Özel Bölüm

19.8K 853 121
                                    

Az evvel işittiklerinin doğru olmaması temennisiyle ahıra doğru koşturuyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.




Az evvel işittiklerinin doğru olmaması temennisiyle ahıra doğru koşturuyordu. Humeyra tanıdığı her insandan çok farklı bir çılgınlığa sahipti ancak bu kadar ileri gitmiş olamazdı. O dedikoduların aslı astarı zinhar olamazdı! O asil ata bunu yapmamıştı.

Adımları endişeden her an daha da hızlanırken aslında karısının içinde bir çok şeyi gözünü kırpmadan yapabilecek delilik taşıdığını biliyordu. Humeyra'nın çıldırmışlığının ucu bucağı yoktu. Bunu giden zamanlar da çok iyi anlamıştı. Yine de duyduklarına inanmak istemiyordu. Bunun tek bir mantıklı açıklaması yoktu çünkü.

Ahırın olduğu bölmeye yaklaştıkça ağır bir koku burnundan içeri doluyor ve az evvel ki temiz havayı anbean siliyordu. İki adımlık yer, her adımda kısalacağına mesafeyi bir türlü kapatamıyordu. Sanki yol kasten uzuyordu. Sinirle elini yüzünün bir tarafında gezdirerek derin bir nefes aldı. Bu kadın yüzünden bir gün kalp krizi geçirecek ve oracıkta ölecekti.

Vardı.

Ve olduğu gibi kaldı. Gözleri şaşkınlıktan büyümüş, boğazı kurumuştu. Şu ana dek inanamadığı manzarayı kanlı canlı yaşıyordu.

"Humeyra...," diye sayıkladı karısının ismini şaşkınlıkla. Sesinin çıktığından bile emin değildi. "Sen...Sen ne yaptın?" Kızamıyordu bile. O kadar şaşırmıştı ki. İlk duyduğunda karısını kovalamayı bile düşünmüştü ancak buna inanamadığı için evvela kendi gözleri ile görmek istemişti. Şimdi ise buna pişmandı.

Humeyra atın saçlarını tarar gibi okşuyordu. Kocasının tiz sesini duyunca gülümseyerek ona döndü. "Khalil," dedi elini atın saçlarından çekmeden. "Bak Zehir'e, ne kadar hoş görünüyor, değil mi?" yaptığından gurur duyan, kocaman bir gülümsemeyle tekrar ata döndü ve ona bir göz kırptı.

"Subhanallah, kadın!" kaşlarını çatarak ona doğru yürüdü. "Sen ne akla hizmet BOYADIN bu atı?"

"Çok yakışmış değil mi bu renk?"

O simsiyah, zehir gibi kara atı coşkulu bir kırmızıya boyamıştı. "Ben her geçen gün bu sefer ne yapacak diye korkarken, sen her defasında şaşırtıyorsun beni."

Kadın kaşlarını çattı. "Ne varmış ki yaptığımda?" Somurtarak ata döndü ve okşmaya devam etti. "Ne güzel yenilendi Zehirciğim."

"Ne Zehir'i, ne Zehir'i? Bu bildiğin şeker kız candy olmuş!"

Humeyra onun son anda yükselen sesine kaşlarını çatarak bakmıştı. "Adet mi görüyorsun Khalil, bu ne sinir?"

Adam ellerini yukarı kaldırarak bakışlarını gökyüzüne dikti. "Ya sabr!"

Kocasının sinirine aldırmadan tekrar ata döndüğünde çatık kaşları kendiliğinden düzelmişti. Alt tarafı bir Zehir'e biraz renk vermek istemişti, bunu bu kadar abartmasına gerek yoktu.

Asi GelinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin