Selam arkadaşlar. Ben geldimmmmm!!!!
18. Bölüm
Merdivenleri neredeyse üçer beşer atlayarak indiğimde annem kucağında Kerem ile bana bakıyordu.Kerem beni görünce üzerime hamle yaptıysa da annem O'nu alıp mutfağa doğru yürüdü.Çünkü beni tanıyor ve biraz sonra olacaklar az çok tahmin ediyor.Yine de bana sırtını dönmeden önce göz göze geldiğimiz de uyarı dolu bakışlarını görmemem mümkün değil.
"Sakın " diyor annem bana bakışları ile "Sakın oğlum gemileri yakma"
Aklımda annemin gözleri ile kapıya ulaştığımda benliğimi çoktan O herifin kucağında ki oğlum esir alıyor.Kendimi ne kadar da sakin olmam konusunda telkin etsem de bu hiçbir işe yaramıyor ve önümde ki kapıyı sanki can düşmanım oymuş gibi bir hırsla açıyorum.
İkisini de arabanın önünde görünce hiç şaşırmıyorum."Güzel" diyorum içimden "Benim tepkimden korktu ve kaçmaya çalışıyor"
Onlar arabaya binmeden "Begüm" diye sesleniyorum sert bir sesle "Bekle biraz"
Begüm deki kasılmayı hissetmemem mümkün değil.Ayrıca ikisinin bakışması da gözlerden kaçacak gibi değil.Buna daha da sinirlenirken bana doğru dönen Begüm'ün bakışları son derece sakin.Bir de üstüne "Efendim Murat" demesi yok mu...Bu kadın beni deli çıkaracak.
İçinde bulunduğum ruh halimi yadsırcasına yavaş adımlarla ikisine doğru yürüyorum.Onlara iyice yaklaşınca "Boşuna bekleme Begüm'ü" diyorum Oğuz'a O'na hiç bakmadan.
O ana kadar sakince olacakları bekleyen Oğuz'un bir kaşı alaycı bir şekilde havaya kalkıyor. Ama ben buna aldırmıyorum.Begüm'ü bu serseri ile hiçbir yere yollamaya niyetim yok.Ama Begüm'ün de beni dinlemeye hiçbir şekilde niyeti yok.
"Bizim konuşmamız ve halletmemiz gerekenler var"
Begüm bana inanamaz gözlerle bakarken yanıt hiç beklemediğim bir şekilde Oğuz dan geliyor.
"Başka zaman halledersiniz.Biz geç kalıyoruz.Hadi Begüm" diyerek arabaya biniyor.
Ben şok üstüne şok yaşarken Begüm'ün hiçbir şey demeden arabaya binmesi ise benim için gerçekten de son nokta.
.................
Bu adamın pervasızlığını aklımın alması mümkün değil.İnişler ve çıkışlar benim hayatımda alışık olduğum şeyler değil.Sadece inişlere bile razıyım ama bu tarz dengesizler beni çok yoruyor. Murat'ın bu denli anlamsız sahiplenişleri giderek daha da fazla rahatsız olmama neden oluyor. Çünkü biliyorum bundan sonra bizden ne köy olur ne de kasaba.Ama Murat bunun farkında değil gibi görünüyor.O'nun ile sıkı bir konuşma yapmam gerektiğinin ben de farkındayım ama şimdi ne yeri ne de zamanı.
Murat'ın emredici sözlerine yanıt bile vermeyi düşünmezken Oğuz dan gelen cevap beni iyice geriyor.Benim artık Murat'a bile vermeyeceğim hayatım ile ilgili söz hakkını Oğuz'a vermeye ise hiç niyetim yok.
Yine de O'nu Murat'ın yanında bozmaktansa yalnız kaldığımızda halletmeyi tercih ederek arabaya yöneliyorum.Son anda geriye dönerek "Konuşmamız gerektiğinin bende farkındayım ama şimdi değil" Kafamı iki yana sallayarak "Bugün değil" diyorum ve arabaya biniyorum.
Murat'ın hamle yapmasına fırsat bile kalmadan araba çoktan hareket ediyor.Murat'ı atlatmanın verdiği rahatlık yerini Oğuz ile konuşacaklarımın gerginliğine bırakıyor.
Oğuz ise ne diyeceğimi anlamış gibi benden önce davranıyor.
"Tamam" diyor pişman bir sesle "Bir şey demene gerek yok.Haddimi aştığımı biliyorum ama bugün senin için önemli ve ben de O'nun bunu bozmasını istemedim" diyor.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İKİNCİ BİR ŞANS
RomanceGİRİŞ "Emin misin kızım.Sende boşanmakta kararlı mısın ?" Hakim neredeyse gözümün içine bakıyordu.O an anladım eğer biraz çekimser davranırsam bizi boşamayacağını.Ama bunu Murat'a yapmaya hakkım yoktu.O'nun bu isteğine nereye kadar direnebilirdim ki...