41. Bölüm

73.9K 3.2K 51
                                    

41. Bölüm

"Begüm inanmıyorum sana!!! Benden niye saklarsın ki kızım"

Şirin'e en sonunda aramızdaki yakınlaşmayı itiraf ettim.Bunun için aradan iki hayta geçmesi gerekmişti.Bunun nedeni de ilişkimizin sadece ikimiz arasında özel olmasını istediğimden kaynaklandı.Duygularım tarafından bir anda kuşatıldığımın farkındayım ama buna engel olamıyorum.Hala arada gelgitler yaşasam da Murat'ı yanımda istiyorum.Bildiğim bir başka şey ise Murat'ın da beni yanında istediği.İşin güzel yanı ise arada hiç boşluk olmaması.Sanki o uğursuz ayları hiç yaşamamışız gibi yakınız birbirimize.

"Öyle oldu işte" diyorum bakışlarımı masaya eğerek.Sanki daha dün evlenmiş bir kadın gibi hissediyorum kendimi Şirin'in karşısında.Ne kadar tuhaf değil mi? Halbuki iki çocuk annesi koskoca kadınım.

"Tolga biliyor mu peki" diyor bu sefer gözlerini kısarak.Eğer biliyorsa Tolga'nın vay haline.

"Bilmiyorum.Sormadım kime söyleyip söylemediğini.Ama bilseydi sana söylerdi eminim"

"Yok yok söylemezdi ben bilirim kocamı.Erkek dayanışması değil mi?"

Kahvesinden kocaman bir yudum alarak bana bakıyor yeniden.

"Ay Begüm çok sevindim senin için.Sizin için.Çocuklar ne kadar mutludur şimdi."

"Evet gerçekten de öyleler.İkisi de bir saniye ayrılmıyor Murat'ın yanından"

Susuyoruz ikimiz de birden.O'nun bizim için mutlu olduğunu biliyorum ama kafasının kurcalayan sorular olduğunun da farkındayım.

"Begüm..." diyor az sonra tereddütlü bir sesle."Gerçekten de affettin mi O'nu"

Dolan gözlerimle beraber elimde ki kahve fincanını masaya bırakıyorum.

"Sanırım" diyorum dürüst olmaya çalışarak "O'nu gerçek anlamda hiçbir zaman affetmeyeceğim"

Elimle kalbimi göstererek "Burası o kadar çok kırıldı , o kadar çok yara aldı ki eskisi gibi olması imkansız"

'O'nun da gözleri doluyor benimkiler gibi ve uzanıp elim tutuyor.

"O seni çok seviyor Begüm.Bundan eminim.Tamam saçma sapan şeyler yaptı , hiç yokken yuvanızı dağıttı ama o kadar çok pişman oldu ki.Sen hastalandığında aklını kaçıracağını sandım.Ne Tolga ne annen baban kimse sakinleştiremedi O'nu.Sevmeyen adam böyle olmazdı inan bana.O seni kaybetmekten çok korkuyor"

Bunların hepsi zaten bildiğim şeylerdi. "Biliyorum bunların hepsini konuştuk zaten.Bir geleceğimiz olması için benim bazı şeyleri yok saymam gerekiyor belki ama inan bana bu o kadar kolay değil"

"Elbette değil biliyorum ama madem O'na ikinci bir şans verdin bunu hakkıyla ver.O'na bazı şeyleri eskisi gibi yoluna koyması için zaman ver"

Sadece kafamı sallamakla yetiniyorum.Murat zaten her şeyi düzeltmek için çaba harcıyor . Şimdilik evlilik kelimesini ikimiz de telaffuz etmiyoruz belki ama O'nun bunu her şeyden çok istediğini biliyorum.Gazetelerde birkaç küçük haber çıktı benimle ilgili ve O benden "Begüm Kaya" diye bahsedildiğini gördüğünde resmen delirdi.

"Sen Begüm Kaya değilsin.Begüm Erener'sin sen"

Odayı deli gibi arşınlıyordu ve gazete elinde çoktan paramparça olmuştu.Ama bunların benim için bir önemi yoktu.O ne kadar inkar etse de ben şu an Begüm Kaya'ydım.

"Bazen her şeyin pamuk ipliğine bağlı olduğunu düşünüyorum.Ya da kendimi bir rüyanın ortasında zannediyorum.Sanki birden uyanacağım ve her şey sadece benim hayalim olacakmış gibi geliyor.O zaman o kadar korkuyorum ki..."

İKİNCİ BİR ŞANSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin