Yeni bölüm mevzusuna açıklık getirmek istedim.. son bölüme gelen yorum sayısı "yeni bölüm ne zaman" soruları dışında iki! sadece iki! o yüzden yeni bölüm yazasım da gelmedi açıkçası.. ama kısa bir bölüm yazmıştım devamını yazma isteğim kaçınca onu sizlerle paylaşayım dedim (:
Keyifli okumalar (:
"S-se-sen burada ne arıyorsun"
"Senin için geldim Şebnem, merak ettiğim için geldim" elini Şebnem'in yanağına değdirmek istediğinde Şebnem bir iki adım geriye giderek kendisine dokunulmasını istemediğini belirtti.
"Nasılsın şebnem"
"Gider misin Burak? Almilla gelir şimdi seni burada görmesin"
"Seninle konuşmak istiyorum şebnem"
"ama ben istemiyorum git lütfen artık"
"Şebnem"
"Sen nasıl çıktın içeriden"
"Ben her şekilde her yerden çıkarım böylesi bi olay beni içeride tutamaz ve sen şebnem ben konuşmak istediğim sürece beni dinleyeceksin"
"Allah Allah başka derdin var mıydı? Beni kaçıran adamla ne konuşacakmışım ben"
"Kaçırmak? Ha! Bunu o kocan mı soktu beynine.. Hatırlatayım seni bir kere bile ağlatmadım, üzmedim zorla da tutmadım ben seni"
"NE! Burak git sinirlendirme beni!"
"Yarın seni aldıracağım kreşten mesaj attığımda okulun önüne çık hayatım"
"Bana hayatım deme"
"Sevgilim mi diyeyim"
"Defol Burak!" şebnem gözlerini daha da açarak bir nebze olsun geri adım atmasını sağlamak istese de Burak isteğinde ciddi olduğunun altını çizerek karşı caddeye geçmiş, arabasına binerek hızla uzaklaşmıştı oradan. Şebnem olduğu yerde sendeleyince arkasından banka oturmuş bitti sandığı her şeyin yeniden başlıyor olmasını sindirmeye çalışıyordu. Yarın dediği gibi onunla giderse tekrardan kaçırılma ihtimali var ama Selim'e söylerse sinirle vereceği zararları düşünmek dahi istemiyordu. Aklına gelen her senaryo ile yüreğine kara bulutlar gelse de kulaklarını dolduran kalbine hükmeden sesi duyup kafasını kaldırdığında Selim'i görmesiyle hızla kalkıp sarılmıştı.
"Çok mu özledin kocacığını"
"Özgür!"
"Şaka selimciğim şaka"
"hayatım sizin ne işiniz var burada"
"Selim hava alalım dedi de aldık çocukları çıktık bi baktık buradayız Almillacığım"
"Tesadüf işte" diyerek Şebnemden ayrılan selim meraklı gözlerle karısını taradığında gözlerini kendinden kaçırdığı için tam olarak ne olduğunu çözemese de yan tarafta konuşan Almilla sayesinde gününün güzel geçtiğini öğrendiğinde derin nefes aldı. Şebnem'in halini çok fazla sorgulamak istemeyerek elini karısına uzattığında şebnem bir an tereddüt etse de selim'in havada kalan elini sıkıca kavrayarak özgür ve Almilladan ayrılıp çocuklarla sahilde yürüyüşe geçmişlerdi.
"Önde kızım ve oğlum, yanımda karım onun karnında da kızım ve oğlum"
"Ay böyle sayınca yoruldum ben"
"ne! Oturalım mı hemen?" selim şebnem'in belinden tutarak bankların olduğu yere doğru yöneltirken şebnem onu durdurarak gülümsemiş ve yönünü yeniden yürüyüş yoluna çevirmişti.
"O anlamda demedim sıralayınca 2 kız 2 oğlan ondan ruh hali gibi düşün"
"ha öyle bende korktum bi an"
"yok yok iyiyim ben"
"yani sıralama yorucu olsa da baksana şunlara... yaşanan onca zaman sonucunda onca badireden sonra yine bir aradayız aileyiz."
