[story]
Apartmana girer girmez montunun şapkasını indirdi ve saçlarını geriye doğru attı. Merdivenleri hızla çıkarak dairenin önüne geldi ve poşetleri yere bırakarak şifreyi girdi, kapıyı iterek poşetleri aldı ve içeri taşıdı. Kapıyı ayağıyla yavaşça kapatarak montunu çıkardı ve askılığa astı, poşetleri mutfağa taşıdı. İçlerinden su şişelerini çıkararak bir kenara kaldırdı, ardından diğer malzemeleri tezgahın üstüne bıraktı.
"Jaehyun..."
Jaehyun duyduğu huzur dolu sesle birlikte gülümsemeden edemedi. Taeyong onu arıyordu.
"Buradayım!" diye seslendi neşeyle.
Taeyong uykulu bir şekilde girdi oturma odasına. Gözlerini ovuşturarak koltuğun arkasından geçti ve Jaehyun'un yanına geldi.
"Günaydın," dedi Jaehyun gülümseyerek.
"Sana da günaydın," dedi Taeyong. Sesi oldukça uykuluydu.
"İstersen ben kahvaltıyı hazırlayana kadar sen uyu, ben seni kaldırırım."
Taeyong teklifi başını olumsuz anlamda sallayarak reddetti.
"Sana yardımcı olacağım. Sabahın köründe çıkıp markete gittiğini fark ettim. Onca şey taşımışsın, sen uyu asıl."
Jaehyun güldü ve işaret parmağını hayır anlamında salladı.
"Bir kahraman asla bu teklifi kabul etmez!"
"Düzeltiyorum," dedi Taeyong buzdolabını açarken. "Adı Jung Jaehyun olan kahramanlar bu teklifi asla kabul etmezler. Az önce sana hayatında duyabileceğin en güzel teklifi sundum ben!"
...
Caddeye varana kadar ikisi de konuşmadı, yalnızca yürüdüler. Etrafta fazla insan yoktu. Rüzgar hafif esiyordu ve yağmur şiddetli olmasa da yağıyordu.
Trafik ışıklarına vardıklarında durdular ve yeşil ışığın yanmasını beklemeye başladılar. Ters yönden çıkmışlardı, aynı yollar onları bekliyordu.
Her şey çok farklı hissettiriyordu. Önceden Taeyong yeşil ışığı bekler, sonrasında koşar giderdi. Şimdi ise Jaehyun da onun yanındaydı ve birlikte koşacaklardı. Bu, her ikisine de tuhaf hissettiriyordu.
Yeşil ışık yandığında kısa süreliğine birbirlerine baktılar, ardından arabaların durmasıyla birlikte koşmaya başladılar. Hiç durmadan ara sokağa varana kadar koştular, vardıklarında ise yavaşladılar.
"Sen iyisin, değil mi? Sakinsin ve-"
"Ben iyiyim Jaehyun."
Taeyong durdu ve soluklandı, Jaehyun da onunla birlikte durarak derin bir nefes aldı.
"Seninle gelmemem konusunda kararlı mısın Taeyong?"
Taeyong başını olumlu anlamda salladı.
"Tek gidip konuşmaya çalışsam daha iyi olacak."
Jaehyun başını salladı ve güven verici bir gülümseme ile konuştu.
"İyi şanslar. Burada olacağım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
traffic lights | jaeyong
Fanfiction"Yeşil ışık yandığında, arabaların durmasıyla birlikte koşmaya başlardı." ©renvoin