Zaman su gibi akıyor ve hayat devam ediyor.Yapabilir miyim , yeninden güvenebilir miyim diye kuşku duyduğum günlerin üzerinden neredeyse üç ay geçti.Hem de her anı dolu dolu yaşanan üç ay.En başından beri saklamanın zor hatta imkansız olduğunu biliyordum.İçten içe zaten bunu istemiyordum da.Artık herkes bizim aramızdakilerden emin.Hastalandığım sırada haber vermediğim için bana ve Murat'a hala kızgın ve kırgın olan ailem de buna dahil.Üstelik çok sevindiler.Babam ilk başta içine sindiremese de bizi yeniden mutlu görünce onlarda rahatladı.
Boşandığımız o uğursuz güne yaklaştıkça içimde garip bir huzursuzluk hissediyorum. İstiyorum ki o lanet günü takvim yapaklarından çıkarıp atayım , hiç ama hiç yaşanmamış sayayım.Olmayacağını bile bile bunu deli gibi istiyorum.Garip bir ruh hali içindeyim şu son iki haftadır.Bana neler olduğunu da anlayabilmiş değilim.Nedensiz yere sürekli göz yaşı döken romantik bir kadın oldum çıktım.Pek belli etmek istemiyorum ama yaşadığım o gelgitler beni sandığımdan da fena hırpaladı galiba.
Ama mutluyum.Murat'ın bana bakarken ki titreyen bakışları her şeyi bir anda hallediyor. Günün her anını yeniden evlenmek için hayal kurarak geçirse bile yaptığımız o tartışmadan sonra bana bir daha baskı yapmadı.O'nu anlıyorum ama O'nun da beni anlamasını istiyorum.Çok şey mi istiyorum.Biraz daha sabır.Benim için bu kadarını da yapamayacak mı yani?
........................
Artık bunaldım.O kadar bunaldım ki hiçbir yere sığamıyorum.O her ne kadar yeniden benim olsa da bunu gerçek kılmak istiyorum.Ve o her "Hayır" dediğinde içimde ki korkular kat be kat büyüyor.
Bunun nedenleri sorgulamak canımı sıkıyor ve aklımı bulandırıyor.Ben ayrı kaldığımız her an yaptığım eşekliği hatırlayarak vicdan azabı çekiyorum zaten.Üstüne birde hala O'nun benim olamaması her şeye tuz biber ekiyor.Geleceğe dair o kadar çok planım var ki hepsini teker teker uygulamak istiyorum ama Begüm her seferinde duvarlarını çekiyor önüme.Bana hissettiği sevgiden zerre kadar kuşkum yok o ayrı ama ya güven!!! Her ilişkinin temelini oluşturan o sinsi güven duygusu.Bunu onda hissedemiyorum.Ya da her zaman hissedemiyorum. Öyle anlarda kabuğuna çekiliyor ki ne yapacağımı şaşırıyorum. Son zamanlarda işinde oldukça ilerledi ve kendisinin bile hayal edemeyeceği yerlere geldi.O'nun la tarifi imkansız bir şekilde gurur duysam da bazı kaygılarında önüne geçemiyorum ne yazık ki.O'nun girdiği her yeni ortam , tanıştığı her yeni adam beni giderek daha çok geriyor.O'nun yanında özgürce ve hesapsızca durmak istiyorum.Sadece görünürde de olsa eskisi gibi sırtını bana yaslamasını istiyorum.Böyle kaçamak anların saniyelik mutluluklarını değil derinlemesine bir mutluluk istiyorum.Bunların hiç birini hak etmediğimi de biliyorum ama söz konusu Begüm olunca her şeyi dibine kadar istiyorum...
......................
"Ben geldim"
Ev sessiz.Cevap veren kimse yok.Endişelenmeden yapamıyorum.Arayıp geç geleceğimi haber verdiğim de dışarı çıkacaklarını söylemediler.
"Allah Allah nerede ki bunlar"
Tam telefonu almış arayacakken kapıda ki seslerden geldiklerini anlıyorum.Onlardan önce davranarak kapıyı açıyorum.Murat elinde anahtarla karşımda duruyor.Beni gördüğüne şaşırmış gibi.
"Neredeydiniz? Merak ettim sizi"
Sesimin gereğinden sert çıktığını O'nun çatılan kaşlarından anlıyorum.
"Yemek yemeğe çıkmıştık ve döndük.Şimdi izin verirsen içeri girmek istiyoruz"
Bir süre ikimizde sadece bakışıyoruz.Bir terslik olduğunu hisseden Ata'nın yüzü düşüyor.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İKİNCİ BİR ŞANS
RomanceGİRİŞ "Emin misin kızım.Sende boşanmakta kararlı mısın ?" Hakim neredeyse gözümün içine bakıyordu.O an anladım eğer biraz çekimser davranırsam bizi boşamayacağını.Ama bunu Murat'a yapmaya hakkım yoktu.O'nun bu isteğine nereye kadar direnebilirdim ki...