Bölüm 2

132K 5.1K 486
                                    

Selam arkadaşlar

Aranızda beni takip eden var mı bilmiyorum ya da yazdıklarım burada okunacak mı hiç bir fikrim yok. Ama ben bir umut buraya ekliyorum. Umarım okur ve beğenirsiniz. Bu benim bitmiş bir hikayem. Her gün düzenli bir şekilde yeni bölüm atacağım. Murat ve Begüm benim en kıymetlilerim. Umarım sizin için de öyle olur.

Sevgiyle

Özlem


2. Bölüm

O günü izleyen günler, haftalar ve hatta aylar değişen pek bir şeyin olmadığını çok daha iyi görmemi sağladı aslında.Murat'ın çaba gösterdiğini bilmek bile bana kalıp savaşmak için itici bir güç gibi verse de bir süre sonra bu evliliği tek başıma yaşıyormuşum hissine daha çok kapılıyorum.

Bu hisse kapılmakta çok da haklıyım aslında.Düşünecek olursam her şeyi tek başıma yapıyorum.Sabah tek başıma kalkıyorum , kahvaltımı ve öğlen yemeğimi tek başıma yiyorum.Bana eşlik eden küçük Kerem de olmasa evde hep tek başınayım.Ata akşamüzeri eve geliyor ve bize katılıyor ve akşamlarımız artık sanki üç kişilik bir aileymişiz gibi devam ediyor.Okula koşturan ben , çarşı Pazar işlerini halleden ben , evde yapılması gereken her türlü aktivite ile ilgilenen ben ve buna karşılık kocamdan tek bir güzel söz duymayan yine ben...Ne acı bir şey değil mi?

....................................

Neden böyle olduğunu düşünmekten artık yoruldum.Begüm'ü sevdiğimi biliyorum ama her geçen gün ondan biraz daha uzaklaştığımı biliyorum ve buna engel olamıyorum.Geçirdiğimiz o güzel gün ne kadar da mutluyduk aslında ve o gece çıktığımız tutkunun dorukları tensel uyumumuzun hala ne kadar güçlü olduğunu anlamamıza yetti.Yine de bazı şeylerin ucunu kaçırmış olduğumuzu da düşünmeden edemiyorum.

Şimdi barda , elimde kadehim ile oturmuş karşımda bana göz süzen kadına bakıyorum ilgiyle nereye kadar gideceğini merak ederek.İşte o zaman fark ediyorum ki merak ettiğim aslında bu değil.Benim delicesine merak ettiğim benim nereye kadar gidecek olduğum...

Kendimden iğrenerek cebimden çıkardığım parayı tezgâha atıyorum ve ağır ağır oturduğum yerden kalkıyorum.Tolga'nın kınayan bakışlarının en başından beri farkındayım ama bu yaptığımın O'nu da bariz bir şekilde rahatlattığını görebiliyorum.Elimi dostça O'nun omzuna koyarak "Şirin'e selam söyle " diyorum ve O basit kadını ardımda bırakarak evime, karıma gidiyorum.

Kendi iç dünyamda , kendimle öyle bir savaş halindeyim ki ben bir karara varana , içimde çağlayan özgürlük çanlarını susturana kadar Begüm'ün evde beni bekleyeceğini düşünüyorum.Bu yaşadığım iç karışıklığının O'nun ne kadar farkında olduğunu görmüyorum bile.Kendi korkularım ve hayatı bir şekilde ıskalıyormuşum hissi beni o kadar alabora ediyor ki Begüm'ün delice bir terk edilme ve ortada kalma hissi içinde olduğunu anlamıyorum. Dokunsan patlayacak kadar gerginim ve aylarca sessizce benim kendime gelmemi bekleyen Begüm tam da bugün benim damarıma basıyor .Bizim için en az Mars kadar uzak olan ayrılık günleri de böylece başlamış oluyor.

............................

Arabanın sesini duyduğumda hissiz bir şekilde kafamı kaldırıp saate bakıyorum.On ikiye geldiğini görünce şaşırıyorum.Çocukları yatırıp kendimi bu koltuğa attığımda saat daha sekiz otuz bile değildi nasıl geçti onca saat hiçbir fikrim yok.

Kapı açılıyor ve ben yerimden kalkıp O'nu karşılamıyorum bile.Bu duygusuz sahnelerden çok sıkıldım.Sıkıldım!!! Evet sabahtan beri kafamı kurcalayan kelime bu.Her şeyden ama her şeyden çok sıkıldım.Hiç bir sorun yokmuş gibi davranmaktan tutunda her gece sessizce yatağa yatıp kafamı tavana dikip uyumaya çalışmaktan çok sıkıldım.

İKİNCİ BİR ŞANSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin