kaçmaca

143 89 1
                                    


Kukimle odamda oturup kendimizi bu konuşmaya hazırlıyorduk. Aslında gergin değildim, sonuçta annemin yine tersleyip konuyu kapatacağına neredeyse emindim, sadece denemek istiyordum. Ben yatak da yatarken kukim bilgisayardan kendisine fal bakıyordu, olacakları çok fazla merak ediyordu bunu ayağını yere çarparak titretmesinden rahatça anlamıştım. Ben ise olur da konuşacağı tutarsa söyleye bileceklerinden korkuyordum. Kendimi tavanda ki ay ve yıldızlara kaptırmışken kukim birer kahve yapmak için mutfağa gitti. Ne kadar zaman sonra bilmiyorum, dış kapının kapanma sesiyle derin nefes alarak yataktan inip salona geçtim, orada değildi muhtemelen odasındaydı. Tekli koltuğa oturup beklerken kukim elin de kahvelerle içeri girdi. 

" nerede?" diye fısıldarken yan tarafımda ki koltuğa oturdu. Başımı çevirmeden salonu işaret edip omuz silktim.

" sence neler olacak anlatır mı ?" dedi. Evet bunun cevabını bende merak ediyordum, Gülümsemeye çalışıp

" bilmiyorum şimdiye kadar başarılı olamadım" dedim. Biraz sonra annem ev pijamalarını giymiş salon kapısın da belirdi önce kadere  sonra ilgisizce bana bakıp büyük koltuğa geçti. Gözlerimle onu takip etmiyordum, yani en azından kasıtlı olarak yaptığım bir şey değildi. Gözlerimi hissetmiş olmalı ki  bana dönerek soran gözlerle baktı. Cevap veremedim muhtemelen bende ona öyle bakıyordum. Yerinde kıpırdanıp bize baktı

" siz ikiniz bugün neler yaptınız?" diye sordu. gülümse zahmetin de bulunmasa bile benim için konuya giriş başlığı olmuştu. Öne atılarak

"  eskilerden konuştuk" dedim. Ufak bir an bize göz atıp

" siz ikiniz güzel şeyler yaşamış olmalısınız, sizin adınıza sevindim" deyip gözlerini devirdi. " umurum da değil" ese daha çok sevinirdim açıkcası ama buna takılmadım

"aslında"deyip beni dinlediğini varsayarak " aslında biz çok daha eskilerden konuştuk seninle de konuşmak istiyoruz" diye devam ettim. Tereddüt ediyordum bu da sesime gergin bir hava veriyordu engel olamadım. Bir kaç saniye Göz göze kaldık ve bir an sadece saliseler boyunca gözlerinde endişe ve panik ışığı yandı, bir kaç milim büyüdü ve geldiği gibi hızla kayboldu. Sevimsiz bir dudak büzme ile

" günümün nasıl geçtiğini sorduğunuz için teşekkürler hanımlar!" dedi. sesi gittikçe yükselirken

" bugün çok yoruldum ve konuşabileceğimi sanmıyorum" diye devam etti. Bu hep böyle olurdu işte! Ne zaman eskilerden konuşmayı denesem kalbi tekler, başı ağrır, tansiyonu oynar yada yorgun olurdu. Bunları defalarca dinlemiştim ve annem bana harika masallar anlatıp bunlara inanmamı sağlardı ama artık masal dinlemiyordum, o da anlatmıyordu zaten! Yavaşça ayağa kalkarken kısacık bir an kadere bakıp

"sessiz ol" diye mırıldandım. Annem olan kadının tepesinde dururken " ah evet cevaz vereceksin seni kaçık cadı!" diye içimden söyleniyordum.Ellerimi hesap sorarcasına göğsümde birleştirip gözlerine bakmaya çalıştım ama beni gerçekten görmezden geliyordu.

