İşkence ve uyuşturucu

7 4 0
                                    

Güneyin ağzından

Ne kadar zamandır buradayız bilmiyorum Derin ve Doruk ne büyük aşk demi bende üzgünüm ama olan oldu...
Rüzgarın ağzından
Yanımda duran Derine baktım hayat belirtisi vermiyordu resmen sadece hayattan bıkmış artık tükenmiş ve boş gözlerle etrafa bakıyordu üzlüyorum bunun altından nasıl kalkıcak bilmiyorum ne yönden seçim yapıcak onuda bilmiyorum Doruk'un ailesi de gelicek birazdan onlar ne diycek ben şuan neden sesli bir şekilde kendi kendime konuşuyorum acaba kırmızılı gittimi onuda bilmiyorum ama tek bildiğim şey üstümde taşıyamıycağım kadar büyük bir yük olduğu böyle olmasaydı daha farklı olsaydı keşke ama keşkelerle yaşanmaz değil mi Doruk benim sevdiğim bir insan veya arkadaşım değildi ama bir insanı daha onun yüzünden kaybetmek istemiyorum çünkü nefrettimi arttırıyor intikam duygumu harekete geçiriyor ailesi gelicek onu tanımayan ailesi çok üzgünlermiş ben inanmıyorum
Dorukun başına gelenler yüzünden
Melisin ağzından
Derin resmen kafayı yedi şuan onunla odasındayız Dorukun burda olduğunu sanıyor şuan Doruğa sarılıyor ve onunla konuşuyor Doruk çok üzülüyorum ona bunları haketmediler bence Sereni aradım ama cevap vermedi gitmiş nereye gidiyorsun ama ben bunu ona sorardım Su yanıma geldi:
"Serenle konuştum ağlıyordu telefonda"
"Ağlıyormuydu niye ki Doruk yüzündenmi biliyormuymuş nerden öğrenmiş"
"Neden ağladığını bilmiyorum ama Dorukun durumunu bilmiyordu ben söyledim buraya gelicek ama Doruk için zaten kızkardeşini almaya geliyormuş yani yoldaymış" Derinin bu hali ne olucak hiç bilmiyorum Güney napıyor acaba ne yapıcak tabiki Rüzgarın yanındadır. Ben bu insanlarla düşman olmak istemiyorum Seren de yok zaten artık bu düşmanlığa son vermemiz gerektiğini söyliyceğim, ben bu düşüncelerle boğuşurken Güney içeri girdi:"hadi hastaneye gidiyoruz" peki Derini nasıl götürücektik Derinle konuşmaya çalıştım doğrusu yalan söyledim mecbur kalmıştım eğlenmeye gidiyoruz demiştim en sonunda hepimiz arabaya binmiş ve hastaneye varmıştık.

Serenin ağzından
Şuan hastanedeydim. Ve berbat hissediyordum Rüzgarda burdaydı doğal olarak sürekli dönüp duruyordu çünkü Doruk bitkisel hayattaydı ve ailesi onun dönmiyceğini düşündüğü için fişin çekilmesini istiyorlardı ama daha doktorla konuşmamışlardı. Bu sırada Derinin,Güneyin,Melisin içeri girdiğin gördüm. Doktorda gelmişti ve söze başladı:
"Umudunuzu kaybetmeyin demek için çok geç bitkisel hayattan çıkması çok zor fişin çekilmesi gerek ama siz bilirsiniz ailesi arkadaşlarının onayını istiyor" ciddimi bize buna izin vericekmiydik hiç sanmıyorum yanımda duran Derine baktım bir anda çığlık atmaya başladı o 'ölmedi' diye sonra bana baktı gözündeki yaşı sinirle silip üstüme doğru geldi ve:
"Senin yüzünden benim hayatıma neden girdin ki sanki niye arkadaşım oldun ki" bunları bağırarak söyledi ben hiçbir şey diyemeden bayıldı hemen doktor falan çağırdık onu akıl hastanesine yattırcaklarını söylediler. Evet haklıydı hepsi benim suçumdu bu kadar suçlamadan sonra burda kalamazdım hastanenin çıkış kapısına yöneldiğimde:
"Kırmızılı" diye bir ses duydum tabiki bu sesin Sopsikodan geldiğini anlamak zor değildi arkamı dönmedim sadece durdum yanıma geldi "Kırmızıl ben şey özür dilerim seni bu konuda suçlamamalıydım sende böyle olsun istemezdin neyse ben bu gece gidiyorum vedalaşmak istedim" o gidicekmiydi haydi ya kesin yalan söylüyordu gidemezdiki o "gideceksin öylemi bende gittim ama bak dönmek zorunda kaldım neyse sopsiko kendine iyi bak" dediğim gibi hızlıca ordan uzaklaştım.
Rüzgarın ağzından
Hastanenin çıkış kapısında öylece kaldım bana sopsiko dedi bunun için mutlu olucağım aklımın ucundan geçmezdi ama gidicektim zaten artık bir anlamı yoktu Dorukun fişini çekmemelerini söyliycektik. Ceyhun beyefendide hiç ortalıkta yoktu zaten her yerden çıkıyor normalde ama bugünlerde yok Güney yanıma geldi ve hastanenin bahçesinde bir sigara yaktık bu sırada Keremde geldi o da bir sigara yaktı.
Serenin ağzından
Kendimi eve attığımda kızkardeşimin hayla uyanık olduğunu gördüm bana bakarak "hani benide götürücektin abla" dediğinde gülümseyerek "sen uyu yarın gidiceğiz merak etme" dediğimde arkasını dönüp uyudu bende uzandım ve ona sarıldım telefonum gürültülü ve korkunç sesiyle ayağa kalkıp telefonumu aradım yastığın altına koyduğumu farkedince çıkartıp ekranda yazan isme baktım *Ceyhun* açtım:
"Ne var Ceyhun" dediğimde gülerek gelen ses beni şaşırttı çünkü bu gülüş ona ait değildi:
"Ceyhun elimizde cehennem kraliçesi Rüzgar denen psikopatı alıp buraya gel ve ondan önce bir seçim yapmanı istiyceğim işkence mi uyuşturucumu yarın sabah tam 07:00 de arayıp cevap ver ve onlarla gel biz sana yeri sabah 06:40 da bildiricez sen bunları yapmazsan yine herkes seni suçlayıcak" yüzüme kapanan telefonun ardından öylece kaldım işkencemi uyuşturucumu bunun seçimi olmaz ki ikiside ölümdü yatağın üstüne oturdum sopsikoyu nasıl getircektim bu düşüncelerle banyoya girdim aklıma sürekli şu kanlı şeyler geliyordu sadistlikte vardı bende biraz yani ama birine bir şey yapmazsam kan görmezsem kafayı yiycektim...

CEHENNEMİN ÇOCUKLARIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin