Gişede ki adam hesap cüzdanım ve kimliğimle giriş yaparken içimden söylenmeye devam ediyordum. Gerçekten bunu Tamere söylemesi sinir etmişti beni, kukimde muhtemelen bunu hedefliyordu, hain! Görevli hafif kaşlarını çatıp bir bana bir de ekrana bakmaya başladığın da gerilmiştim, çünkü ahmak ben hesap cüzdanını şöyle bir açıp oncelememiş ilk yatırılan paranın miktarına bile bakmamıştım aklım hesapta hiç para olmadığı konusunda çok inatçıydı!
"Hanım efendi ee.. Ne kadarını çekmeyi düşünüyorsunuz?"dediğin de nefesimi tuttuğumu fark etmemiştim, derin bir nefes verdim en azından idare edecek kadar olmasına sevinmiştim
"Hepsini"
dedim. Cevabımı tuhaf bulmuş olacak ki yerinden kalktı, ne adıma borç filan mı yapılmıştı! Bir an buraya geldiğime bin pişman oldum, ya dertsiz başıma kaldıramayacağım bir dert aldıysam? Aslında yeterince büyük dertlerim vardı, onlarla başa çıkamıyorken bir de maddi dert ağır gelirdi. Şaşkın olan kukime baktım tek kaşı havada olayları izliyordu, Tamer de bir sorun olduğunu anlamış elleri göğsünde bekliyordu yanımda olmalarını istemezdim onlarında başına bela olacaktım!
"Ne kadar var acaba?"
diye atılan kukim cevabını alamadı, adam çoktan yan tarafta bulunan odaya girmişti.
"Neler oluyor?"
Diyen Tamere odaklanıp
"Kaçmaya hazırlanın, sanırım borç batağına düştüm!"
deyiverdim. Aklımdan geçen buydu ve adam gelmeden orayı terk etmek istiyordum.
"Ne demek bu!"
"Saçmalama pofum!"
diye aynı anda konuştuklarında sakince kaçma planım suya düştü, görevli odadan çıkıyordu. Yine de son bir çaba arkama bakmadan yürüyüp gitmeyi gerçekten denedim, Tamerin karnımdan tutmasıyla bu çabam da boşa çıkmış ona sinirli gözlerle bakmama sebep olmuştu. Giren çıkan ona olmayacaktı tabi!
"Hesapta ne kadar var acaba?"
diyen kukime 'ah canım ben borç diyorum sen ne diyosun ' bakışı atıp kaçınılmaz sona döndüm.
Görevli ekran da okuduğu rakamları telafuz etmeye başladığın da ciğerlerimde ki hava vücudumu terk etti. Sayamadığım sıfırlara tepkim
"Ne!"diye cırlamak oldu, yalan yok beynim inatla borç olduğunu söylüyordu. Kukim ağzı açık kalmış bana bakarken gözlerin de dolar işareti taşıyordu. Miktar beni yerin dibine soktuğu için Tamere bakamıyordum, onun bana delici gözlerle baktığını hissediyor olsam da yapmadım.
"Efendim bankamızdan bu miktarı bir anda çekemezsiniz, ne yapmak istersiniz?"
diyen görevli araya gitdiğin de
"İnanamıyorum"
diye fısıldadım kukime. Aslında beni bu hale getiren paranın miktarı değil de, anneme o kadar şey yaşatan adamın bana bu kadar değer vermesiydi
"Bunu sonra düşünürsünüz Eylem! Şimdi normal bir miktar söyle araba da şaşırmaya devam edin"
diyen Tamer benim yerime olayları yoluna katmaya çalışıyordu, kukimin kaşlarını kaldırarak onaylamasından destek alarak bizi en az 2 hafta rahatça idare edecek bir miktar söyledim. Parayı bu halde nereye koyacağımı bilemeyince çantama sokup Tamerin eline verdim, arkama bile bakmasan insan denizini yarıp arabanın önünde volta atarak yavaşça gelmelerini izledim. Hiç kimseden çıt çıkmazken arabaya binip bekledik, Tamer arabayı çalıştırmak yerine kaşlarını çatarak bana baktığın da yüzleşmek için oturduğum ön koltuktan hafif ona dönüp bekledim.
"Pekala birikim olsa ve senin miktardan haberin olsaydı tuhaf olmazdı, ama sen borç var diyerek kaçmaya çalışıyordun"
dediğin de sadece başımla onayladım
"Peki bu para nereden çıktı?"
diye devam edince nasıl bir cevap vereceğimi bilmiyordum. Gözleri koyu maviydi ama lacivert değil, fazla zekiydi yine de ona yalan söylemeye çalışmak istemiyordum sadece ne kadarını söyleyebileceğimden emin değildim.
"Söyle ona pofum, o hayatını kurtaran kişi unuttun mu?"
diyen kukimin sıcak tonu ve haklılığı pes etmemi sağladı, işlere kader karışıyorsa hep pes eden taraf olurdum zaten.
"Tamam"
deyip derin bir nefes aldım, bir süre ne anlatacağımı, nasıl anlatacağımı düşündüm
"Annem ve babam ben küçükken ayrılmışlar bende bir olay sonucu psikolojikmen bazı olayları hatırlamıyordum sonra hatırlamaya başladım, ama her şey için çok geç olmuştu"
Deyip ön camdan dışarıya baktım, hava çok güzeldi ve bir çok insan şehirde gezerken hareketlerini inceleyerek kısacık bir an hangisinin kaygısız hangisinin işe yetişmeye çalıştığını düşündüm.
"Geç kaldığın ne ?"
deyince hafif gülümseyip ona döndüm
"Olaylardan sonra annem içine kapandı, bende dahil kimseyle konuşmadı. Bu zamana kadar önceyi düşünmeyi kendime yasakladım sanırım, çocukların bilincinin kendini nasıl koruduğunu tahmin bile edemezsin. Bir şeyler hatırlamaya başlbaşlayana kadar unuttuğum şeylerin bir önemi yoktu"
deyip Tamerin keskin bakışlarına odaklandım bunları konuşmak yerine derin mavilerinde kaybolmak istesem de
"Hatırlamaya başladığım anılarım da babamın annemi dövmesi ve hiç göremediğim bir ablamında olması vardı. Bu yolculuğa da ablamı aramak ve adı geçen hiç görmediğim teyzemle tanışmak için çıktım. Parayı hiç anlam veremesem de babam sadece benim üzerime yatırıyormuş"
dedim. Hayatım özetle bunlardan ibarrt olunca yüzümü yine ön cama çevirip görmeyen gözlerle dışarıyı izledim. Adlandıramadığım bir his Tamere bakmam için zorlasa da yapmadım. Hayatım yeterince karmaşıktı ve hissettiklerime engel olamazsam Tameri de bu hayata dahil etmek zorunda kalabilirdim. Bencil tarafım bunu istiyor olsa da yapamazdım, elimin değdiği hayatları mahvettiğimi biliyorken onun daha iyi birisiyle mutlu olmaya hakkı vardı, dediğim gibi yalnızlık hak ettiğim şeydi! Bunları düşünmek bile vücudumu gererken
"Annen ablanın yerini bilmiyor mu?"
demesi beni saçma düşüncelerimden uyandırdı, adamın hayatıma girmek gibi bir derdi yoktu! Mecburiyetten buradaydı ve muhtemelen meraktan soruyordu bunları. Düşüncelerim mantığımla iş birliği yapınca yüzünü inceledim, benim durumuma üzülmüştü! Birinin bana acımasına ihtiyacım olmadığından soğuk, duygusuz bir sesle
"Bunları bana anlatmadı! Bir mektup yazıp ablamı ararken her şeyi öğreneceğimi söylemiş. Bende sonucu ne olursa olsun aramaya karar verdim."
deyi susunca benim adıma üzgün olduğunu belirten tipik cümleler bekleyerek yüzüne baktım. Ama yapmadı, yarım bir gülüş atınca söyleyeceklerine hazırdım
"Tanıdığım en güçlü kızsın, hayatını düzelteceğine eminim sende asla vazgeçme"
dediğin de korunmak için kurduğum duygusuzluk kalkanım yerle bir oldu. Dudaklarım yukarı doğru kıvrılırken
"Vazgeçmem"
diyebildim, malesef ben izin vermek istemesem de kalbim ona akıyordu!
MERABA GUZELLERİMMMM.
BU BOLUMU KİSA KESMEK İSTEMEZDİM KADERİN ÇİRKEF BAKIŞLARİNİ DA YAZMAK İSTERDİM AMA BUGNLUK BU KADAR... VOTE VE YORUM BİRAKMAYİ UNUTMAYİNNN..

ŞİMDİ OKUDUĞUN
herşey güzel olacak
Genel Kurgu"Bana bak kuki! Sen hiçbir şey yapmadın! Beni duyuyor musun sen bir şey yapmadın!" Kolundan tutarken kendine gelmesi için sarstığım kız başını amaçsızca sağa sola salladı, aralık dudaklarından hıçkırıkları kaçıyordu. "Sen yapmadın anlıyor musun? Ola...