yola devam

100 73 5
                                    

Kan kırmızısı!
Olan buydu, Vedatın saatinden ayakkabısına her şeyi, her şeyi kan kırmızısıydı!
Dilim tutuldu, kendimi dünya dışında oksijensiz kalmış gibi hissettim. Ayak parmaklarımdan beynime pompalanan şiddetli kan akışını hissedebiliyordum.

"Lanet olsun bu da böyle!

diye bağırırken, ses kontrolünü düşünecek durum da değildim, ya da sesime dönen şıllıkla uğraşacak...
Donup kalan Vedatın aptal suratı bile önemli değildi, yanımda kasılan Tamer de öyle!
Dehşete düşen bedenimi pansiyonun dışına attığım da titriyordum, lanet!
Nefes almaya çalışırken

"Neden kırmızı? Neden kan kırmızısı!"

diye bağırmak beni rahatlatmaya yetmiyordu. Peşimden gelen Tameri önemsemeden kukimin üzerine yürüdüm.

"Söyle üzerini değiştirsin Kader! Söyle o lanet renkten kurtulsun!"

Ellerini kaldırarak geri çekilen kuzenim bile hırsıma engel değildi, nasıl göründüğümü bilmiyorum. Tamerin korkmuş yüzünden hiç de normal olmadığını anlamıştım.
Kukim acele ile başını sallayıp geri dönerken

"Neler oluyor?"

diyen Tamere cevap veremedim. Korkularımı ve paniğimi görmüştü, ağlayacak gibi çıkan iç çekmelerime engel olamadım.
Gözlerimin önüne gelen kanlı sahnelerden dolayı burun kemerim sızladı, bayılmaktan korkarak gözlerimi kapattım, yer ayaklarımın altında daha beter sallandı.

"Tamam sakin ol, ne olduğunu anlat bana"

diyen fısıltılı sesle gözlerimi açana kadar Tamerin bana sarıldığını, başımın arkasında ki elleriyle masaj yaptığını fark etmemiştim.
Ne zaman bu hale geldiğimizi anlayamasam da aldığım nefeste ki kokusu daha iyi olmamı sağlıyordu

"Kan kırmızısından nefret ederim Tamer"

derken fısıltıyla ve çatlayarak çıkan sesim her şeyi ele vermeye yetiyordu.

"Anlatmak ister misin? İyi gelebilir"

Beni sakinleştirmek için hem konuşup hemde sarılıyordu.

"Daha önce anlattım"

beni anlayabilmesi için yüzümü kaldırarak

"Psikoloğuma anlattım ama işe yaramadı"

diye devam ettim. Dudaklarını bir an saçlarımda hissederken

"Onlar kendilerine çözüm bulamayan insanlar, sahteler. Sen bana anlat"

Söylediği cümlenin gerçeklik payı olduğuna inandım.

"Bana annemi hatırlatıyor"

deyip sustuğum da bedenimi biraz sıkarak devam etmem için bekledi

"Hatırladığıma göre babam eve bir kadın getirmişti! Annem deliye döndü, o gün annemi kemerle dövdü, sırf o kadın yüzünden! Annemin o halinden dolayı kan kırmızısından ve kemerlerden nefret ettim. Hala da ediyorum, içimde ki ölünün canını yakıyor"

başımı dolaba çarpmasından bilerek bahsetmemiştim. Ellerimin altında kasılan Tamer bir şeyler sormak istese de sustu, bunun için bile ona aşık olabilirdim.
Bir süre konuşmadan bekledik onunda canını sıktığımı düşünerek

"Özür dilerim, canını sıkmak istemezdim ama bir anda onu görünce kendime engel olamadım"

kendimi çekmeye çalıştım , bunlar onun sorunu değildi. Uzaklaşmayı başardığım mesafe, bir anda daha sıkı kapanırken

herşey güzel olacakHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin