yüzleşme

217 108 12
                                    

Uyandığımda sabah olmuştu, telefonu alıp tek gözümü açınca vaktin öğleni geçtiğini fark edip yataktan kendimi attım.
Dizlerimin altında hissettiğim peluş halımı hep sevdim bu gibi sert düşüşlere engel olması için almıştım ve işini iyi yapıyordu. Banyoya girip kısaca ne yapacağımı planladım, işlerimi gördüm son olarak dişlerimi fırçalayıp  saçımı da örünce hazırdım.

Akşam ne söyleyeceğimi düşünmek yerine onun ne söyleyebileceğini düşündüm. Kabul etmeme ya da tersleme gibi bir şansı yoktu, sonuçta gelecek olan abisinin kızıydı. Yine de annemi tanımıyorum, ne yapabileceğini bilmiyorum tek bildiğim şey Kader''in buraya gelecek olması !
Annemle aynı evi paylaşmış olsak da  iki yabancı gibi hiçbir duygusal bağ kurmadık. Bu davranışları sadece bana karşı olmuş olsaydı sanırım kahrımdan ölürdüm ama hayır, herkese böyle soğuk ve yabancıydı, özellikle de geçmişine ait insanlara...
Sebebini bilemiyorum, anlamaya çalıştım zamanında ama o zamanlar 14 yaşlarında sorunu kendinde zanneden bir çocuktum. Aslında hala merak ediyorum geçmişte neler olduğunu.
Çünkü belirli bir zamandan öncesine ait hiç bir şey hatırlamıyorum! Bu normal bir şey değil. İnsan 9 yaşından öncesini mutlaka hatırlar ama ben hatırlamıyorum. Hatırlamaya da çalışmıyorum artık ne önemi var ki? Neyi değiştirir hatırlamam ?
Odadan çıkmaya karar verdiğimde üzerimde tuhaf bir halsizlik olsa da görmezden geldim.
Banyoya geçmeden önce giyebileceğim birkaç parça giysi ayarladım. Yarım saat sonra çarşıya çıkmaya hazır kapıya yürüdüm, aklımda sadece Kukimin gelişi vardı. Arkadaş çevrem fazla kalabalık olsada içinden belli insanlar beni anlayabiliyordu. Konuştuğum pek çok kişi canım sıkılınca buluşup vakit öldüreceğim türdendi.
Çarşıya indiğimde Akına gelmesi için mesaj attım, beni gerçekten anlayabilen ender insanlardandı. Hayatıma kısa sürede yerleşip çıkmayı reddetmişti, benim tüm kaprislerime rağmen...
Onunla ilk tanışmamız biraz garipti.
Buradan bir süre uzaklaşmak için tanımadığım bir köye misafir olmuştum bir hafta ve orada tanıştık. Ailesini hiç tanımadan belanın içinde büyümüştü, gece nerede kalıyorsa orası onun evi olurdu. İlk defa onun alayları üzerine sigara içmeye başlamıştım.
Sokağı inleten korna sesiyle hayallerimden kurtulup önümde ki siyah arabaya baktım. Sanırım düşüncelerim beni fazla oyalamıştı!

"Hadi Eylem!"

Akının tatlı homurtusuna sırıtıp ön tarafa yerleştim.

"Bende seni gördüğüme sevindim Akın!"

İğnelememe pek takmadan arabayı çalıştırırken sessizce homurdandı.

"Nereye gitmek istersin?"

Akın'ın bana ilk defa böyle bir soru sormasına şaşırmıştım, genelde buluşursak hep onun önceden planladığı bir yere giderdik.

"Yapma ama! Beni bu soruyla mahvediyorsun"

Yalancı iç çekişlerimle yüzüne bakarak sırıtmamaya çalışıyordum.

"Kibarlık olsun diye sordum"

'Sen kibarlıktan ne anlarsın" diyen bakışlarıma dudak büzerek cevap verdi. Onun gibi istediğini anında yapan birisine yakışan bir hareketti.

"Plan ne?"

Tamamen ona dönerek konuşuyordum, o da benim için değerliydi.

"Barajın yukarısında piknik"

Daha önce o taraflara gitmiş olsam da başımla onayladım, Akın bir yerden böyle hevesli bahsediyorsa mutlaka görülmeye değer yerler oluyordu.
Araba durduğun da inmeden etrafı inceledim, sağ tarafımızda ırmağın üst noktası sol tarafta ormanlık alan vardı.

"Hadi ama Eylem"

Arabadan inen adamın uyarısı ile kendimi arabadan sıcak yaz gününe bıraktım. Bu aylarda bile hava çok fazla sıcak oluyordu, giydiğim siyah pantalon ve atlet bana pek de yardımcı olmadı.

herşey güzel olacakHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin