Keyifli okumalar (:
"Şebnem hadi bizde uyuyalım yoruldun bugün zaten...Şebnem duyuyor musun beni?"
Selim salondaki koltuğa oturmuş karşısındaki duvara öylece bakan Şebnem'in koluna nazikçe dokunsa da genç kadını yerinden zıplatmıştı bu dokunuş. Sağ tarafında duran sehpanın üzerindeki bir bardak suyu uzatarak yanına oturup meraklı gözlerle dudaklarının bardaktan çekilmesini beklerken son iki saatlik durgun halinin sebebini merak ediyordu. Bir mesaj sesi ile kendi kabuğuna çekilen karısının bu hali onu endişelendirmekle birlikte büyük bir merakı da peşinden sürüklüyordu. Nihayet şebnem elindeki bardağı az önceki yerine koyunca Selim de aklındaki soruyu sorma fırsatı elde etmişti.
"Sorun ne şebnem"
"anlamadım ne sorunu?" kendisine bakılmadan verilen bu karşılık ile kuşkuları daha da artmıştı Selim'in.. Sakince yerinden kalkarak karısının hemen önünde diz çökerek bir fısıltı halinde yeniden sordu sorusunu ama az önceki tepkiden çok da farklı bir şey görmeyince "zaman" diyerek olduğu yerden kalktı ve merdivenlere yönelirken arkasını dönmeden Şebnem'e tanıyacağı zamanın içeriği ile ilgili de bilgi vermeyi ihmal etmedi.
"ben bu gece misafir odasında uyusam iyi olacak sanıyorum ki düşünmeye ihtiyacın var... İyi geceler Şebnem"
Arkasındaki kadının bu cümleye vereceği karşılığı beklemeden hızlı adımlarla yukarıya çıktığında bir süre sonra gelen kapı kapanma sesi evi derin bir sessizliğe itmişti. Öyle ki şebnem duvardaki o büyük vintage tarzı saatin ses çıkardığını yeni fark etmişti ve o sırada saatin 12'ye geldiğini de görmüştü. Hemen koridordaki çantasından telefonunu alarak son mesajlaşmaları okuduğunda aynı zamanda içine girdiği durumdan nasıl çıkacağını ve de en önemlisi bu durumu Selim'e nasıl anlatacağını düşünmeden edemedi.
Evin korunma düzeyinin yüksek olduğunu belirterek bu gece çıkmama konusunda burak ikna olsa da yarın için buluşma da ayarlanmıştı sahilde. sinirle çantasını aldığı gibi yatak odasına çıktığında kapıyı bir umut usulca açarak yatakta uzanmış Selim'i görmeyi bekledi gözleri ama ışığı açtığında dokunulmamış bir yatak bugünkü son hayal kırıklığı olmuştu Şebnem için. Üzerindekileri bir çırpıda çıkarırken iyice belli olan karnına gitti eli istemsizce. Her gece konuştuğu hatta gündüz tek kalınca da dedikodu yaptığı çocukları büyük ihtimalle uyuyordu ve artık onların da 5 aylık olması ile aralarındaki bağın daha da kuvvetli olduğunu hissediyordu. Eline bir öpücük kondurarak karnına değdirdiği elini ile sevgisini ifade etmiş sonra da kendisini uykuya teslim etmişti.
***
"Evet Burak bir an önce söyle söyleyeceklerini ve bitsin şu durum"
"Ceylin'in gelmesini beklemiyordum.Ne kadar büyümüş"
Gözlerini yan bankta elindeki bebeği ile oynayan ceylin'den ayırmadan konuşması Şebnem'i oldukça rahatsız etmişti. Ama gerçekten de onu da getirmekten başka çaresi yoktu. Evden çıkarken Selim'e yakalanmış hemen ardında da ceylin ve ömer gelince mecburen kızını da almak zorunda kalmıştı. Evin rutini buydu. Ailecek bahçe kapısına çıkarlar sonra ömer'i servise bindirip anne kız kreşe Selim de şirketine giderdi. Bu rutin arada Selim'in herkesi ait oldukları yerlere bırakmasıyla bozulsa da devamlılığını koruyordu. Ceylin annesini hazır görünce koşarak son günlerde elinden düşürmediği bebeğini alarak babası ve abisini öpmüş annesinin elini tutmuştu bile. Yüreği hop etmişti. Kızını bu saçma durumun içine sokmak istemiyordu ama şuan hayır demek gibi bir şansı yoktu. Ömer servisin sesini duyunca bir öpücük bırakıp çıkmış Selim'in ise toplantısı olması sadece şuanlık en büyük şansıydı Şebnem'in ki bu sayede taksiyle gidebildi gideceği yere.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çocuğum için
General FictionGenç adamın tek suçu aşık olmaktı belki de kimbilir. Delicesine sevdiği kadından bir çocuğunun olmasını istemek ise en doğal hakkıydı. Peki, genç adam ne kadar seviliyordu. Selim İnan'ın çok güzel giden hayatı bir anda tepetaklak olmuştu. Peki so...