" bana anlatmak istediğin bir şey var mı?" derken ona en son ne zaman anne dediğimi hatırlamadığımı fark edip garip hissettim.Bu sefer odasına da kaçsa kapıyı, duvarları parçalayıp cevaplar alacaktım! Derin bir nefes alıp

"derdin ne senin, ne istiyorsun?" diye terslediğin de ben umursamadım

" bazı cevaplar arıyorum ve sen de cevap vereceksin!" dedim. Sert çıkışıma şaşırsa da

" küçük hanım bana diklenme tepem de dikilmeyi de hemen kes!" deyince iyi polis kötü polis piyesimin işe yaramadığına üzülmüştüm. Ayaklarından birini altına alırken

" söyle bakalım" dediğin de pat diye konuya giremedim. kukime göz attım sanırım nefes almadan bizi izliyordu

" küçüklüğüme dair bir çok anıyı neden hatırlayamıyorum" dedim. Sakindim... sakin ol ... sakin...

Şaşırmıştı odaya göz atıp

" seni bu yüzden psikolog tedavisine göndermiştim ve bana sorunlarının bittiğini söylemişti. Bunları bana neden sorduğunu anlamıyorum" dedi. Annem panik atak geçirmezdi ama bunu yaşayacağından korktum.

" O kadın öyle konuştu çünkü" deyip derin bir nefes aldım. O aptal kadında geçmişimin saçmalıklarından bahsedip beni yetersizlikle suçlayarak üzerime yük olan başka bir dertti. O deli doktorunun beni yavaş yavaş mahvettiğini fark etmediğine sinirlenmiştim. Bir an gözlerimi kapatıp " hangi aptal durumun içine düştüm ben böyle!" diye düşündüm. Dişlerimi sıkarken

" ee..?" diyen sesine açtım.

" psikolog bana cevaplar yerine sadece haplar veriyordu!" dedim. Öyleydi, mide bulandırıcı, beni sersemleten, hissizleştiren bir sürü hap...

" eylem seni anlamıyorum! Çiğdem hanım sana yardım edememiş ise ben nasıl yaparım inan bilmiyorum" dedi. Odasına kaçmaya hazırlandığı belliydi, bu sefer olmaz! Yan gözle kukime baktım farkında değildi ama birazdan kadına dalacak gibi ellerini sıkmış bekliyordu.

" sadece soru soracağım ve sende doğruları söyle yeter" derken yalvarmama az kalmıştı.

" benden ne istediğini hala anlamış değilim" deyip ayağa kalktı. Anlamıştı ve kaçma planı bitince kaçıyordu işte! Yanımdan hızla geçerken dayanamayıp

" Sadece cevap ver be kadın! Bir defada olsa yüzüme bak ve cevap ver" diye bağırdım. Ellerim yanlarım da yumruk olmuşken kapı da durdu. Bana dönmedi ama çıkmamasından cesaret alarak

" küçüklüğümü hatırlamıyorum, babam nerede bilmiyorum ve bir ablam olduğuna da eminim ama onu bile hatırlayamıyorum! Nerede onlar? Hatırlayamadıklarım ne? Yeter artık bıktım!" diye çığlık atıp kanepede ki yastığı duvara fırlattım. Yastık duvara çarpınca annem yerinden sıçradı, o an fark ettim vücudu buz tutmuş gibi titriyordu. Bir anda kendimden nefret etmiştim babam da annemi bağırarak dövüyordu. Kendimi toparlamaya çalışırken

" ben.. özür dilerim..  istemeden oldu... cevap vermeyince.. yani şey" diye saçmalarken gerçekten olduğum kişiden iğreniyordum. Annem babamdan bildiğim kadarı ile bağırıp şiddet uygulaması yüzünden kaçmışken benim yaptığım da tam olarak buydu.. Arkasından pişmanlıkla bakarken ince bedeninin sessizce gözden kaybolmasını izledim. Kontrolden çıkmıştım ve bunu beni endişelendiriyordu, sonunda babam gibi mi olacaktım? Kukime bakamıyordum bile, Bir şey söylemezdi ama düşündükleri her zaman gözlerine yansırdı. Ayaklarım yere çivilenmiş gibi dururken koluma dokunan elle irkilsem de beni odama götürmesine ses çıkarmadım. Resmen mahvolmuş olsam da hayır yine de ağlamamıştım! yatağa yatırıldığım da kukim üzerimi çıkardı iç çamaşırlarım ile tavanı izlerken hissede bileceklerimden  korkarak kendime düşünmeyi yasakladım ve gözlerimi kapatıp ruhumu hiçliğe teslim ettim... 




herşey güzel olacakHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin