Geçmiş

10 4 0
                                    

Serenin ağzından
Uyanmıştım bugün cenaze vardı kalbim kırık hayallerim yok olmuş gibiydi hani o ölmiycekti bana söz vermişti Candan sonra beni ayakta tutmuştu

o da yalancının biriydi işte yatağın içinde oturuyordum sandalyede kim vardı tahmin edin sopisko Ceyhun nerdeydi bilmiyorum ama sopisko uyuyordu ama ne demişler insan her acıya alışırmış güçlü olucaktım ağlamıycaktım sonra sopisko bana anlamsız bir şekilde bakıp:
"Daha iyimisin"
"Dalga mı geçiyorsun"
"Evet haklısın saçma oldu ama korkuttun"
"Her şeye alışırız bu arada ceyhun nerde"
"Bilmem" Nerdeydi bu sonra ben gitmek istiyorum dışarda beklesen biraz dedim sonra o da kafa sallayıp dışarı çıktı bende ayağa kalktım ayakkabılarımı giyip çıktım ve lavaboya gidiyorum dedim

saçlarımı düzeltip yüzümü yıkadım hafif makyaj yaptığım için çok bir şey yoktu yüzümü temizleyip düzenledikten sonra çıkıp sopsikonun yanına gittim.

Ceyhunla oturuyolardı Ceyhun beni görünce kollarını açtı ve kocaman sarıldık sonra ailesinin Farukun cenazesini aldığını öğrendik ve hastaneden çıktık sonra arabaya bindik sonra bizimkilerle buluştuk Keremle Su Dorukun arabasına bindi biz önde onlar arkada cenazeye gidiyorduk.

Hiçbirimiz konuşmuyor birbirimize bakıp duruyorduk benim iç sesim bile susmuştu içimde sanki birsürü insan vardı bağırmak isteyen ve o kadar doluyduki sanki içim patlıycakmış gibi hissediyordum ama suscaktım bazen en büyük çığlık sessizliktir.

Cenazeye vardık önümde bir tabut vardı ama ben onun Faruk olduğuna inanmak istemiyordum. Bu sefer ağlamadım sadece sessizce gömülüşünü izledim ben yakılmak isterdim küllerimi de denize atsınlar isterdim onu gömdüler herkes gitti ailesi bile ama biz duruyorduk.

sessizce mezara bakıyorduk Fırat mezara doğru yürüdü Tuğçede gelmişti Fırata arkadan sarıldı hangi barışmıştı bunlar arkamda bir el hissettim arkamı döndüm ve Arası gördüm onu kolundan çekip kenara çektim:
"Aras bizim aramızdakiler çoktan bitti ben birbirimizi tanımıyormuş gibi davranalım istiyorum anla artık" Uzunca yüzüme baktı sonra yere oturdu:
"Eskiden olsaydı şizofrenim derdin bu kelime benim hoşuma gitmemesi gereken bir kelimeydi ama senden duyucan mutlu oluyordum seninle her telefon konuşmamızda yüzünü hayal ediyordum beraber evlilik çocuk hayalleri kuruyorduk hatırlıyorsun demi ben hep kız resimleri atardım sende erkek benim ki daha güzel diye kavga ettiğimiz zamanları hatırlıyorum utangaçlığını sana sarıldığımda kalbim çok hızlıydı acaba duymuşmusundur diye ne çok düşündüm senin korkularından kurtulman yardım etmiştim ya sen ise ne olursa olsun hep benim tarafımda olup bana güvenmiştin ilk tanıştığımızda o utangaç halini sevmiştim sonra birden arkadaş oluşumuzu hırçın ama eğlenceli halini sen benim evlenmek istediğim kişiydin tamam demiştim bu kız diğerleri gibi değil tutar sözünü bırakmaz beni bende onu ama sen ne yaptın beni bıraktın sana korkuyorum dediğim halde beni bıraktın beni bırakma yalvarırım dediğim halde beni bıraktın sonra üzülmeni istemiyorum dedin beni terk etmiştin ben buna rağmen senin güvenini hiç boşa çıkarmadım senin yanında oldum bak geçmişimize bak nasıl sence (ayağa kalktı) ben söyliyim berbat şimdi istediğini yapıp gidiyorum seni üzmemek için yaptığım espriyi yap bana"ama ben sadece sustum gözyaşlarımı içime akıtıp sustum ve o da gitti ben öylece olduğum yere mıhlanmış gibi kaldım Ceyhun bana doğru geldi ve sarıldı ama ben ona sarılamıyordum:
"Kaderin de yokmuş lütfen üzülme" Ceyhun ben ise zar zor:
"Kader diye bir şey yoktur ben kadere inanmıyorum seçimlerimiz ve sonuçları vardır ve bizde onları yaşarız" Kafasını gökyüzüne kaldırıp:
"Hadi sarıl bana insan sarılınca acısı hafiflermiş" sarıldım ona ürkekçe olsa bile sarıldım.

Tuğçeyle Rüzgar kavga ediyordu ve Tuğçe gitti sonra bizde arabalara binip gittik bu kadsr fakirin nasıl arabası var diyorsunuz ama çalıştıkları hatta kölesi oldukları pis işler yapan adamlar bunlar Doruk Derinin koynunda uyuya kalmıştı.

Ben Arası niye terk etmiştin güveniyordum ama sevgisinden emin değildim ya da sadece ben sevmediğim için kendimi kandırıyordum. Herkesin uykusu gelmişti. Arabayı kullanan Rüzgardı ve onunda uykusu gelmişti Rüzgarın eli direksiyondan gitti direksiyonu tutum ve bir ışık patladı.

CEHENNEMİN ÇOCUKLARIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin