[story, jaehyun]
Bütün gece, düşüncelerimle boğuştuğum bütün gece boyunca Taeyong'u izledim. O, bana iyi gelen tek şeydi ve onun kötü olduğunu görmek beni mahvediyordu.
Denedim. Ondan vazgeçmeyi, hayatıma yeni şeyler katmayı çok denedim ama Taeyong bir tür zehirdi ve ben bunun panzehirini bulamıyordum. Kapıldım işte, ona kapıldım.
Ve şimdi, o yanıbaşımda uyurken yaptığım tek şey onu izlemekti. Gece, onu uyuttuktan sonra saçlarını okşamıştım biraz. Yumuşaktı saçları, çok narindi. Fazla oynayamadım saçlarıyla, korktum.
Dokunsam dağılacak, parçalanacakmış gibiydi ve ben bunu göze alamıyordum.
Eve gelene kadar, hatta ben onu uyutana kadar ağlamıştı. Jaemin onun bu barış adımını fazlasıyla sert karşılamış olmalıydı. Ağabeyini kendi elleriyle dağıtıyordu ve bundan büyük ihtimal kendisinin de haberi yoktu.
Taeyong'un bedeni hemen yanımda, başı ise göğsümdeydi. Normalde olsa içinde bulunduğumuz an nefes almayı bile unutabilirdim fakat dün geceki olay aklıma geldikçe keyfim kaçıyordu, bunun tadını çıkaramıyordum.
Taeyong biraz kıpırdadı, bununla birlikte istemsizce korktum. Korkum ani hareketi yüzünden değildi, tekrar temastan korkma ihtimali yüzündendi.
Başını göğsümden kaldırarak gözlerini araladı ve yüzüme baktı, ardından başını yanımda bulunan yastığa koydu.
"Günaydın," dedim kısık bir sesle.
"Günaydın," dedi uykulu sesiyle.
"İyi uyuyabildin mi?" diye sordum. Tek amacım konuşmaktı, onu düşüncelerinden uzaklaştırmaktı.
"Evet," dedi Taeyong.
Ona doğru dönerek elimi yastıkların arasına koydum.
"Yatağım rahattır. Burada iyi hissedersin," dedim gülerek.
Taeyong ifadesiz bir şekilde gözlerime baktı, ardından hafifçe gülümsedi.
"Yatağında değil, yanında iyi hissediyorum Jaehyun. Bana iyi geliyorsun."
Söyledikleri, içimde bir şeylerin alevlenmesine sebep olurken yalnızca gülümsemekte yetinebildim. Yutkunamadım, bir an nefes bile alamadım.
O, kalbimi sürekli hızlandırıyordu ve ben dayanabileceğimi sanmıyordum.
"Fobin," dedim konuyu değiştirerek. "Ondan kurtuldun sanırım."
Taeyong gözlerini tavana çevirdi ve derin bir nefes alarak yavaşça geri verdi.
"Sadece doğru kişisin Jaehyun. Güvenebileceğim, yardım alabileceğim tek insansın. Bu yüzden sana dokunabiliyorum çünkü sen çok özelsin."
Doğruldu ve sırtını yatak başlığına yasladı. Onunla birlikte ben de doğruldum ve yüzünü inceledim. O, duvara bakıyordu; dalmıştı.
"Özür dilerim ama... Jaemin'le aranda ne olduğunu bilmek istiyorum Taeyong," dedim kısık bir sesle. Onu korkutmak, isteyeceğim son şeydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
traffic lights | jaeyong
Fanfiction"Yeşil ışık yandığında, arabaların durmasıyla birlikte koşmaya başlardı." ©renvoin