traffic lights | jaeyong

🚦|37

[story]

Gözlerini araladı ve yanında duran dijital saate baktı. Henüz dokuz oluyordu, bu saatte uyanmak Jaehyun için pek normal bir şey değildi.

Doğruldu ve esnedi. Ardından hızla telefonunu eline aldı.

Taeyong cevap vermiş olmalıydı.

Telefonunun ekranını açar açmaz bildirim paneline baktı. Gelen birkaç mesaj vardı.

Hepsinde teker teker göz gezdirdi fakat hiçbiri Taeyong'a ait değildi.

Jaehyun'un içinde oluşan ufak heyecan bir anda sönmüştü.

Görmemiştir, belki hâlâ uyuyordur, diye geçirdi içinden.

Yataktan kalkarak odasında bulunan ebeveyn banyosuna doğru ağır adımlarla ilerledi. Ilık bir duş aldı, saçlarını kuruttu ve soluğu tekrar yatağında aldı. Telefonunu alıp kilidi açtı ve bildirimlere tekrar baktı, Taeyong'un mesaj atmadığını bilmesine rağmen.

Kötü düşünmek istemiyordu ama acaba bir şey mi oldu düşüncesini aklından atamıyordu.

Yatağından kalkıp cama doğru ilerledi ve dışarıya baktı. İnsanlar sağa sola koşuşturuyorlardı.

Klasik.

Telefonuna baktı tekrar. Rehberine girdi ve Taeyong'un numarasını buldu.

"Arasam kızar mı bana?" dedi derin bir nefes aldıktan hemen sonra. "Ama onu merak ediyorum, merak etmem neden sorun yaratsın ki? Neden kızsın bana?"

Yutkunup ismin üstüne tıkladı, ardından numaranın üstüne basarak telefonu kulağına yaklaştırdı.

Çalıyordu.

Rahatlamak istercesine derin bir nefes aldı tekrar. O sırada telefonun açıldığını fark etti.

"Tae-"

"Ben Taeyong değilim."

Duyduğu sesle birlikte kaşlarını çattı Jaehyun. Ses oldukça kalındı ve Taeyong'a ait olamayacak kadar derinden geliyordu.

"Siz kimsiniz?" diye sordu ciddiyetinden ödün vermeyerek.

"Ben onun babası sayılırım. Asıl sen kimsin?"

Konuştuğu kişi babası sayılırım der demez söylediklerinin sonrasına dikkat etmedi Jaehyun. Hafifçe öksürdü ve aklındaki soruyu sordu.

"Taeyong nerede?"

"Burada değil. Ne istiyorsun genç adam?"

Jaehyun tavana bakıp sert bir nefes verdi.

"Onunla konuşmak istiyorum. Geldiğinde aradığımı söyleyin lütfen."

"O gelmeyecek."

"Anlamadım."

"O gelmeyecek işte."

Jaehyun duyduklarıyla birlikte duraksadı. Öyle ki parmak eklemlerinin uyuştuğunu ve telefonu sıktığı için kırmak üzere olduğunu fark etmemişti bile.

"Ne demek gelmeyecek? Neden gelmiyormuş? Ayrıca telefon sizde ne arıyor?"

"Çok soru soruyorsun evlat. Sadece şunu bil; ona buradan ulaşamazsın."

Aramanın bitmesiyle birlikte bedeninin uyuştuğunu fark etti Jaehyun. Telefonu kulağından ayırıp ekrana baktı uzun bir süre.

Aklından geçen yüzlerce soru vardı artık.

Taeyong şu an nerede?

Taeyong şu an ne yapıyor?

Taeyong şu an nasıl?