bilinmeyen teyze

127 86 2
                                    

"Eylemim,

bu mektuba ve sandığa anlam veremediğini biliyorum. Odama baktı isen şu an da bu evde olmadığımı biliyorsundur. Maalesef sana bunları yazarak, daha doğrusu yazmaya çalışarak anlatacağım çünkü yüzüne konuşacak ne cesaretim var ne de enerjim. Bir şeyleri hatırlamaya başlaman ne kadar iyi ne kadar kötü bilemiyorum. Neleri hatırlamaya başladığına göre değişir... Yaklaşık 10 yıldır seni ve diğer herkesi dışlayıp üzdüğümü biliyorum ama inan bana en azından seni isteyerek üzmüyorum. Beni anlamakta zorlanıp kötü birisi olarak görmenden korkuyordum, sanırım anlatmayarak da kendimi berbat bir anne yapmış oldum. Artık büyüdüğünün ve cevaplar aradığının farkındayım. Çok uzun zamandır gece çığlıklarına uyanıyorum. Her zaman zeki ve meraklı olmuştun, bu huyun ablana çekmiş. Tüm her şeyi ayrıntısıyla anlamamı beklerdin ama yapamam. İkimize de ağır gelir... Küçüklüğünü hatırlamaman normal, özür dilerim bebeğim ama kafana çok sert darbeler aldın ve kendinden geçtin, benim tek yapabildiğim yarı baygın izlemek oldu. Bizi o canavardan kurtarıp seni hastaneye götürdüğüm de yüzün kan  içindeydi. Seninle ilgilenen doktorlar bunun geçici bir hafıza kaybı olduğunu söylemişti. Sen haftalarca düzelmedin, bazen bana bile boş gözlerle bakıyordun işte bunlar benim vicdan azabım oldu.  O adamın dövmesi bile bu kadar etkilemiyordu beni...

Ama denedim, yemin ederim elinden kurtarmaya çalıştım! Üzgünüm o zamanlar da hatalarım yüzünden acizdim. ! ay kadar sonra düzelmeye başladığın da bile yeni hayatına yabancı kalınca tekrar doktora gittik, sanırım durumun psikolojik olmuştu ve tıbbi bir tedavisi yoktu. Zamana bıraktım her şeyi, yardım alman gerektiğine karar verip seni çiğdem hanıma göndermem ne kadar doğruydu bilmiyorum. O aylarda bende iyi değildim psikolojik ve fiziksel yaralarım vardı. Bu sandık aile yadigarıdır ona iyi bak. İçinde ablan ve o adamla ilgili bir kaç cevap bulabilirsin. Biraz önce ki patlaman beni üzse de sana kırgın değilim bir tanem ama hayatını düzüne koyman için sana seçenek sunmamı sağladı. Yanında olamasam da ablanı ve seni seviyorum... Beni bulabilirsin uzaklarda değilim yada bir yolculuğa çıkıp ablanı ve geçmişini bulursun. Hayat senin hayatın ve karar da sana ait olacak. Ne seçersen seç beni kaybetmeyeceksin! Gittiğinde ablanı çok aradım, elim de ona dair tek şey tanıdığı birisinin yanında güvende olduğunu yazan bir mektup oldu. Hayatta olduğundan bile emin değilim ama dediğim gibi senin bulabileceğini biliyorum. Ona ne olduğunu araştır, benim için..

Beni ve hatalarımı affet

Annen...  "

Mektubu elimden kucağıma düşürürken gözlerim bulanıktı. Neredeyse ağlamak üzereydim. Kader benden önce davrandı ve bir kaç damla akıttı. Farkında olduğunu bile sanmıyorum. Bir süre ikimiz de ne diyeceğimizi bilmeden sadece sustuk. Ağlamamın bir yararı olmayacağı için direndim.

" ne yapacağız eylem?" diye fısıltıyla sorunca yüzüne bakmadan sandıkta ki örtüyü çektim. Her şeyi öğrenmek istiyordum, sonucu ne olursa olsun!

" emin misin?" dediğinde içimden geçeni söyleyip

" öğrenmeliyim hem de her şeyi" dedim . Bir an bana bakıp

" pekala" derken yanaklarını ve kızarmış gözlerini siliyordu. Örtünün altında, en üstte kağıtlar vardı yanında bir zarf. Ben kağıdı alırken kukim zarfı almıştı. Elimde ki kağıdı göstererek 

"  o ne ?" dediğinde

"bilmiyorum" demekten öteye gidememiştim. 

"baksana hadi!" diye tersleyince kendime gelip açtım, mektuptu.  Yazılar küçük ve çok sevimliydi. Ablamın olduğunu anlamıştım...


"Bıktım artık! Yıllarca sadece senin için o adamın her iğrençliğine dayandım ama sonunda yoruldum anne... Seni ve bebeğimi arkamdan o adamla bırakmak istemiyordum ama benimle gelmedin. Gidebilirdik, ondan kurtula bilirdik ama sen yeterince güvenmedin kendine! Başka şartlar altında olsa tekrar düşünür başka bir yol bulabilirdim ama son olanlardan sonra olmaz! Dövüp küfürlerine katlanıyor olsam da bıktım! Sakın beni merak ederek kendini üzme. Mutlu ve güvende olacağım kişinin yanındayım. Kardeşimi o adamdan koru, başına aynı şeylerin gelmesine izin verirsen emin ol seni asla affetmem!

KOCANIN ÜVEY KIZI DURU..."

" Bu ne demek şimdi!" diye çığlık atan kukim oldu.

"emin ol bilmiyorum" derken ciddiydim. Olaylara yabancı kalmıştım.

" bir dakika" dediğin de ona baktım. Kaşlarını çatmış bir şeyler düşünüyordu, ben ise nefes aldığıma şükrediyorum. Elini mektubun son kelimelerine vurarak

" üvey kızı ne demek oluyor?" dedi. Mantığım yerine gelemeye başlamıştı

" Adı Duru demek, çok güzelmiş" diye fısıldadım. Adını ilk defa duyuyordum sanki. 

" Kendine gel Eylem! üvey kızı falan diyor, hem son olanlar da ne?" diye cırladı. 

" Belki öylesine demiştir nereden bileyim " diye tersledim. Kukim nefes alıp olayları hazmederken

" Pekala bu iş çok karışık görünüyor ne yapacağız şimdi?" deyince bu konuyu aştığımızı sanıyordum. Elinde ki zarfı göstererek

"o ne? " diye sordum. Yeni fark ederek elin de tuttuğu zarfa bakarak

" bilmiyorum açmadım daha" dedi. Elinden  alıp açtığım da içinden iki bilet, hesap cüzdanı ve bir başka mektup çıktı. Her şeyi bir kenara bırakıp mektubu aldım. Aslında ufacık bir parçam açmak istemiyordu, sadece ufacık...

" Meleğim,

merakını ablandan aldığını umarak araştırmaya devam edeceğini biliyordum. Ablan gittikten sonra senin başına gelenler yaşandı. Senin için o adamdan kaçtım, zor oldu ama başarmıştık. Hastahane de tedavi gördüğüm süre boyunca elimden hiç bir şey gelmedi. Sonra ise Duru'nun huzurunu bozmamak için peşini bıraktım. Biliyorum onu bulmam gerekiyordu ama yapamadım, senin iyi ve güvende olduğuna karar verip bencilce yaşadım. Ablan her gün aklımdaydı... Sende onu hatırlatıyorsun her gün her saniye, böylece kendimi dünyadan soyutladım. 

Neyse, baban! neden yaptığını anlamasam da boşandıktan sonra sana bir hesap açmış yüklü miktar para yatırmıştı. Bir kaç ay takip ettiğim de belli miktar da yatırmaya devam ettiğini görüp bıraktım. O zamanlar küçüktün kullanamazdın bende asla o parayı kullanmanı istemediğim için söylemedim. 

Beni iyi anla güzelim, eskiyi düşünme sünger çek ve ablanı bulmaya odaklan. Zaten zamanla her şeyi öğreneceksin. Parayı da sonuna kadar kullan, sebebini hiç merak etmedim ama o paranın senin olmasını istemişti buna eminim... Teyzenle tanışman gerekiyor biletler onun yanına gitmeniz için, arkada numarası var. Sen bundan sonra ne yapmak istediğini seçeceksin. 

Umarım olacaklar ve öğrendiklerin güzel şeyler olur..."

Derin bir nefes alıp

"biletler nereye?" dedim. Her şeyi öğrenmek zorundaydım, yıllarca sürecek olsa bile. Kısaca göz atıp

" İstanbul'a" deyip  " orada hangi akrabamız var ki?" dedi. Bende dayımdan başkasını tanımıyordum.

" bilmiyorum, teyzem oradaymış" dedim. Kararımdan emin olup " telefon nerede?" dediğim de kukim de destekçi olmuştu. Odadan çıkıp bir kaç saniyeye elin de telefonumla döndü. Pencerenin önüne geçerken numaraları giriyordum kukime göz attım sandığı inceliyordu harika. Çaldı ama açan olmadı, tekrar denedim ama sonuç aynı olunca yatağa dönüp

" açan olmadı" dedim. beni umursamadan

" bence bunları görmek isteyebilirsin" dediğin de elinde ki fotolara baktım. Fotoğraflar da ki bir çok insanı tanımıyordum. Annem elinde sarı elbise giymiş bir kız çocuğu ile  papatya toplarken habersiz çekilmiş bir fotoyu elime aldım. Esmer kızın parmaklarının ucunda uğur böceği geziyordu.



herşey güzel olacakHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin