sandık

132 88 4
                                    

" o kadın bu evden gidecek"

Bağıran annemdi ama onu sadece duyabiliyordum çünkü yatak odasında ki dolapta saklanmış yeni kavgalarından kaçıyordum.

" Lanet kadın! Anla artık onun yer.. burada kalacak!"

Salyalar saçarak bağıran kişi babamdı. Oldukça alkollü olduğunu düzgün cümle kuramamasından anlamıştım.

" yeter artık buna katlanmak istemiyorum, sana katlanamıyorum!"

Annemin sesi çaresiz ama öfke dolu geliyordu. Kulaklarımı kapattım ama yine duyuyordum.

" Umurum da değil be kadın! Ben sana ve o sürtük kızına katlanıyorum! Ona saygı göstereceksin!"

Eve gelen o pis kadın yüzünden kavga ettiklerini anlamıştım. Bende istemiyordum o kadını koluma vurmuştu!

" Asla kızıma laf söyletmem! Senden bıktım bu iş bu kadar!"

diye çığlık attığını duyunca tekrar köşeye sokulup hıçkırarak ağlamaya devam ettim. 

" demek bıktın"

diye söylenmeye başladı babam. Sesi bir sağdan bir soldan geliyor olsa da çok yakınlardaydı.

" Demek bu iş bu kadar ha!"

diye gürleyince çığlık atmamak için minik ellerimle ağzımı kapattım. Annem benim yerime çığlık atmış, sonra yere düşmüştü. Daha neler olduğunu anlayamadan saklandığım dolabın kapağı açıldı. Karşım da kıpkırmızı gözleri ile babamı gördüm ama korkmama bile fırsat vermeden başımı dolabın sağ tarafına ittirdi ve altımdan bir şey aldı. Annemin çığlıklarını duyarken başım ağrıdan çatlamak üzereydi. Düzelmeye çalışırken yanağım da bir sıcaklık hissettim. Elimi görünce korkudan ölüyordum, başım şişmiş ve kanıyordu. Tüm gördüklerimi unutmuş annemden yardım isteyecekken biraz ötemde yerde baygın bedeni vardı. Onun benden daha fazla yardıma ihtiyacı olduğu kesindi. Hemen yan tarafında yerde ince siyah bir kemer gördüğüm de hem kemerlerden hemde kan kırmızısından nefret ediyordum.

Yanaklarımdan saçlarıma doğru kayan eller tarafından uyandırıldığım da hala gerçeklik ile rüya arasında kalmıştım.Nefesim bile düzensiz iken gözlerimi açmaya korkuyordum, kırbacı andıran kemeri tekrar görmekten. Kendime geldikçe sessiz mırıltılar duymaya başladım

"geçti, hişşt sakin sadece bir rüya"

diyen yalvarmalara dönüyordu. Tüm vücudumdan ter akıyorken gözlerimi açmayı başardığım da endişeli ve ürkekçe bakan ela gözlerle karşılaştım. Uyandığımı anlayınca yataktan kalktı ve tek kelime etmeden odadan çıkıp gitti. Ardından loş odayı inceledim. Rüyamda gördüklerim yüzünden çığlık mı atıyordum ? Kukime baktım, her şeyden habersiz uyuyordu yani çığlık atmış olamam. Ne yapacağımı bilemez halde ellerimi saçlarıma gömüp etrafa baktım, neden gelmiş olduğuna dair bir şeyler arasam da bulamayıp su almak için mutfağa gittim. Saçımı okşayan benim için endişelenen gözleri geldi aklıma, kirpikleri ıslaktı! Ben onu ağlatırken o benim için endişeleniyordu!
Sebebini bilmediğim şeylerin sonuçlarına katlanmak beni tüketiyordu artık! Kısa ve korkunç rüyalar hayatıma girdiğinden beri ne yapacağımı bilemez haldeydim şimdi ise elim de yine bir hiç var. Loş ışıklı odama girdiğim de yarısını içtiğim su bardağını yatağımın yanında ki masaya bırakırken bir şey fark ettim. Masa ile yatak arasında kalmış küçük bir sandık.Bugün orada olmadığına emindim benim olmadığına da... Kadere bir göz attım, onun olsa haberim olurdu diye düşünerek eğilip elime aldım ve yatağa oturdum. Mavimsi bir renkte oldukça eski görünüyordu. Kutunun sağ ve sol taraflarında orta büyüklükte el şeklinde çukurlar vardı. Ellerimi çukurların içine yerleştirdiğim de biraz ufak kalmıştım. Arkası papatya motifleri ile kabartılmıştı.  Ön tarafında bir nehir kenarında, yarısı görülen devasa bir ağaç ve ağacın kökünden nehrin diğer ucuna uzanan bir köprü vardı. El oyması sandık beni büyülemişti!
Kutunun üzerini incelediğim de loş ışıkta tam olarak ne olduğunu anlayamadığım şekiller ve harfleri fark ettim. Bu kutu nereden çıkmıştı böyle? Yazıları okumak için ışığı açmayı düşünmüş olsam da kukim uyanmasın diye vazgeçtim. Pek çok şeyi merak ediyor olsam da cevap aramadım, bir anda oluşan bu gizemli havayı yok etmek istemiyordum. Akıl sağlığımın bozulmaması için tutunacak bir daldı merakım. Kutuyu giysi dolabımın en uç köşesine saklarken aklımda kader'le paylaşmak vardı ama yapamazdım. İçinde ne olabileceğine dair hiç bir fikrim yoktu!En uygun zaman da kutuyu incelemek için yalnız kalmalıydım. Tekrar rüya göreceğimden korkuyor olsam ela gözler aklıma geldikçe tekrar görme umudu ile gözlerimi kapattım. Kendime tekrar ettiğim son şey

" yaşadıklarım bir masal, her şey güzel olacak"...



ARKADASLAR BU YAZDIGIM ,İLK HİKAYEM. ÖNERİ VE FİKİRLERİNİZE DE İHTİYACIM VAR...

zaman ayıran herkese tess :)

herşey güzel olacakHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin