sarhostum

128 62 21
                                    

Aklıma nişanlı olduğu gerçeği gelince ilk geri çekilen taraf olsam da uzaklaşmadım.

Bu her şeye rağmen benim miladım olacak bir öpücük olacaktı.
Bir kaç milim uzağım da yarı kapalı koyu mavi gözlere baktığım da iki şeyden emin olmuştum !

İlk olarak lanetlenmiş ve bu adama aşık olmuştum, diğeri ise gözlerin de hayali süvariler barındıran adam nişanlıyken bu  olanlar yanlıştı !
Hayatın saçmalığına gülümserken kendimi geriye çektim. Ne yapmaya çalıştığımı anlamamıştı. Güzel! Bende ne istediğimi yada ne yapmam gerektiğini anlayamıyordum.

'Tameri bir daha öpmek istemiyorum!' desem yalan söylemiş olurdum.

Daha önce de sevgilileri ayırmıştım, evli olan kadınlar kocalarını benden saklardı, buna rağmen Tamere en büyük iyiliği yaparak azad ettim. Çok koysa da, nişanlısına ihanet etmesine izin vermedim.

Belki de en görkemli avımı, hoşlanabileceğim en saçma insanı yalnız, aklında bir dolu soruyla bırakıp arabaya bindim.
Düşünemeyecek kadar yorgun hissetmiştim kendimi bir anda.
Ancak bu kadar uzak durabiliyordum ondan ve biliyorum inadına lades oynamak gibi bir şeydi ama hepsi onun iyiliği için.

Onu bıraktığım papatyaların kenarında donup kalmıştı. Sinirli görünüyordu, muhtemelen nişanlısına bunu yaptığı için hem kendine hemde bana kızıyordu ama umursamadım.

Unutmayı seçmiştim, en azından kalan zamanımız da benden daha az nefret ederdi.
Normalde insanların benden nefret etmeleri ile ilgilenmezdim.
Hakkımda hoş olmayan düşüncelerini bir taraflarına sokup cehenneme gitmelerini umardım ama bu defa önemliydi, çok farklıydı onlardan...

Başımı cama yasladım, umutsuzca unutmanın daha iyi olduğunu tekrarladım kendime. Şimdi pişman olması ileri de 'hata yapmıştık' demesinden daha iyiydi!
Tamer sinirli hareketlerle banka oturduğun da gözlerimi kapatıp

"Zamanı geri alabilseydim öpmesine izin verir miydim?"

Diye düşündüm.
Yine ve yine izin vereceğimi fark etmek ne kadar kötü de olsa, şimdiye kadar yaptıklarımdan ve aldığım kararlardan asla pişman olmamıştım !

Gözlerimi açtığım da sanırım alkolden uyumuştum çünkü çoktan şehrin içine karışmıştık.
Otel yolunda olduğumuzu varsayıp başımı camdan kaldırdım.

Midem dışarıya çıkmak için can atsa da ruhen burada değildim, görmezden gelmek zor olmadı.
Camdan taksi durağını görünce araba yavaşlayıp durdu, otel Tamerden tarafta kalsa da dönüp bakamadım.

Derin nefes alınca konuşacağını ve muhtemelen canımı sıkacağını anlayıp arabadan indim, zaten yeterince kötüydüm!

Sarhoş değildim ama yer ayaklarımın altında beşik olmuş durmadan sallanıyordu. Otelin merdivenlerini çıkarken vücüdumun kontrolünü kaybedip geriye doğru düştüm. Sırtımın yere gelmesine hazır kendimi kasmışken taştan daha yumşak, sıcak bir şey düşmemi engelledi.
Ne ara arkama geldiğini düşünemeden kucaklanmıştım ! Çığlık attığımı sanıyorum ama becere bildiğimden emin değilim.

Her şeye rağmen bulunduğum yerden gayette memnun olarak başımı boynuna soktum.

Hey fırsatlar değerlendirilmek için vardır!
Bende bencil bir sürtük olarak tam da bunu yaptım, fırsat varken Tamerin aleovera çiçeğini anımsatan kokusundan faydalandım.
Kimsesiz lobiden geçip odaya girerken yardımcı olmak için kılımı bile kıpırdatmadan nasıl yapacağını izledim. Hiç sorun yaşamadan içeriye girince dalga geçmek için bir şansım olmadı.
Beni geniş yatağa bırakıp odadan çıkışını yarı kapalı gözlerle izledim.

herşey güzel olacakHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin