herşey güzel olacak

yanlış anılar

Aldığım koku beni uyanmaya zorladı, krep kokusu geliyordu bu da kader uyandı ve kahvaltı hazırlıyor demek. Yavaşça kalktığım da kukimi göremeyince gülümsedim, nihayet misafirlikten çıkıyordu. Üzerime bir şort ve badi alıp banyoda yüzümü yıkadım. Saçımı ev topuzu yapıp mutfağa geçerken kısacık bir an rüya görmediğimi düşünsem de direk gerilere attım bu düşünceyi.
Kader tezgahın önünde bir oraya bir buraya hızlı hızlı geziyorken şarkı mırıldanıyordu. Yani ya çok mutlu yada kafasına taktığı bir derdi var ?

" günaydın aşkların en güzeli"
dedim neşeli olan sesimle, açıkçası tepkisine göre durumuna teşhis koyacaktım. Bana dönmeden

" günaydın pofum, geç otur"

derken masayı işaret etti.
Anlaşıldı bir derdi var. Yavaş adımlarla masaya oturup bekledim. Tahmin ettiğim gibi birkaç saniye sonra kader tezgaha dayanmış beni izliyordu. Elin de tuttuğu tahta kaşığı çevirirken bir şey söylemek istediğini ağzını açıp kapatmasından anlıyordum ama konudan emin olamadığım için konuşmasına fırsat verip sustum. Bana bakmak yerine elinde ki kaşığa bakması durumun sandığımdan daha da kötü olduğunu gösteriyordu ve ben de dayanacak sabır kalmayınca

" allah aşkına otur şuraya ve anlat!"

diye cırladım. Anlamayan gözlerle bana bakarıp

" neyi?"

demesi öyle masumdu ki...

" kuki bir şey söylemeye çalışıyorsun farkındayım, sorun ne ?"

dedim. Omuzlarını silkip

" düşünüyorum daaa"
derken benim dışımda her yere bakıyordu " Akın iyi birisi sanırım"
dedi.
Vay canına! işte bu konu aklıma gelmemişti bile! Hemen başımla onaylayarak

" süper birisidir"

diye destekledim.

" pofum ne yapacağım ben"

diye inlerken vücudunu yanımdaki sandalyeye bıraktı. Ah benim şaşkın kuzenim. Aşık olmuştu ve bunu istemiyordu sanırım. Eh kukimde benim gibi erkekleri gereksiz görünce şimdi ne yapacağını bilemiyordu.

" Akın'la konuşsan"

dememi beklemeden fırladı.
Daha sakin ve kararlı bir hali vardı şimdi, Eyvah! 

" yok hayır olmaz sakın karışma!"

dedi neredeyse tehdit edercesine. Aslında umursamazdım ama onun dediği gibi olsun diyerek

" tamam ama fazla uzatma ve inadına saçmalama sakın!"

dedim. Biliyorum ki Akın'a olan duygularından kurtulmak için yapmadığını bırakmayacak.

"pekala ve sende bu konuyu kapatacaksın!"

dediğin de hiç olmazsa kestirip atmadığı için sevinerek uzatmadım.Karışmam çok yanlış olacağı için 

"hangi konuyu"

deyip göz kırptım, rahatlamıştı. kukim krepleri pişirip masayı hazırlarken bulduğu duyguyu kaybetmemesi için dua ettim. Kahvaltıdan sonra yine neşeli, vurdum duymaz dönmüş bugün yapacaklarımızı planlıyorduk.

" Akın'da gelebilir pofum"

deyince kısacık bir an yüzüne baktım, önemsiz bir şey gibi göstermeye çalışsa da heyecanını gizleyemiyordu.

" tamam sahile gidelim madem"

dedim. Yüzmeyi özlemiştim.

"bana uyar"