Serenin ağzından
Ertesi gün okula gittiğimde yine Su'yun yanına oturdum. İlk ders edebiyattı birden içeri müdür yardımcısılı egosu evreni delmiş bir çocuk girdi sonra müdür yardımcısı;
"Arkadaşlar bu yanımda görmüş olduğunuz arkadaşınız Bill Amerikadan buraya geldi biraz türkçe biliyor arkadışınıza iyi davranın iyi dersler"
Benim önümde ki sıra boştu çocuk önümüze oturdu onu cehennemin çocuklarına almam lazımdı beline dokundum bize doğru dönünce;
"Hello"
"Dilinizi biliyorum"
"Pekala"
"Tamam"
Elimi uzattıp;
"Seren"
" Bill" Elimi sıkıyordu ama iyi birine benziyordu en sonunda
elim çektim gülümseyerek önüne döndü.Teneffüs zili çalınca hemen ayağa kalktım oturmayı hiç sevmem ama Su oturmayı çok seviyor ben ise hiç sevmem gezmek istiyordum birden içeri konuşa konuşa Melis ve Güney girdi bunlar ne konuşuyorlar böyle diye düşündüm ondan sonra vazgeçtim.
Melisin ağzından
Canım sıkılmıştı ve bu düşman olduğum çocukla konuşmak iyi fikir olur demiştim. Evet cidden iyi fikirdi sürekli insanlara nasıl işkence yaptığını anlatıyordu. Bu benim hoşuma gidiyordu ama konuşmamız yasak olduğu için gizlice konuşuyorduk. Ama bizi şuan Seren görmüştü onunla ayrılıp Seren'e doğru yürüdüm.
Serenin ağzından
Madem bu okulda ve benim grubumdakiler kurallara uymalıydı. Melis sonunda yanıma gelmişti:
"Ne konuşuyordunuz siz ??? "
"Hiç sadece işkenceyle ilgili bir konu konuştuk birbirimizi tehdit ettik"Kafa salladım. Ben kafa sallayınca Derinin yanına gitti Doruk yoktu hangi ara gitmişti birinin beni dürtmesiyle bu düşüncelerden sıyrıldım arkamı döndüğümde bill gördüm bana :
"Bana okulu gezdirirmisin"
evet şuan okul ve ben hariç hiçbir şey anlamamıştım.
Gülümseyerek;
"Yes" Sonra beraber yürümeye başladık.
Ona kantini gösterdim ama adını söyleyemedim rezil olmamak için telefonumu çıkartıp ordan buldum her yeri bu şekilde ona tanıtıktan sonra Sopsikoyla karşılaştım sadece bakıp geçti buna biraz sinir oldum ama biz düşmandık ne bekliyordum ki yani Bill'la beraber sınıfa girdik. Su'yla konuşmaya başladık:
"Neyin var senin yine mi Kerem"
"Bir şey yok çıkışta bara gidelimmi"
"Olur"Gülümseyerek ders'te mal arkadaş yine geldi bu çocuğu aslında seviyordum iyi biriydi. Berkay geldi ve yine başladık her lafında bana güzelim demek zorundamıydı bu sinir oluyordum buna ben böyle şeylere alışkın değildim onunla konuştuk biraz ve dersler böyle geçti son dersteydik.
Hoca bize sevginin ne olduğunu sordu ve bunu bir kağıda yazmamızı istedi isimlerimizi okumadan yazdıklarımızı okuyacaktı.
Aklıma hiçbir şey gelmiyordu keşke nefreti sorsaydı kesin bir sayfa yazardım. Düşündüm düşündüm sona kalınca kafadan bir şeyler yazıp verdim çoğu kişi saçmalamıştı bir türlü bana sıra gelmemişti en son benimkini okudu;
Sevgi:Mutluluktur. Sevdiğinin yanında huzur bulmaktır. Sevgi Umuttur.Güzelmiş beğendim dedi. Sonra zil çaldı bara gitmekten vazgeçtik ve eve gittik huzur bulma konusunu Yasemini düşünerek yazmıştım cidden kardeşim yanında hep huzurluydum.
Ben bütün umutların yok olduğunu biliyorum ama sevgi umut etmektir ben hayla umutluyum ama kardeşimin hayatına dair benim hayatım bu umudu kaybedili çok olmuştu.
Eve gidince yatağımın üzerinde oturdum telefonu elime aldım bir isim gördüm Furkan bu kim ya hatırlayamadığım için düşünmemeye karar verdim. Ama bunu düşünürken bile kalbim sıkışıyordu sonra eski aramalara baktım baya bir geçmişe gittiğim bir numara gördüm kayıtlı değildi acaba kimdi sonra telefonu bıraktım düşünmeye başladım birine sarılmışım ama kalbim atmıyor sonra yine başka birine sarılıyorum defalarca bundan hiç bıkmıyacak gibi
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CEHENNEMİN ÇOCUKLARI
Mystery / ThrillerKendini öldürmek mi kolay başkasını öldürmekmi bence başkasını öldürmek daha kolay intikam hırsıyla bir insanı öldürmüştüm yine yapabilirdim. Onunla yaşadıklarımız düşününce yumuşuyordum ama intikam duygum daha ağır basıyordu. Onu buraya getirmek ko...