14. Bölüm

92.6K 4.1K 280
                                    


İşteeee yeniden huzurlarınızdayım. Hem de MuratA.'a acayip saydıracağınız bir bölümle. Ben erkek karakterlerimi yerlere vurup sonra onu affettirmeyi çok seviyorum sanırım...

Sevgiler

Özlem A.

14. Bölüm

Babamın bana bir okul çocuğu gibi davrandığına inanmıyorum.Ne sanıyor ki zaten o an beni uzaklaştırınca konu kapanacak mı? Hayır kapanmayacak.Ben Begüm ile konuşuncaya ve tatmin edici cevaplar alıncaya kadar kapanmayacak.Servet amcaları en acele tarafından evlerine bırakıyorum ve soluğu Begüm'ün yanında alıyorum.Kafamı kaldırdığımda evin sadece bir ışığını yanık görüyorum ve bir an sonra Begüm'ün incecik sületi beliriyor perdenin önünde. Perde o kadar ince ki üzerinde ki sabahlığı çıkardığını anlamamak mümkün değil.Yolda azıcık sakinleşmeyi başarmışsam bile bu görüntü ile birlikte hepsi uçuyor ve ben sinirim burnumda telefona uzanıyorum.

O'nun bezgin bir şekilde söylediği "Efendim Murat" sözüne karşılık "Kapıyı aç Begüm" diyerek telefonu kapatıyorum.

..........................

Murat'ın kendinde bulduğu bu hakka sinirlenerek az önce çıkardığım sabahlığı yeniden giyiyorum.Eve geldiğimde o kadar kötü bir haldeydim ki perdeleri bile kapatmadığımı o an fark ediyorum.Kapının sabırsızca çalışına aldırmadan önce gidip özenle perdelerimi kapatıyorum.Kapı hala çalmaya devam ederken aynanın karşına geçiyorum ve tıpkı bir rahibe gibi hiçbir yerim görünmeyecek kadar sıkı bir şekilde sabahlığımı düzeltiyorum.Kendimi savaşa hazır hissettiğimde derin bir nefes alarak omuzlarımı dikleştiriyorum.Artık hazırım.O'nun karşısında bütün saçmalıklarına göğüs germeye hazırım.

Merdivenlerden indiğimi duymuş olacak ki sabırsız yumruklarına yine aynı derece de sabırsız sesi karışıyor

"Aç şu kapıyı Begüm yoksa yemin ederim kırarım"

Kapıyı o kadar sert bir şekilde açıyorum ki Murat'ın yumruğu bir anlığına boşluğu dövüyor. Ama toparlanması uzun sürmüyor ve paldır küldür salonun ortasına atıyor kendisini.Bana döndüğünde ne kadar kontrolsüz olduğu her halinden belli.İşlerin çığırından çıkmaması benim alttan almam lazım biliyorum ama bu gece bunu yapacak gücüm yok.

"Ne yapmaya çalışıyorsun sen" diyor kısık ama tehlikeli bir sesle.

Bezgin bir şekilde "Ne yapmaya çalışıyormuşum" diyorum

Kayıtsızlığım O'nu daha da sinirlendiriyor ve "Yapma Begüm bütün gece o herifin sana asılmasına göz yumdun.Üstelik eskiden sana aşık olduğunu bilerek.Ayrıca bu evde perde denilen şey yok mu Allah aşkına millet seni mi seyretsin istiyorsun?"

O'nun perdelerle ilgili ne demek istediğini anlamıyorum ve açıkçası da bu umurumda değil.

"Sana ne bundan Murat" diyorum yine de sükûnetimi koruyarak."Bu benim hayatım ve kimseye de hesap verecek değilim"

"Nasıl hesap verecek değilim.Ben ne oluyorum Sen benim çocuklarımın annesisin ve bu da bana..."

"Ve bu da sana hiçbir hak vermez.Sen sadece çocuklarımın babasının.Benim üzerimde var olduğuna inandığın haklarından kendi isteğinde vazgeçeli çok oluyor"

Sesimin son perdesi ile bağırıyorum.Çocuklar yok ve bende bundan yararlanıyorum özgürce. Ama Murat da en az benim kadar öfkeli ve ağzından çıkanları kulakları duymuyor.

"Öyle mi Begüm hanım.Demek iş boşanmaya bakıyordu.Söylesene bu gece hala evli olsaydık yine Oğuz'a bu tepkileri mi verirdin? O'nun tarafından arzulanmak hoşuna mı giderdi yine ?"

İKİNCİ BİR ŞANSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin