⇨ Multimedya, bir okur çalışması! Bu öykü için yapılan ilk çalışma. Çok güzel olmamış mı temsili Ada? fireinthewather kocaman kocaman teşekkür ediyorum.
⇨ Bu bölümde teyze kelimesi geçen yerlere dikkat! Öyküye dair kilit bir isim bu. 🙈
✩ ✩ ✩
"Senden bir şeyler sakladığımızı da nereden çıkardın?"
Babamın duruşunu hiç bozmaması geri adım atmama neden olacakken, az önce duyduklarım zihnimde tekrar dönmeye başlayınca kararlılığım olduğu yerde kaldı. "Sizi dinledim. Benden bir şeyler saklıyorsunuz. Haşim'i tanıyorsunuz. Beni vurduklarını biliyorsunuz. Eminim, niçin vurduklarını da biliyorsunuzdur. Ben-"
"Sen Haşim'i nereden tanıyorsun?"
Babamla hiddetle sözümü keserken, açık verdiğimin farkına da yeni varmıştım. Yine de geri adım atmayacaktım. Onların bildiği şeyler çok daha fazlaydı. Kendimi savunmak için ağzımı açtığımda Umut, benden önce davrandı.
"Hastanede hatırlamadığını söylemiştin. Yalan mı söyledin?"
Bu sefer gerçekten bir adım gerilemek zorunda kalmıştım. Ben o olayı çoktan hafızamdan silmişken, Umut unutmamış ve önüme sunmuştu. Aceleci davrandığımın, şimdi farkına varıyordum.
"Şun bunların bir önemi yok. Bana gerçekleri anlatmak zorundasınız. Bilmeye hakkım var."
"Gerçekler bilmek istemeyeceğin kadar acı. Hani sen acı çekmeyi istemiyorsun ya..."
Rüzgar, ilk defa konuşurken, söylediklerinin altında yatan imayı anlamaya çalışıyordum. Acı çekmeyi kimse istemezdi ama o başka bir şey anlatmaya çalışmıştı. Bir süre gözlerine bakarak cevabı bulmaya çalışsam da kendimi toparlayıp babama döndüm. Bu cevabını sonra düşünecektim.
"Evet, sizi dinliyorum..."
Üçü de birbiriyle bakışıp, sözsüz bir iletişime girdiler. Hiçbiri bana bakmazken, bir süre öylece dikildim. Konuşmaya niyetleri yok gibiydi.
Ve bu halleri şüphelerimi de arttırıyordu. Her ne gizliyorlarsa fazlasıyla önemli bir şeydi demek ki. Peki, beni ilgilendiren kısmı neresiydi? İsmimin geçtiği hangi yerin gizli kalması çok önemliydi?
Herhangi bir cevap vereceklerine dair umudum git gide azalırken nihayet babam bana baktı. "Şuan sana hiçbir şeyi açıklayamayız Ada." Söyledikleri karşısında kısa, sinirli bir kahkaha attım. Birbirleriyle bakışırken buna mı karar vermişlerdi en sonunda?
"Sen biliyorsun, Umut biliyor, Rüzgar biliyor... ama asıl bilmesi gereken kişi, yani ben bilmiyorum. Saçma değil mi sizce de?"
"Asıl bilmesi gereken kişinin kendin olduğunun sonucuna neye göre vardın?"
Rüzgar'ı görmezlikten gelecektim... ama buna izin vermeyip, bir de üstüne mantıklı sorular sorarak zihnimi dağıtmaya çalışıyordu.
İçimde iki ayrı grup oluştuğunda ne yapacağımı bilemedim. Bir tarafım "Gözlerinin içine baka baka ver cevabını" derken, diğer bir tarafım "Sus ve onu takma" diyordu. İki taraf da kendince mantıklıyken, hangisine teslim olmam gerektiğine karar veremiyordum.
Hangisi canımı daha az yakardı?
"Çünkü vurulan benim! Az önce kapının arkasından da konuşulanları duydum. Benim bir şeyleri bilmememin tehlikeli olduğunu düşünüyorsunuz."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAVİ UMUTLAR(İslami Yaşantılar Serisi/2) *TAMAMLANDI*
EspiritualUmutlar maviydi; gökyüzü gibi uçsuz, bucaksız... Ve gökyüzü, elimizi uzattığımızda dokunabileceğimiz bir yer değildi. ... Cemiyetin en güzel kızıydı Ada. İnsanlar, onu hem kıskanır, hem de ona imrenirdi. Zengindi, cemiyetin en yakışıklısıyla sevgil...