buluşma

193 101 6
                                    

Kader'in diğer telefonu 3 gün sonra perşembe günü geldi.
Kuzenim aramadan önce Akın'la cafede oturmuş laflıyorduk.  Akın her zaman olduğu gibi hiç susmuyordu, hem de hiç!Kukimin diğer sürprizi dayımın da onayı ile cuma akşamı burada olmasıydı. Telefonu kapattığım da Akın yüzümü inceleyip 

" sevgilin mi?"

dedi.
Bir an yüzüne bakıp sorarcasına tek kaşımı kaldırınca 

" arayan diyorum"

diye devam etti.
Derdini yeni anlamışken yüzümde büyüyen gülümseme ile başımı iki yana sallayarak

" hayır, sevgilim  olmadığını biliyorsun arayan kuzenimdi. Pazartesi günü buraya geliyor sonunda"

dedim.

" Beni de tanıştır kuzeninle"

Akının bu zamansız ve saçma istediğine şaşırmış olsam da üzerinde durmamıştım, omuz silkip kabul ettim. Önümde beklemem gereken koskocaman 3 gün olsa da dayanacaktım!

Pazartesi sabahı kalktığımda evde annem yoktu, Akın'ı arayıp otogara götürmesi için çağırdım. Kuzenimle tanışmak istediği için davet etmeme gerek yoktu. Kader'in gelmesine daha bir buçuk saat olduğu için otogarın yakınlarında arabayı kenara park edip oturduk.Otogara yakın yere park etmek Akın'ın fikriydi,
" araba bozulursa yürüme mesafemiz az olsun"
demiş beni ikna etmişti.

" en son ne zaman konuştunuz?" deyince ormanlık alana dalan gözlerimi Akın'a çevirerek sorarcasına baktım.

"kuzeninle"

deyince istemsiz gülümsedim
 
" en son"
deyip düşünmeye başladım 

" en son  uzun zaman önce görüştük"

dedim.

" daha sonra neden konuşmadınız?"

Bu çocuk çok iyi bir gözlemci yemin ediyorum, bir insana bir kaç dakika bakmasıyla her şeyi şıp diye anlayan tiplerden.

" çünkü güzel ayrılmamıştık, saçmaladık, ikimizin de aramaya cesareti yoktu sanırım"

  O kadar zaman ben korktuğum için aramamıştım. 

" aranızı düzeltmeye bakın, hem derdiniz neydi sizin?"

deyince tekrar ormana döndüm. Sorunumuzu hala gayet net hatırlıyorum. Biz iki şaşkın kuzen tek bir erkeğin oyuncağı olmuştuk. Birbirimize kızmıştık, ama bunun bir daha olmasına izin vermemeye kararlıyım.

"boş ver her zaman ki şeyler işte "

diye geçiştirdim.
Beni anlamıştı, pişmanlığım yüzümden mi okunuyor ne ? Kalan saatlerde havadan sudan konuştuk, daha doğrusu Akın beni konuşturmaya çalıştı. Çok heyecanlıydım bana kalsa şimdiden otogara giderdim ama beyefendi
" daha 25 dakika var Eylem insaf!"
deyince bekledim.

Beni yeterince oyaladığına karar verip

" hadi yavaştan gidelim"

dedim en ikna edici sakin ses tonumla. Bir an tüm yüzümü inceledi ve ben nefes bile almadan bekledim, belli mi olur bu deliye " daha 12 dakika var" deyip gitmez falan. neyse ki halimi görüp gülerek arabayı çalıştırdı, nihayet anlamında tuttuğum nefesimi bırakmıştım. Azıcık rahatlamak istedim ama  Kader'e sarılmadan rahatlamamşimdilik imkansızdı . Kader hayatıma yeni bir renk yeni bir soluk olacak buna eminim her zaman öyledir benim için. Otogara girerken bir aksilik çıkmaması için dua ediyordum, benim şansım berbattır insan bu şansla bu kadar yıl nasıl yaşadığını merak ediyor doğrusu. 

Otogarda Kader'i getiren otobüs şoförüne bildiğim tüm iyi dileklerimi gönderiyordum.
 Araç durduğunda arka kapıda bekliyordum, eminim ki Kukim arka tarafa oturmuştur. Akın'ın nerede olduğunu bilmiyorum ve açıkçası şuan tek bilmek istediğim Kukimin nerede olduğu. Otobüsten yaşlı bir kadın inerken hafif yana çekilince inenleri göremedim.

" belki bir aksilik olmuştur Eylem"

dediğinde Akın'a öldürmek  ister gibi baktım. Laf yapıştırmak yada terslemek için ağzımı açacakken sağ tarafımdan birisinin üzerime atlamasıyla Akın'ın kucağına düştüm! Benim üzerimde de Kukim vardı. Kavuşma sevinci yaşayamadan düşüş acısı ile boğuşarak

"aaahhh! geberiyorum! off Kukii kalk Allah'ın cezası üzerimden! "

diye söylenmeye daha çok inlemeye başladım. Bu kız ne ara böyle öküz olmuştu Allah aşkına! Akın yerden kalkıp elini bana uzattığında Kader'e ölümcül " saçını başını yolarım" bakışları atıyordum, o ise hiç bir şey olmamış gibi yerden destek alıp kalkmakla meşguldü.




herşey güzel olacakHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin