Geçmişin Külleri ✔

13. Hamle - At d2'ye

Şarkı: Neon Hitch - Poisoned With Love

Davetli, davetsiz tüm misafirlerin arkasından savaş alanına dönmüş salonumdaki koltukları düzeltip çöpleri de poşetledikten sonra evin havalanması için pencereleri de açıp bitkince koltuğa yığıldım. Ne geceydi ama!

Özellikle Feyza'nın yaptığı şeyin şokunu hala atlatabilmiş değildim. Diğer yandan bu gece, Nil ve Kerem'in söylediklerinin aksine Rüzgar'ın gördüğüm en soğukkanlı ve duygusuz insan olduğuna bir kez daha emin olmuştum. Çocuk anlayamadığım bir şekilde olaylara doğada bulunan herhangi bir meşe ağacıyla aynı derecede insani tepkiler veriyordu.

O anlara geri dönersek; ikisi öpüşürken erkekler sırıtarak, biz kızlar ise nutkumuz tutulmuş halde şapşalca onları izlemiştik. Gerçi burada karşılıklı bir eylemden bahsetmek Feyza'nın hakkını yemek olurdu. Zira Rüzgar put gibi dikilirken, Feyza öpüşmeyi suni teneffüs boyutuna taşımıştı. 

İlk başta Rüzgar'ın halini, şok olduğu için ne yapacağını bilemediğine bağlasam da Feyza geri çekildiğinde sakince kızın kollarını indirip koltuğa oturduğunda bırakın şok olmayı herhangi bir şey hissettiğini bile sanmıyordum. Hatta aynı sahneye tanık olan beş kişi daha olmasa, iki saniye öncesinde gördüğüm şeylerin tamamen benim hayal gücümün ürünü olduğuna inanabilirdim.

Oturmuş telefonuyla uğraşırken, öyle rahat bir tavır sergiliyordu ki görende her gün bir kızın üstüne atlayıp onu öptüğünü sanırdı. Bir şey değil Feyza'nın yerinde olsam sırf bu tepkisizlikten sonra bile kendimden şüphe ederdim ama gelin görün ki biz normal insanların aksine o da Rüzgar kadar saçma bir tepki verip, onun yanına koltuğa oturmuş ve sahibine aşık kedi misali çocuğa iyice yanaşıp omzunda uyumuştu. Rüzgar da her zamanki halleri buymuşçasına aynı vurdumduymazlıkla telefonunda her ne yapıyorsa ona dönmüştü.

Aylin, Nil ve benim aramdaki 'Ne olduğunu anlayan var mı?' temalı bakışmalarımızın aksine Kerem, Demir ve Bora'nın rahatlığı Rüzgar'ı aratmayan cinstendi. Bizim bilmediğimiz bir şey biliyor gibi bir halleri vardı ama bana öyle gelmiş de olabilirdi tabi. Sonuçta erkek ve kızların olaylara bakış açısı çoğu zaman farklı olurdu. Diğer yandan ben de mantıklı fikir yürütemeyecek kadar çok içmiştim zaten.

Bora ertesi gün sınavı olduğu için Nil'i de alıp gitmeye karar verdiğinde diğerleri de onlarla beraber kalktılar. Feyza, Rüzgar'a kara sakız gibi yapıştığından onu eve bırakmak da her halükarda Rüzgar'a düşmüştü. Aylin'le ben de en az onun kadar Leyla olmuş bir halde yataklarımıza ulaşmanın peşine düştüğümüzden Rüzgar'a pek yardımımız dokunmamıştı. Rüzgar da ilk başta biraz isteksiz görünse de kurtuluşu olmadığını anlamış olacak ki sonunda pes edip onunla beraber çıkmıştı.

Asıl Aylin'e yazık olmuştu aslında. Çünkü Demir oturdukları andan kalkana kadar, sarhoş ve hızlı düşünemeyen halini ona karşı kullanıp sürekli Aylin'e sataşmış ve kahve olayının da bir nevi intikamını almıştı. Hatta bu kadar kısa sürede hevesini alamamış olsa gerek eve gitmek için merdivenlere yönelen kıza sataşmaya devam etmişti. Bu sırada Aylin'in küfürleri de ben dahil tüm apartman sakinlerine ulaşmıştı ama ben Teresa'mı tanıyorsam sonrasında Demir'in çekeceği vardı.

Tam olarak kızlar gecesi yapamamış olsak da bence yine de çok eğlenceli zaman geçirmiştik. En azından ilk fırsatta kızlarla uğraşmak için bolca malzemem olmuştu. Böyle de örnek bir arkadaştım işte. 

Her şey bir yana son yarım saattir Kerem ortalarda yoktu. Sanırım biz Feyza'yla uğraşırken gitmişti. Bir şeyler karıştırıp bana söylemiyor gibiydi ama bunları daha sonra ayık kafayla düşünsem iyi olurdu. Ben de koltukta pencereler açık sızıp kalmadan önce odama gidip uyusam iyi olacaktı.