Gökyüzündeki yalancı güneş sadece ışık saçmaya yarıyor, bu yalancı havanın sıcak olmasında hiçbir katı sağlamıyordu. Rüzgar da yoktu ama garip bir soğukluk vardı. Üşütecek gibi değil, ama sıcak denilecek kadar iyi de değil. Güneş bile yalancıyken, Arel insanlara inanmakta güçlük çekiyordu.
Evin zili çaldı. Genelde zili çalan kişi hep Aslı olduğu için Arel eskisinin aksine, odasından heyecanla çıkıp hızlı adımlarla kapıya yöneliyordu şimdi.
Evet, Aslı karşısındaydı. Fakat yaşlı gözlerle. Arel kapıyı kapatıp dışarı çıktı ve sırtını kapıya verip Aslı'yı kollarıyla sararak gövdesine gömdü. Ne olduğunu sormuyordu. Sormayacaktı. Şuan onu soru yağmuruna tutması yapacağı en gereksiz hareket olurdu. Kızı daha önce hiç bu kadar kötü görmediği için, böylesine üzgün olmasının mantıklı bir açıklaması olduğuna inanıyordu; Bu yüzden hiçbir şey sormadı. Sadece gözyaşlarının göğsünü ıslatmasına izin verdi ve o sakinleşene kadar hıçkırıklarını dinledi.
Ne kadar süre geçtiğini ikisi de bilmese de, yıllar geçmiş gibi hissediyordu genç adam. Aslı'nın hıçkırıkları yavaşlamaya başlayınca, Arel'in omuzlarından bir miktar yük kalktı. Ağlamasını istemiyordu ama ona "ağlama" demek kadar saçma bir şey olamazdı, bunun da bilincindeydi. Aslı nefesini düzene sokunca konuştu.
"Babam." Genç adam kızın sesini duyunca irkildi. Birkaç saniye ne diyeceğini, ne yapacağını heyecandan unutuverdi fakat sonra kendini toparladı.
"Ne oldu babana?" Kız sustu. Sustu ve tekrar hıçkırıklara gömüldü. Arel meraktan çatlamak üzereydi. Aklına milyon senaryo geliyordu; bunların içinde en basiti, annesi ile babasının boşanacak olmasıydı. Babası onu dövmüş olabilirdi -ki buna pek ihtimal vermiyordu çünkü anladığı kadarıyla Aslı'nın ailesi modern bir aileydi, yine de çok üzgün olduğu için bu olasılık da mantıklı geliyordu-, babası annesini dövmüş olabilirdi ve daha birçok korkunç ihtimaller.
"O...Öldü." Bunun kadar korkunç olamazdı. Aklına gelen hiçbir ihtimal bunun kadar can yakıcı olamamıştı. Yalan söyleyeceği bir konu değildi, hele ki şaka yapıyora hiç benzemiyordu. Babasını kaybetmişti. Henüz on yedi yaşındayken, babasını kaybetmişti genç kız.
Şimdi bir nevi aynı konumdaydılar. Arel'in annesinden haberi yoktu. Yaşıyor mu, iyi mi, kaç yaşında, şuan evli mi, başka çocuğu var mı, nerede, ne iş yapıyor; Hiçbir fikri yoktu. Bu ölüm gibi bir şeydi ve şimdi Aslı da hayatındaki en önemli varlıklarından birini kaybetmişti. Belki de hayatında güvenebileceği tek adamı kaybetmişti. Sebebini her ne kadar merak etse de, sormaya cesaret edemedi. Aklından birçok ihtimal geçirdi yine ama bu sefer sadece ihtimallerle yetinmeyi bildi. Aslı'ya babasının ölüm sebebini sormak, ona aynı acıyı tekrar tekrar yaşatmak olurdu -ki acısı henüz dinmemişti bile.
Ne diyeceğini bilmiyordu. Aklından o korkunç olasılıklar dışında başka hiçbir şey geçmiyordu.
Kendinde bir özellik daha keşfetti: Teselli konusunda berbattı. Aynı acıyı yaşıyor olsa da, berbattı.
O an ne dese yanlış bir şey diyecekmiş gibi hissediyordu. Konuşmak istemiyordu ama bir yandan da konuşma zorunluluğu duyuyordu. Sadece sarılmakla yetiniyordu. Aslı ise fazlasını istiyor gibi görünmüyordu. Hıçkırıkları, yerini sessizliğe bıraksa da adam göğsünde hala gözyaşlarını hissedebiliyordu, kız hala ağlıyordu.
Belki yirmi dakika, belki yarım saat öylece durdular. Aslı'nın masum ve kırılgan, ağlamaktan çatallaşmış sesi Arel'in kulaklarını doldurdu.
"Yoruldum. Fiziksel olarak da, ruhsal olarak da. Uyuyalım." Başını kaldırmıyordu. Konuşuyordu ama adamın yüzüne bakmıyordu, bakamıyordu, bakmak istemiyordu. Gözlerinin kan çanağına döndüğünü, burnunun kızardığını, yanaklarının al al olduğunu hissedebiliyordu. Ağlarken başkasının kendisini görmesinden hiç hoşlanmazdı ama Arel başkası değildi. Aynı acıyı paylaştığı bir adamdı. Mavi gözlerine baktı. "Uyuyalım. Sadece... Uyuyalım."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
KİMSELER
RomanceHenüz dokuz yaşında annesini travmatik bir şekilde kaybeden Arel Aryan'ın hayatı o gün sarsılmıştı. O olaydan sonra annesi herkesten, her şeyden uzaklaşıp bilinmezliğe gitmişti. Adam enkazın altında kalmış, kurtarılmayı bekliyordu. İnsanlarla konuşa...