"bir benim hafızamın geri gelmesi eksik.. biliyor musun bazen çok istiyorum mesela ceylin heyecanla bir şey anlattığında kurduğu ilk cümleyi hatırlamak istiyorum. Yada ömer her anne baba dediğinde bu iki kelimeyi kullanmaya karar verdiği ya da dilinden döküldüğü o ilk an'ı. Şuan el ele geziyoruz ama ilk'inin heyecanını hatırlamıyorum mesela."
"bizim için zor ama sanırım en çok senin için zor. Yani bana şuan ki halimiz huzur veriyor çünkü senin merak ettiğin her şeyi hatırlıyorum. Ya da bir cümle beni alıp geçmişe götürebiliyor..."
"Ve benim duyunca gidebileceğim bir geçmişim yok" Selim şebnem'in bu cümlesinin hüzün yüklü halini sevmemişti. Ellerinden ayrılıp öndeki çocuklarının yanına geçerek onlarla bir banka oturmasını dalgın haliyle izlemişti. Bir tek çocuklar için kötü günlerin geçmişte kaldığını hala aralarındaki bu geçmiş konusunun kocaman bir boşluk yarattığının farkındaydı. Derin bir nefes alarak cebinde titreyen telefonu eline aldığında açıp açmama konusunda kararsız kalsa da iş ile ilgili olabileceğini düşünüp kendisine el sallayan kızına el sallayarak telefonunu açtı.
-Efendim
-nasıl yani? Şirkette kimse kalmadı mı?
-peki anladım.. yarın gelsin görüşelim o zaman.
"bi bu eksikti" diyerek telefonu cebine geri koyarken kendisine koşarak gelen oğluna gülümsemişti.
"yoruldum mu oğlum"
"hayır ama annemin canı dondurma istiyormuş da annem senin alıp alamayacağını sordu."
"iyi de hava o kadar da dondurmalık bir hava değil ki.. gel gidelim bakalım annenin yanına" selim oğlunun omzuna elini atarak şebnem ve ceylin'in yanına gittiğinde kızına öpücük vererek şebnem'in yanına oturmuştu.
"birilerinin canı dondurma istemiş sanırım"
"evet bunların suçu" diyerek alt dudağını sarkıtıp işaret parmağıyla da karnını gösterirken Selim bu haline gülmeden edemedi.
"İyi ama hava biraz daha ısınsa mıydı onun için"
"Aşerdik herhalde Selim hava durumuna bakara aşerme olmuyor herhalde"
"Valla sana hava durumu izlettirsem ondan da aşerecek bir şeyler bulursun muhakkak"
"Aa laflara bak istemiyorum tamam ya"
"kızma hemen takıldım işte sana"
"hıh kızdım bir kere alma sen dondurma bana çocuklarımızın orasında burasında külah külah dondurma şekli olduğunda görcem ben seni.. hatırlarsın bu akşamı"
"ne öyle bir şey mi var"
"evet var tabi!"
"o zaman ben ne yapayım hemen alayım ki çocuklarda iz olmasın ne öyle külah dondurma şekli"
"külah olursa şanslısın tabak dondurma olursa ne olacak"
"anne kardeşlerimize resim mi çizeceğiz"
"dur kızım dur babacığım şuan daha ciddi bir durum var benim dondurmacı bulmam lazım" diyerek ayağa kalkıp bir oraya bir buraya gitmiş etrafta dondurma satan bir yer göremeyince "herkes arabaya" diyerek çocuklarla Şebnem'i arabaya bindirerek dondurma satılan bir yer aramaya başlamışlardı. Şebnem ve çocuklar Selim'in bu haliyle oldukça eğlenip gülseler de Şebnem'in gülüşünü solduran şey telefonuna gelen mesaj olmuştu.
"Yarın değil fikrimi değiştirdim. Bu gece herkes yatınca evden çıkıyorsun konuşuyoruz yoksa ben gelirim karıcığım..."
Bölüm sonu (:
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çocuğum için
Fiksi UmumGenç adamın tek suçu aşık olmaktı belki de kimbilir. Delicesine sevdiği kadından bir çocuğunun olmasını istemek ise en doğal hakkıydı. Peki, genç adam ne kadar seviliyordu. Selim İnan'ın çok güzel giden hayatı bir anda tepetaklak olmuştu. Peki so...