ღ°•.♥.•°ღ Final ღ°•.♥.•°ღ

27.9K 1.2K 102
                                    

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


"Humeyra!" Sesini biraz yükseltmişti bu defa ona seslenirken. Bu, onu üçüncü çağırışıydı ama karısı hiç oralı olmuyordu. Balkonda, akşam yelinin hafif hafif değdiği bir vakitte uzakları seyrediyordu. Bir hayale dalmış ve ondan çok, çok uzağa gitmişti.

Genç kadın sıçrayarak göğsünde bağlı olan kollarını çözdü ve kocasına döndü. "Niye bağırıyorsun Khalil?" Kaşları çatık, dudakları hafif aralıktı. Son zamanlarda, kendi isteği ile arttırdığı din dersini bittikten sonra kendini buraya atmış ve düşünmeye başlamıştı. Kocasına çıkıştıktan sonra kollarını tekrar göğsünde birleştirip manzarasını izlemeye devam etti.

"Ne düşünüyorsun?"

"Düşünmüyorum. Goethe'nin ölüm yıl dönümü, yas tutuyorum."

Khalil gülecek gibi oldu ama gülümsemek için ters bir zamandı. Elini karısının omuzuna koydu ve onu kendisine çevirdi. İşaret parmağının kenarı ile çenesini kaldırıp gözlerine bakmıştı. Onlardaki hüzün yüreğine dokunmuş ve orasını mahvetmişti. "Sen kimsesiz değilsin." diye fısıldadı çenesini hafif okşayarak. Gözleriyle sahiplenmişti onu.

"Kimsem kalmadı ama." Kafasını geriye itip, elinden kurtuldu ve derin bir nefes aldı. "Ailemin son ferdi de gitti. Babamla pek anlaşamadık ama yine de ailemdi." Kimseyi suçlamıyordu ama hissiyatlarına da engel olamıyordu.

Khalil sükunete bürünüp ona arkasından sarıldı. Daha fazla konuşup onu üzmek istemiyordu. Zaten babası idam edildiğinden bu yana dengesiz bir ruh hali içindeydi. Bir an için gülüyorsa, diğer bir an anlam veremediği kadar derin bir hüznün içinde boğuluyordu.

İdamının nedenini sormamıştı bile. Khalil ona bunun nedenini açıklaması gerekmediği için huzurluydu. Çünkü duyduklarını kendisi bile hazmedemiyordu. Babası ile konuştukları hâlâ aklındaydı.

"Onu sürgün et ama idam etme!" diye yalvardı neredeyse. "Humeyra,"

"Khalil, beni sorgulamak sen de huy olmuş! Bu huyundan hiç hoşlanmıyorum bilesin."

"İdam edecek kadar ne yapmış olabilir?"

"Sultanı tehdit etmiş olabilir mesela. Bu ülkenin en güçlü adamına kafa tutmuş olabilir."

Khalil'in kaşları hayretle yukarı kalktı. "Mümkün mü bu?" Neredeyse sinirden gülecekti. Bu ahlaksızlığın sonucu pekâlâ ölüm olabilirdi. Fakat, hiç istemese bile, aileden biri sayılırdı.

"Evvela sizin evlenmeniz için tehdit etti beni. Ta o zaman idam ettirmeliydim ama.." deyip sustu. Gözleri oğlundaydı. "Ama işin ucunda sen ve namusumuz vardı. Sen o kızı alıp, ülkenin kurallarını bile bile gitmiş olmasaydın şu an bunların hiçbiri ile uğraşmış olmayacaktım. En büyük suçlu sensin!" parmağı ile onu göstermişti sinirle konuşurken. "O adam, kızının namusu ile oynadığını bütün ülkeye yayacaktı eğer evliliğinizi onaylamasaydım. Şimdi de geçmiş karşıma eğer ona para ve güç vermezsem kızını senden boşatacağını ve ailemizi rezil edeceğini savundu. Ne yapsaydım? Yine mi göz yumsaydım? Oğlumu düşüneceğim diye şerefim iki paralık mı olsaydı?"

Asi GelinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin