" kalk, kalk hadi hemen!"
deli gibi bağırışlar ve yatağın sallanması ile bir anda uyandım. Gözlerimi zar zor açarken etrafı inceliyordum. Kukim benden önce uyanmış yatakta dizlerinin üstünde zıplayıp bağırarak beni uyandırmaya çalışıyor, hatta resmen beni buna zorluyordu. Biran karnımın üzerine çıkıp zıplamadığı için sevinmiştim çünkü bunu daha önce yapmıştı!
" uyandım" derken bile sersem gibiydim. Yarı açık gözlerime ve yüzüme düşmüş saçlarımı çektim
"Kendime gelmem lazım" deyip bir kaç saniye kararsızca durdum ve sinsice gülmeye başlayıp
" ben duşta kendime gelirken kahvaltıyı sen hazırlıyorsun kukim" deyip yanağına sesli bir öpücük bırakıp yataktan çıktım. Ayakta bana bakarken ellerini göğsünde birleştirip surat astı
" efendim? neden ben hazırlıyormuşum?" derken tehdit etmeye çalışsa da umursamadan
"Ah çünkü beni kıramazsın" dedim.
" yaa" deyip dil çıkardı ama haklı olduğumu biliyordu "pekala fazla uzatma yoksa duş alırken kamera ile dalarım" dediğin de cevap vermeden giysi ayarlamak için dolabımı açtım.
"yapacağımı çok iyi biliyorsun eylem 15 dakikan var " deyip gülümseyince cevap verecektim ama " görüşürüz pofum" deyip odadan çıkmasını izledim. Arkasından kapıya bakarken gülüyordum. Yapabileceğine nerede ise emindim ama Allah'tan anahtar diye bir şey var derken başımı sallayıp gülümsedim. Tam kıyafetleri almış kapatacakken dün gece koyduğum sandığı fark ettim. Şuan onu araştıramam uykum hala açılmadı. Kapağı kapatıp elimde giysilerle banyoya gittim, kapıyı kapatıp elimi anahtara atınca anahtar deliğini hissetmemle
" inanamıyorum ya!" diye ciyaklamam bir oldu.
"15 dakika pofum" diyen sesle ağzım beş karış açık kalmıştı. Bu kız tam bir dişi şeytan. Duşun altında ılık su vücudumdan akarken aptalca düşüncelerimi de beraberinde götürmesine izin verdim. Üzerimi giyip saçlarımı tararken
" son bir kaç dakikan pofum" diyen sese lanet ettim. Eğleniyordu, gözlerimi devirip yalandan homurdandım
" hiç de komik değil kukim!"
" aaa yok canım onu bir de bana sor" derken resmen kıkırdıyordu cani! umursamadan çıkıp mutfağa gittiğim de masanın hazır olduğunu görüp rahatladım beni beklemeden hazırlamıştı. Kukim bana sırtı dönük tezgahta domates ve maydanoz keserken şarkı mırıldanıyordu. Sesine her zaman aşık olmuş olsam da şuan söylediği şarkıyı pek sevmiyordum aşk üzerineydi. Yanağından kocaman öpüp masaya yerleştim.
" sevgi pıtırcığı" dedim azıcık dalga geçerek " bugünü neye borçluyuz?" derken masaya göz atıyordum. Neşesi beni de etkilerken siyah zeytini gözüme kestirip bir tanesini ağzıma attım ve yüzümü ekşittim. Bu nasıl bir limon ziyanıdır böyle!
"abartma" dediğin de beni izlediğini anlayarak
" çok ekşi!" diye kendimi savunurken kukimden gelebilecek değişik tat saldırılarına hazır olmam gerekiyordu. Burnunu havaya kaldırıp bana sırtını döndüğün de belli etmeden gülümsedim işine devam ederken bir şeyler mırıldansa da sesi çok kısıktı anlamıyordum. Bir anda bana döndüğün de bir şeye cevap vermemi bekledi ama dediklerini duyamadığım için boş gözlerle üzerini inceledim. Benden önce uyanmış duş almıştı saçları hafif düz ve nemliydi. Üzerin de benim mavi çiçekli elbisem vardı dizlerinin hemen üzerinde bitiyordu ve ona çok hoş olmuştu.
" bana aşık olacakmış gibi bakmayı kes pofum" dediğin de anlamayan gözlerle ona baktım. Dalga geçiyordu ama erkek olsaydım bu kızı kesinlikle kaçırırdım! Gülümsedim, sanırım çok uzun incelemiştim ne var yani o benim herşeyimdi şöyle alıcı gözüyle bakmak hakkım olsa da
ŞİMDİ OKUDUĞUN
herşey güzel olacak
General Fiction"Bana bak kuki! Sen hiçbir şey yapmadın! Beni duyuyor musun sen bir şey yapmadın!" Kolundan tutarken kendine gelmesi için sarstığım kız başını amaçsızca sağa sola salladı, aralık dudaklarından hıçkırıkları kaçıyordu. "Sen yapmadın anlıyor musun? Ola...
