[story, taeyong]
Bir yandan yemek hazırlıyor, diğer yandan iş ilanlarına bakıyordum. Fazlasıyla bu eve yük oluyordum ve artık bir şekilde buraya yardımım dokunmalıydı. Her ne kadar Jaehyun buna izin vermese de kendimi rahatsız hissediyordum.
Ocağı kapatarak ellerimi yıkadım ve tezgahın kenarında duran havluyla yavaşça kuruladım. Duvardaki saate bakıp sıkıntıyla derin bir nefes aldım.
Saat çoktan on bir olmuştu ve Jaehyun ortalarda yoktu.
Ona ulaşabileceğim bir telefonum olmadığından öylece beklemek zorundaydım. Zaten birazdan gelirdi, yani ben öyle umuyordum.
Oturma odasına geçerek koltuğun kenarına oturdum ve öylece kapalı duran televizyona bakmaya başladım.
Bana olan sevgisini yüzüme karşı itiraf etmesinin üzerinden bir hafta geçmişti. Konu o gece kapanmıştı, ikimiz de sonrasında bu konu hakkında konuşmaya yeltenmedik.
Çok değil, yaklaşık on dakika sonra kapının açılma sesiyle birlikte oturduğum yerden kalktım ve kapıya doğru ilerledim.
Jaehyun, elinde birkaç poşetle içeri girdi ve kapıyı kapattı. Poşetleri yere bırakarak sert bir nefes verdi ve bana bakıp gülümsedi.
"Uyuduğunu düşünmüştüm."
Hafifçe başımı olumsuz anlamda salladım ve gülümsedim.
"Seni bekledim, beraber yemek yeriz diye düşündüm."
"Bu harika olur işte," dedi ve beni kendine doğru çekip sıkıca sarıldı. "Seni özledim."
Yüzümde istemsizce oluşan gülümsemeyle birlikte sarılmasına karşılık verdim.
Kendimi onun yanında gerçekten mutlu ve güvende hissediyordum.
"Ben de seni özledim," dedim kısık bir sesle.
Bir süre sonra birbirimizden ayrıldığımızda Jaehyun hafifçe gülümsedi ve ceketini çıkardı.
"Ben şu takım elbiseden kurtulup geliyorum."
Poşetleri yerden alırken bunu onayladım, ardından yüzüne baktım.
"Duş al, yorgun görünüyorsun."
Hafifçe güldü.
"Seni gördükten sonra yorgunluk mu kaldı sanki?"
Gülümseyip başımı eğdim ve poşetleri mutfağa taşıdım.
"Mülakat nasıldı?" diye sordum.
"İyiydi. Bir hafta içinde geri dönüş yapacaklarmış. Sen Jaemin'i görmeye gittin mi bugün?" diye sordu odaya giderken.
"Evet ama beni görmek istemedi. Jeno ile iyi anlaştığını ve sürekli yanına gitmeme gerek olmadığını söyledi," diye seslendim.
"O büyüyor," diyerek güldü.
Evet, o gerçekten büyüyor...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
traffic lights | jaeyong
Fanfiction"Yeşil ışık yandığında, arabaların durmasıyla birlikte koşmaya başlardı." ©renvoin
