herşey güzel olacak

oha

Asansöre ilerlerken gece görev yapan kızı görünce gözlerimden nefret aktı! Huysuz oldum bir anda ve Tamerin kolumu tutan elini hafif arkama aldim, böylece bizi gören birisi el ele tutuştuğumuzu zannedebilirdi.
Ki öyle oldu! Tamere biraz daha sokulduğum da adam kasılıp kalsa da kızın surat asıp başını çevirmesini zevkle izledim. Tamer yanımda ve muhtemelen beni izliyor olmasaydı dil çıkarırdım. Halimden memnun asansörü beklerken elimi bırakarak

"Seni beladan kurtardığım için teşekkür etmeyecek misin ufaklık?"

dediğin de keyfim kaçmıştı. 'Ufaklık' bu şekliyle dostluk, kardeşlik anlamlarını taşıyordu. Bozuntuya vermemeye çalışarak

"Zilliye başın bağlı mesaji verdiğim için özür dilesem daha doğru olur"

Ne demek istediğimi pekala da anlamıştı, biraz önce ne yapmaya çalıştığımı bildiğini varsayarak söylemiştim, sırıtmaya hazırlanan yüzü haklı olduğumu söylüyordu.
Gelmeyen asansörün düğmesine tekrar basarken

"Eylem, tanımadığın hoş bir kıza zilli demen çok yanlış"

Öfkem bedenime yerleşirken gelen asansör kapısını açıp

"Görünen köy kılavuz istemez, ismini de bilmiyorum!"

Deyip 3. Kat düğmesine bastım

"Adı Nevin"

diye arkamdan konuşunca dondum kaldım. Ne ara öğrenmişti ?

"Zevkler ve renkler tartışılmıyor ama öyle birisinden hoşlanman senin zevksizliğin!"

Tamer arkamda gülerken gözlerimi kapatıp bu çalışmayan asansörde ki işkencemin sona ulaşması için dua etmeye başladım

"Umarım bana küfür etmiyorsundur?"

Ne diyorsun? Der gibi ona baktığım da

"Bir şeyler mırıldanıyorsun bende bana özel beddua yada küfür olduğunu düşünüyorum"

"Ne alaka, asansör bir sorun yaşamadan çıksın diye dua ediyorum"

Asansörün çıkması için dua ettiğim kısmı gerçekti.
Tamerin o kızdan hoşlanması sinirlerimi bozuyordu! Hayır neden kukim değilde o kız! Açtığı kapıdan yüzüne bile bakamayarak odaya girdim, muhtemelen kızı düşünmekten beyfendi eşyasını unutmuş! Tamer banyodan bir şeyler toplarken kapıya yaslanıp kollarımı göğsümün altında birleştirdim, sanki bir haftadır burada kalıyorduk, ne kadar şey unutmuştu bu böyle! Sonun da Tamer çıkıp bana baktığın da gözlerimi devirip asansöre yürüdüm, duygularıma hakim olamayıp trip atıyordum ve tepesine meteor yağsın diye dua ettiğim adam arkamdan benimle dalga geçiyordu! Asansörden inip etrafa göz atarken şıllığın tam karşıda beklediğini fark edip moralim iyice bozuldu, muhattap olmak zorundaydık!

"Ben herkese kendini tanıtan kızlardan hoşlanmam Eylem!"

derken parmaklarımızı birbirine geçirmişti. Donmuş bedenime rağmen engel olamadığım gülümsemeyle

"Tabi bu beni hiç ilgilendirmez"

derken kıza zafer gülüşü atıyordum resmen! Tamerin yönlendirmesiyle şıllığın yanına ulaşıp elimi bırakmadan masanın üzerine koyunca kıkırdamama engel olamadım. Bu adam tüm masum tavırları ile dış duvarlarımı kolayca kırıyordu.
Çıkış işlemleri bitmiş dış kapı da beklerken kukim geç kalmıştı! Biraz sonra telaşla bizden tarafa bana gelip sarılınca şaşırmıştım. Aynı anda arkadan şıllığın gülerek bize geldiğini fark etmiş oldum, burdan bir an önce çıkmak için

"Hadi"

deyip valizime asıldım

"Bir dakika Tamer"