CEHENNEMİN ÇOCUKLARI

Ayakkabı

Multimedia(Kıyafet ve ayakkabılar var)
Ceyhunun ağzından
Rüzgara yavaşça yaklaşarak:
"O öldümü"diye sorduğumda hızla ayağa kalktı ve:
"Sence buna izin verirmiyim vermem asla ölmesine izin vermem nedenini sorma vermem ayrıca sen onu bırakıp kaçtın onu sevdiğin sanıyorsun sana bir şey demeliyim sen onu hiç sevmiyorsun sen ona aşık değilsin"
Bende ayağa kalkmıştım
"Rüzgar ben onu kardeşim olarak seviyorum abisi gibi hissediyorum o benim için sahip olamadığım kızkardeşim emin ol onu o zaman çok aradım lanet olsun kurtaramadım"

Yine yere oturdu ve sinirle "bu şekilde konuşma o ölmedi"
Seren ölmemişti benim kardeşim yaşıyordu. En azından sanırım

Keremin ağzından

Suyu en sonunda taburcu etmiştik beraber Rüzgarın yanına gittik. Ceyhun da ordaydı ve doktor gelmişti
"Hastanın durumu şimdilik iyi yarın çıkarabilirsiniz"
Rüzgar sevinçten olsa gerek Ceyhuna sarıldı. Ceyhun hemen telefonunda biriyle konuşmaya başladı Rüzgar yanıma oturdu.

Ve bana
"Bana yardım edin kırmızılıya burdan çıkınca bir süpriz yapıcam ne yapıcağımı biliyorum ama sizinde yardımınız lazım"
"İyde bunlardan bir tek Doruk anlar bu arada Doruk iyimiş ama Derin iyi değilmiş yani kafası hayla yerinde değil"
"O da atlatır hem bak Dorukta iyi artık"

Ceyhunun ağzından

Serenin ailesine haber vermiştim. Yarın gelip alıcaklarmış bende içeri girip yarın gelirim dedim ve çıktım arabama binmeden Rüzgar önümde bitti.
"Ceyhun ben sana haksızlık etmiş olabilirim biraz her neyse ona bir süpriz yapıcam o yüzden seninde yardımın lazım telefon numaranı verirsen iyi olur"
Numaramı verdim ve arabama atladım.

Güneyin ağzından

Derini bir odaya aldılar. Durumu iyidi Doruku hayla yoğun bakım odasından çıkartmadık. Ama hayla durumu hem artık hayati riskide kalmadı.

Rüzgarın ağzından

Kırmızılının bunu atlatacağını biliyordum zaten hem kırmızılı bir şeyi yarım bırakmayı sevmez. Su ne olduğunu pek anlamamış ama bizde söylemedik  sonuçta eğer isterse uyandığında kırmızılı anlatır ben onların yanından süprizim için ayrıldım.

Keremin ağzından

Suyla yalnız kalmıştık bana tuhaf bir bakış attıktan sonra:
"Gözlerim sende kalsın derken ne demek istedin"
Harika! Soru çok çalıştığım yerden gelmişti(!)
"Yani gözlerim sana verirdim"
"Ben yine de almazdım gözlerini bir kere senin göz rengin bana yakışmaz"
"Uzatma çok konuşan kız"
Büyük pot kırdım o sadece benim yanımda çok konuşurdu abisiyken bana tuhaf bir bakış attı.

"Ben çok konuşmam ama sen benden bir şeymi saklıyorsun"
Anlamışmıdır. Sakladığımı
"Hayır"
"Öyle olsun"

Suyun ağzından

Bu konuşmaya bakılırsa anlamışmı kızkardeşi olduğumu lütfen anlamamış olsun ya lütfen bu sırada telefonu çaldı hayır konuşuyorsun yanımdada ne ikide bir bebeğim diyorsun telefonum çalıyordu bakın arayan kim Aras...

Ceyhunun ağzından

Aslında ben Seren Arasın arasını yapmak için hazırdım. Ama şimdi Ona yardım etmek için numaramı verdim ama eğer onu üzerse Arasla olmasını sağlarım ve Rüzgar yok olur zaten üzüceğine adım gibi eminim.

Kuzeyin ağzından

Gençlik yaşıyorum yok mu bir alkış diye bağırıp duruyorum bu tuhaf yerde yürürken evet yaşıyordum ölmemiştim ama yolu bulamazsam ölebilirim...

Rüzgarın ağzından

Bugün taburcu oluyordu kırmızılı her şey yoluna girdi annesi,babası ve kızkardeşi hepsi geldi görüştüler onu ve babasını ayrıca kızkardeşini akşam dışarı çıkartmak ve  süpriz için ikna etmiştim  yarın akşam sekizde evinden alıcaktım. Babası benden önce Ceyhunla konuştu Ceyhun beni onaylıyınca olur dedi. Sonunda Her şey hazırdı...

******************

Ve artık evinden alma vakti gelmişti. Ben kapının önünde bekledim çok sevdiği motorsikleti getirmiştim.

Ve geldi bana doğru kırmızı bir büstiyer ve siyah kısa bir etek ve simsiyah bir göz makyajı ve kırmızı bir ruj vardı fazla esmer olmadığı için siyah ve kırmızı ona çok yakışıyordu.bana tuhaf bir bakış ve mutlulukla motorlamı gidiceğiz dedi evet anlamında kafamı salladı altına etek olduğu için yan oturmasını söyledim bana kızgın bir bakışla:
"Zaten ben sanki bacaklarımı açarak oturucam"  Bacaklarımı birleştirerek oturdum ama yan oturmadım nasıl yan oturuyim salak bu çocuk ya
"Kırmızılı üzgünüm lütfen bu gecelik kavga etmeyelim"
Kafasını tamam anlamında salladı.
istediğim gibi düz kırmızı ve arkası zımbalı ayakkabılarını giymişti ve bir lokantanın önünde durduk.

Bana tuhaf bir bakış atarak
"Burdamı yiyceğiz"
"Evet Neden"
"Yanındaki çiğköfteciyi görmüyormusun oraya gidelim"
"Ya ağzımız falan kokar şimdi"
"Ya sen ciddimisin ben sana onun için çözüm bulurum haydi gidelim"
Çiğ köfte yedik sonrasında bana karanfil verdi ağzın kokmasın dedi bu kız tam bir tuhaf ya karanfilden kolyesi bile var tekrardan motora bindik.

Deponun önünde durduk tuhaf bakışlarıyla depoya girdik sandalyelere oturduk. Ve ben:
"Kırmızılı ben ne yaparsam yapıyım ne yaşarsak yaşayalım benim sana karşı olan duygularım söylediklerim doğru bundan asla şüphe duyma ben sana aşık değilim ölmüyorumda sadece içimdeki ölmüş şeyi seninle yeniden yaşatmaya çalışıyorum"
Ona 5 tane kutu uzattım:
"Bunlar benim ayakkabılarım sen biz kavga edince onları ikiye ayırmıştın"
Bu sözden sonra ona bir kutu daha verdim şaşkınlıkla kutuyu açtı ve
"İyide bu ayakkabılar benim değil yani ben bu siyah ayakkabıları almamıştım ama yinede hepsi için teşekkür ederim"
"Evet ama o zaman bile güzeldi kırmızılı, Ben içimden geldiği için aldım siyah ayakkabıları ve diğerleride öncekiler için özür dilemek amaçlı"
"Haklısın galiba, Affedildin"
"Yani bu duyguyu yaşatıcakmıyız"
"Bilirim çok kirlidir aşk sicilim"
"Sadakat konusundada pek iddialı değilim"
"Ama bu kez farklı olsun diye sen denersen"
"Bende denerim"

Evet bunu beraber söylemiştik. Ve birini öldürmüş ve ölümden dönmüş insanlara göre fazla rahattık onu eve bırakmadan önce:
"Teşekkür ederim kırmızılım"
"Ne için çiğköfte ve diğer her şey için"
"Rica ederim senin yaptıkların için ben teşekkür ederim"
"Hayla sana dokunmaya korkuyorum ve sesinde çok kötü"
Bu lafımdan sonra siyah ayakkabısını kutudan çıkartıp havaya kaldırdı kolunu tutum gülmeye başladı bende ona yaklaştım ve kulağına "bunun yenisini almam bu olmaz kırmızılım"
dediğim de hemen ayakkabıyı yerine koydu ve bana tuhaf bir bakış attıktan sonra:
"Sana sarılabilirmiyim" bende kafamı salladım. Bana sarıldı yine kulağına
"Herkes sarıldığı zaman huzur vermiyor" dememle görüşürüz sopsiko diyip arabadan indi.
Ah be kırmızılım mecburum mecburdum.

artık anlamıştım...

Serenin ağzından

Çok mutluydum hele ayakkabılar falan şuan sevgilimiyiz değilmiyiz bilmiyorum ama başta sadece Keremle Su bilicek kimseye söylemiyceğiz yarın artık okula gitmeliydik. Mecburen iki hafta sonra kapanıcaktı. Ama yinede ona hayla güvenemiyorum bunu çok istesemde her konuda olmuyor işte Arası ben unutamamki tamam ilk sevgilim değil ama onunla yaşadığım şeyler neyse ya ben şuan mutluyum ve ilk defa uyumak istiyorum (ayakkabılarına sarılarak uyudu)