ne? Justin kendine yeni birini bulmuştu. Gitmek için ayağa kalktığımda gözleri beni buldu ve gülen yüzü aniden soldu. Yanıma gelmek için ayağa kalktığında hızla çantamı koluma taktım ve hızlı adımlarla mekandan çıktım.
"Sasha!" Justin'in sesini duyduğumda hızla arabama bindim ve ordan ayrıldım o sırada telefonumun ışığı yine yandi.

Kimden: Bilinmeyen Numara

Sana söylemiştim..

Telefonu tamamen kapattım ve koltuğa fırlattım.
Eve gidemezdim çünkü ben hastanede olduğum için Justin de hala yedek anahtar vardı. Şehir sonundaki otele gittim içerde kimse yoktu.
"Hey"
"Şey Merhaba"
"Vay canına buraya hiç müşteri gelmezdi. Bir kişilik oda mi?"
"E-evet lütfen" anahtarı bana uzattı ve konuştu
"Isim neydi?"
"Hesley Troin" tabiki gerçek ismimi kullanmayacaktım. Bana uzattığı deftere tam imzamı atıyordum ki yukardaki isim dikkatimi çekti Sara Jacklin
Bu Sara olabilir mi belki de soyismini değiştirdi?
"Buraya gelenler genellikle bulunmak istemeyen kişilerdir sende mi birilerinden kaçıyorsun?"
"Ah Hayır. Bu listedeki isimler en son ne zaman buraya geldiler"
"Baya eski"
"Ne kadar eski?"
"Yaklaşık 2 yıl önce" Sara yakalanmadan önce buraya gelmiş olabilir miydi? Çaktırmadan yanındaki numaraya baktım 1 numara..
"Şey ben oda numaramı değiştirebilir miyim? 1 numaralı oda mesela?"
"Neden bunu istiyorsun"
"Ilk numaralari hep sevmişimdir"
"Ah o oda 2 yıldır tutulmadı"
"Oyle mi? Bilmiyordum" elimdeki anahtarı aldı ve yerine 1 numaralı odanın anahtarını verdi tam giderken seslendi
"Valiziniz yok mu?"
"Şey ben..çok kalmayacağım" arkamı döndüm ve 1 numaralı odayı bulup içeri girdim. Belki ona ait bir şey bulabilirdim. Çantamı yatağa bıraktım ve çekmeceleri karıştırdım, yatağın altına, dolapların içine her yere baktım ama kartpostallar dışında hiçbir şey yoktu. Bir dakika kartpostallar!
Aralarından bir tanesi yarımdı yani yarısı koparılmıştı. Arkasını çevirdiğimde iki harf gördüm....K H ne anlama geliyordu bu. Kartpostalı cebime koydum ve yatağa oturup düşünmeye başladım. Ben olsam bir şeyleri nereye saklardım?

Ayağa kalktım ve duvardaki çerçevenin üzerinde elimi gezdirdim. Olabilir miydi? Çerçeveyi kaldırdığımda büyük bir delikle karşılaştım. Içinde bir kaç kagit vardı hemen onlari elime alıp yatağa koydum. Bir tanesinde benim resmim vardı. Diğeri bir gazeteydi benim ve annemlerin şirketi ile ilgili bir haberdi. Yüzlerimiz kırmızı bir kalem ile işaret içine alınmıştı. Öbürleri ise annem ve babamın resimleriydi üstlerine kırmızı kalemle çarpılar atılmıştı. Annem ve babamdan nefret etmesini anlayabilirdim, diğer çıkan resimde Justin vardı ve yanında da büyük harflerle BİTTİ! yazıyordu. Ne demek şimdi bu bunları Sara mı yapmıştı? Çerçeve aniden yere düşüp parçalara ayrıldığında kapı çaldı ve o adamin sesi duyuldu
"Hey içerde ne yapıyorsun? Aç su kapıyı! Lanet olsun seni içeri almamalıydım! " kağıtları hızla çantama soktum ve camdan sessizce dışarı atladım. Kapı kırılma sesi geldiğinde aşağı eğildim
"Lanet olsun! Her şey gitmiş" telefonla biriyle konuştuğunda kendi telefonumdan ses kaydını açtım. Pür dikkat adamı dinliyordum
"Size söylemem gereken şeyler var...o burdaydı ve her şeyi alıp gitmiş..çok çok özür dilerim bunları karıştıracağı aklıma gelmemişti.." Sara ile mi konuşuyordu? O numarayı bulmalıydım!
Hava kararmaya başladığında arabamı çalılıklara doğru çektim ve telefonumun ışığını açtım etraf çok karanlıktı ve tek bir ses bile yoktu. 2 numaralı odanın camından baktığımda adamın uyuduğunu fark ettim ve girişe doğru gittim. Ziyaret defterini açtım ve Gelenlerin bir resmini çekip etrafı aradım küçük dolabın içini açtım. Bingo! Telefonu burdaydı. Son arananlara baktığımda bugün icinde aranan 3 numarayı da kendi telefonuma kaydettim içlerinden biri mutlaka Sara'nın olmalıydı..telefonu yerine bıraktığımda biri kolumu tuttu
"Bir şey mi arıyordun?"
"Bırak beni" beni bir yere götürmeye başladığında şöminedeki odunu alıp boynuna doğru vurdum yere yığılmasıyla ziyaret defterini aldım ve hızla arabama binip ordan uzaklaştım. Hızlı ol Sasha hızlı! Gaza bastım ve telefonumu alıp Max'i aradım hastaneden çıktığımı bir ona haber vermiştim
"Max"
"Sash noldu?"
"Sara..onu bulmuş olabilirim"
"Ne? Şey ben evdeyim hemen gel" telefonu kapattım ve derin bir nefes aldım.

Kapının önüne geldiğimde hızla zile bastım. Kapı açıldığında içeri girdim
"Max ben-" sözümü kesen şey Justin'in karşımda koltukta oturuyor olmasıydı. Gözlerim sonuna kadar açıldığında şaşkın bir şekilde bana baktığını gördüm.
"Sasha?" Gözlerimi başka tarafa çevirdiğimde Max konuştu
"Sash hadi geç de anlat" koltuğa oturdum ve karşımda oturan Max ile Justin'e endişeli bir şekilde baktım
"Ben sanırım Sara'yı buldum"
"Ne? Nasıl?" Justin konuştuğunda cevap verdim
"Şehrin sonundaki otele gittim. Lost Woods' a" çantamdan çıkardığım ziyaretçi defterini çıkardım ve o sayfayı buldum
"Şuna bakın. Sara Jacklin..1 numaralı odada kalmış. 2 yil önce yani ben kaçırıldığım zaman o zaman Kevin bana Sara'nın da onun elinde olduğunu söylemişti. 1 numaralı odayı tuttum ve etraf darmadağındı Sara'nın kalma süresi 1 haftaydı ama sadece 4 gün kaldı çerçevenin arkasında ki duvarda bunlar vardı" çantadan duvarda bulduğum şeyleri çıkardım tek tek alıp incelemeye başladılar bende devam ettim
"Orda çalışan adam buraya sadece bulunmak istenmeyen, birilerinden kaçan kişilerin geldiğini söyledi"
"Neden bize haber vermedin?"
"Hesap sormanın sırası değil. Adam benim suratımı ilk gördüğünde tedirgin olmuştu. Odada bunları alınca hemen gitmeye çalıştım ama o kapıya geldiğinde camdan çıktım ve saklandım. Eşyaların gittiğini görünce hemen birini aradı." Telefonumdan ses kaydını onlara dinlettim
"O uyuduktan sonra telefonundan son aranan numaraları aldım sonra beni yakaladı ama sonuçta aldım"
"Ee nasıl kurtuldun ondan? "
"Şey..başına odunla vurmam gerekti"
"Sasha senden bunu beklemezdim"
"Elimde 3 numara var ve hangisinin Sara olduğunu bilmiyorum eger arayıp konuşursak asla bize cevap vermez" Max konuştu
"Hey bunlara göre Justin'i de tanıyor ama beni tanıdığını sanmıyorum"
"Max Sara benim hakkımda her şeyi biliyor"
"Ne yapacağız?" Aklıma gelen fikirle bağırdım
"Cloe!"
"Ne?"
"Ben Sara ve Cloe birlikte büyüdük yani Sara gidene kadar..Cloe ve Sara hep çok iyi anlaşırdı uzun zamandır Cloe ile konuşmuyorum bunu biliyor olmalı ve belki onunla konuşmak isteyebilir"
"Peki Cloe kabul edecek mi?"
"Etmek zorunda 12 yaşından beri onu arıyorum ben şimdi bulmaya çok yaklaşmışken onu kaybedemem" Justin konuştu
"Sara'yi küçükken uzaklaştırdıklari için muhtemelen annen ve babandan nefret ediyordur. Ya onu bulduğunda daha kötü şeyler olursa"
"Justin haklı Sasha. Sara o hastanede çok uzun süre kaldı ve orda intikam alma isteği kat kat arttı. Onu tanımıyorsun sana zarar verebilir" başımı olumsuz anlamda salladım
"O benim kardeşim bana asla zarar vermez" ayağa kalktım ve telefonum ile Cloe'yi aradım 5.çalışta açtı
"Sasha? Noldu sen beni aramazdın"
"Cloe yardımına ihtiyacim var lütfen"
"Noldu? Ah nerdesin?"
"Max'in evindeyim burayı biliyor musun?"
"Evet evet biliyorum..5 dakikaya ordayım" telefonu kapattım ve cebime koydum.

İhanetHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin