Kuzeyin ağzından
Bunu babam öğrenmemeliydi. Bütün suçu üstüme alıcaktım en azından babama bir açıklamam olurdu. Sabahın körüydü ve ben karakoldaydım. Polise her şeyi anlattım 'eğer ben onu öldürmeseydim sevdiklerime zarar vericekti'
dememle polis;
"Seren hanım bütün suçu neden üstlendi?"
"Ben istedim bütün suçu üstlenmezse kızkardeşine zarar vereciğimi söyledim"
"O da kabul etti öyle mi"
"Evet siz bilmezsiniz onun kardeşi için yapamayacağı şey yoktur"
"Pekala öyleyse uzattın ellerinizi tutuklusunuz"
demesiyle ellerimi uzattım ve kelepçeler takıldı.Serenin ağzından
Hep kardeşimi düşünüyordum içimde kötü bir his olmasına rağmen Rüzgarın onu koruycağına emindim. Polis gelip hücrenin kapısını açtı ve haydi mahkemeye çıkıyorsun demesiyle yürümeye başladık mahkeme salonuna girdim Kuzey vardı anlamsız gözlerle baktım. Bana sus der gibi bir işareti yaptı ve bütün suçu şuan üstüne almıştı hakim bey bana dönerek doğrumu diye sordu Kuzey baktığımda yalvarır gibi bakıyordur. Ve Kuzey hapse girdi ben serbest kaldım kelepçelerimi çıkarttılar. Mahkeme salonundan çıktığımda karşımda Aras ve Ceyhun vardı Ceyhun gülümseyerek;
"Seni Aras kurtardı"demesiyle şaşırsamda fazla tepki vermedim. Merdivenlerden indik kapının önünde Arasa dönerek:
"Nasıl başardın bilmiyorum ama teşekkürler"
"Kuzeyin gay olduğunu babasına söylemekle tehdit ettim"
"Ne yaptın teşekkürümü geri alıyorum sen nasıl bir insansın ya senden tiksiniyorum sanki onun suçu ben gidiyorum her şeyi söyliycem"
dememle Aras kolumu tuttu ve:
"Eğer bunu yaparsan düşmanlarınla iş birliği yapıp kardeşine zarar veririm Rüzgar benden şüphelenmez bilirsin"
"Seni adi pislik herif senden nefret bile edemiyorum tiksiniyorum ya sen Ceyhun nasıl yaparsın bunu adi herifler ben gidiyorum"
yürümeye başladım nasıl yaparlardı bunu nasıl telefonum elimdeydi Rüzgarı aradım ama açmadı yürümeye devam ettim karşımda Su vardı ve arkasında benim arabam ayrıca güzel giyinmiş makyaj yapmıştı ne oluyor ya birbirimize sarıldık. Arabaya bindik ona olanları anlattım
Onun üzülmeye çalışsada sırıtan suratına bakarak;
"Neyin var senin ne bu mutluluk"
"Kızım sevgili olduk"
"Kiminle"
"Keremle"
"Oha"
"Hee birde kanka ailem öğrenmesin dedin ama elimden bir şey gelmedi"
"Boşver şimdi onu nasıl oldu anlat"
"Tamam ama yolda olmaz nereye gidiceğiz sanamı"
"Evet bize gidelim"
aklım hayla Kuzeydeydi çok üzgünüm Kuzey demek isterdim insan gay olduğu için suçlanırmı ya pislik herifler eve gelmiştik Su kapıyı çaldı kapıyı annem açtı inanmıyorum evdeydi beni görünce şaşırsada yaklaşıp sarıldı ve çığlık bende ona sarıldım oturttu beni yanına ona tuhafça bakarak;
"Yasemin nerde"
"Selenmi yani onu Rüzgar emanet etmiştin ya orda"
"Evet ama tamam neyse yarın okula gitmem lazım o yüzden ben banyo yapıcam"
dedikten sonra odama girdim. Rüzgarı aradım bu sefer açtı:
"Efendim"
"Sopsiko nerdesin"
"Kırmızılı kurtuldunmu"
"Evet evdeyim kardeşimi geri alabilirmiyim"
"Pekala gelicem birazdan yani gelicez"
dedikten sonra kapattım.Banyodan çıktıktan sonra saçımı kuruttum ve kaç zamandır maske yapmadığım yüzüme maske yapıp hafif bir makyaj yaptım kırmızı şortumu kırmızı büstiyerimi giymiştim altına da sandalet giydim birden odamın kapısı çaldı açtım. Su gelmişti annem gitmiş oturdu konuştuk şaşırmıstım gerçi ama mutlu olmuştum o da mutluydu sonra kapı çaldı Su gidip açtı ben ise odada bekliyordum sopsiko odaya geldi bana sarıldı bende ona Su nerdeydi bir dakika en önemlisi Yasemin nerdeydi onu bırakarak tuhafça baktım ve uzaklaşarak:
"Su nerde"
"Gitti"
"Sopsiko Yasemin nerde niye getirmedin"
"Kırmızılı sana bir şey söylemem lazım"
"Yoksa bir şeymi oldu nerde Yasemin"
"Söyliycem anlattıcam ama sakin ol"
"Rüzgar"diye bağırmamla anlatmaya başladı:
"Senin düşmanların onu kaçırdılar kurtaramadım ben çok..."
dediğinde lafını keserek;
"Hani onu koruycaktın söz vermiştin sakın bana üzgün olduğunu söyleme üzülecek kadar değer verseydin o burda olurdu defol git şimdi"
"Koruyamadım gidiyorum haklısın korumam gerekirdi yardım ediyim sana"
"Gerek yok ben kendim üstesinden gelirim bulurum ve şunu aklına sok bizim savaşımız yeni başlıyor"
"Ben böyle olsun istemedim"
"Savaştınmı onu kurtarmak için savaştınmı"
Gözleri dolmuştu ama hiçbir şey demedi sadece gitti bende zaman geçince gittim babamın yanına onunla her seyi konustum ve okulu bırakmak istediğimi söyledim ne yapmak istediğim sorunca dansa kaldığım yerden devam etmek istediğimi söyledim kabul etti annem çok kızacakdı ama ne yapabilirdim. babama Yaseminin Rüzgarda şimdilik daha güvende olucağını söylemistim ee başka ne yapabilirdim ki motoruma atlayıp düşmanlarımın sürekli gidebileceği kafeye gittim. Kafeye girdiğimde motor yarışlarından olan düşmanıma doğru yürüdüm beni görünce şaşırsada karşısına geçip;
"Kardeşim nerde?" dememle gülerek;
"Bu sefer onu koruyamadın demek ama bizde değil"
Yakasını tutarak bıçağı göğsüne bastırarak;
"Bana doğruyu söyle pislik herif" herkes bize bakıyordu kimse bir sey yapmadı sonra bir beni arkamdan tutup çekti ona karşı hızlı bir hamleyle önümü dönüp bıçağımı uzattığımda şaşkınlıkla:
"Berke" diyebildim sadece bana gel benimle gibi bir işaret yapınca dışarı çıktık ve bana birazdan polisler damlar gidelim demesiyle o arabasına bindi bende motorumla takip ettim ve baya uzaklaştıktan sonra araçlardan indik. Ona bakarak:
"Ne var ya"
"Bir sey konuşmamız lazım"
"Evet seni dinliyorum"
"Tuhaf şeytan olayını hatırlıyormusun"
"Evet"
"Peki kim olduğunu"
"Demir ve Kuzey olduğunu biliyorum"
"Peki tuzak yapıldığı zamanı hatırlıyormusun"
"Evet"
"O maskelilerden biriyle konuşmuştun ya işte o bendim"
"Ne bunu nasıl yaptın senden beklemezdim neden bunu yaptın"
"Söyleyemem"
"Ah boşversene hangi yalanı uydurcaksın ben gidiyorum" diyip motoruma atladım. Dövüşçü düşmanlarımın gittiği spor salonuna doğru yola çıkmıştım telefonum çaldığı için durdum arayan Ceyhundu:
"Ne var Ceyhun"
"Nerdesin"
"Sanane"
"Seren bak konuşmamız lazım sen haklıydın"
"Bunu sonra konuşalımmı kardeşimi bulmam lazım"
"Ne oldu ona"
"Benim düşmanlarım kaçırmış gitmem lazım"
"Nereye"
"Spor salonuna"
"Tamam"
Demesiyle yola devam ettim.Derinin ağzından
Dorukun evinin kapısının önündeydim. Berke aramıştı durumu iyi değilmiş zili çaldım karşımda Kerem vardı içeri girdim ama kimse yoktu Kereme bakarak:
"Doruk nerde"
"Çok uyuşturucu aldı engel olamadık Berke ve Gece onu hastaneye götürdü"
"Gece kim ya neyse banane beni Dorukun yanına götür"
"Peki"
demesiyle evden çıkıp arabasına bindik.Kücük bir evin önünde durduk etrafında balonlar vardı. Kereme baktım:
"Benden bu kadar"
dedi ve gitti ya nereye gidiyor bu şimdi ben burda ne yapıcam eve doğru yürümeye başladım kapı açıktı yavaşça içeri girdim. Yerde büyük kağıt vardı ve üstüne bizim fotoğrafımız ve arka arkaya bir sürü bu şekilde fotoğraflar vardı son fotoğraf da öpüşüyorduk hey! Bir oda vardı kapıyı açtım içerde iki tane mumdan başka bir şey yoktu sanarken ayakkabımla bir şeyi ezdiğimi fark ederek ayağımı kaldırdım bir kutu içinden kağıt çıkmıştı ve üzerinde;
"Sana verdiğim sözü tutum birtanem sadece ben biraz safım bence"
Bu notu okurken gülümsedim bu sırada o geldi karşımdaydı eğilip mumun birini söndürdü. Sonra diğerine yaklaştı mum eriyordu sonra bana yaklaştı ve:
"Sence bu mumun şimdi bir anlamı varmı"
"Yok" dememle yere diz çöktü ve bir dakika ya yoksa bana birden ufak bir tebbessümle:
"Bizde bu mumlar gibiyiz eğer sen olmazsan benimde bir anlamım olmaz"
demesiyle bir kutu açtı yüzük vardı yeniden gözlerimin içine bakarak:
"Bu adamın bir anlamı olsun istemezmisin?"
"Evet isterim"
dememle yüzüğü parmağıma takıp bana sarıldı.Ceyhunun ağzından
Arasla kavga etmiş sinirli bir şekilde Sereni arıyordum. Her şey benim yüzümden oldu ama ben kendimi çok kötü hissediyordum karar vermiştim mahkemeye çıkıp bütün suçu üstlencektim ben sadece kızkardeşim dediğim insana yakışan biri olsun istediğim için Araslaydım ama onun iç yüzünü görmüş oldum o da gay olmasaymışmış sanki elindede Serenle konuşmuştum ve bende arabama atlayarak spor salonuna doğru yola çıktım.
Keremin ağzından
Derini bıraktıktan sonra arabama bindim telefonumu çalıyordu arayan Rüzgardı:
"Dinliyorum"
"Kerem konuşmamız gerek yüz yüze"
"Konu nedir?"
"Ben okulu bırakıyorum"
"Ne olum ne saçmalıyorsun"
"İşte gel konuşalım"
"Peki tamam nerdesin"
"Konum atıcam"
"Pekala"
dedim ve telefonu kapattım bakalım neyi var yine bununYanına gitmiştim bir cafenin önünde oturmuş sigara içiyordu. Yanına oturdum sigara uzattı aldım ve her şeyi anlattı şaşırmıştım intikam bu kadar önemlimiydi bende ona Suyla olanları anlattım mutlu olmuş adımıza ama üzgündü onu anlıyordum bu olanlardan Serenin olan okuluna gitmek istemiyordu ona dönerek;
"Belki onu birkez dinlesen hak verirsin"
"Biliyorsun bizim ki sizinki gibi değil o kadar çok hatam ve yanlışım var ki ama yinede kendimi affetmem için bir sebep olsada onu affetmem için hicbir sebep yok"Berkenin ağzından
Ah haklıydı ama ne diyebilirdim ya ben Kuzeye aşıktım o zaman Kuzeyde Demire aşıktı Demirin tek derdi ise Rüzgarın acı çektiğini görmekti Kuzey Demire aşıktı ben de bu yüzden söyleyemedim sonra Geceyle tanıştım o beni bu hayatta etkileyebilen tek kızdı ve ben sanırım onu seviyordu. Her şey Demir yüzündendi ee ne demiştik "Bazı adamlar insanların yanmasını seyretmek isterler sadece"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CEHENNEMİN ÇOCUKLARI
Mistério / SuspenseKendini öldürmek mi kolay başkasını öldürmekmi bence başkasını öldürmek daha kolay intikam hırsıyla bir insanı öldürmüştüm yine yapabilirdim. Onunla yaşadıklarımız düşününce yumuşuyordum ama intikam duygum daha ağır basıyordu. Onu buraya getirmek ko...