Geçmişin Külleri ✔

11. Hamle - Piyon e3'e

Şarkı: HI SUHYUN - I'm Different

"Gördüklerine göre artık saklamanın anlamı yok güzelim." Sakince söylediği sözler karşısında ağzım açık kalmıştı.

"Sonunda aramıza beni anlayabilecek bir kız katıldı. Çok sevindim Duru'cum. Tebrikler."

"Kerem'in sende ne bulduğunu bilmiyorum ama kardeşimi üzmesen iyi olur."

"Korkutmasana kızı ayıcık! Sen ona bakma pudra şekeri. Şimdiden en sevdiğim yengem sensin." 

Tebrik, üzmek, yenge? Allah'ım bu konuşma nereye gidiyordu böyle? Panikle ellerimi salladım.

"Düşündüğünüz gibi değil. Gerçekten."

"Sen de rahatla artık Duru. Korktuğun gibi tepki vermediler işte." Diğerlerinin sinirlendiğimi fark etmemeleri için kulağına fısıldadım.

"Yalnız konuşabilir miyiz? Hemen!"

Kafasını sallayıp ayaklandığında ben de kalkıp ne olduğunu anlamaya çalışan arkadaşlarımıza döndüm. "Bize biraz müsaade eder misiniz? Kerem'le konuşmam gerek." 

Erkekler sessizce onaylarken Nil sinsice güldü. Harika! Kim bilir aklından neler geçiyordu? Salondan çıktığımızda mutfağa girmeden kolundan tutup merdivenleri işaret ettiğimde kaşını kaldırıp bana baktı.

"On dakika önce sevgili olmuş bir çifte göre sence de biraz hızlı ilerlemiyor muyuz gün ışığı?"

"Beş dakika sonra hayatının en hızlı terk edilişini yaşayacak birine göre fazla umutlusun artist. Diğerlerinin de buna şahit olmasını istemiyorsan bizi duyamayacakları bir yerde konuşmalıyız."

Yatak odasına girip kapıyı da arkamızdan kapattıktan sonra hırsla ona döndüm.

"Bugüne kadar duyduğum en saçma yalanı söylerken aklından ne geçiyordu senin?" Elleri ceplerinde umursamazca karşımda dikilirken kaşlarını kaldırdı.

"Bütün yüksek kriterlerimi hiçe sayıp seninle sevgili olduğumu söylerken mi?" Birden ciddileşip kaşlarını çattı. "Olamaz! Sen haklıydın gün ışığı. Sanırım psikolojik destek almalıyım."

"Çok komik artist! Ayrıca bil diye söylüyorum hislerimiz karşılıklı. Sen de benim hayal ettiğim sevgili profiline hiç uymuyorsun."

"Biraz gerçekçi olur musun? Ben, tüm kızların hayalindeki sevgiliyim." Kaşlarımı çatıp ellerimi belime koydum.

"Benimle uğraşmayı bırak da git onlarla sevgili ol o zaman." 

"Daha şimdiden kıskançlık tribine mi girdin sen?" Sırıtışını yüzüne gömmemek için kendimi zor tutarak cevap verdim.

"Allah Allah! Neyini kıskanacakmışım ben senin? Çekilmez ada.. Bir dakika! Konumuz bu değil ki!" 

Keyifle güldüğünde sinirle oflayıp onu iterek yatağa oturdum. Kollarımı göğsümde bağlayıp gözlerimi kısarak devam ettim.

"Az önce ne yaptığına dair en ufak bir fikrin var mı Kerem? Çocukluk arkadaşlarına gözlerinin içine baka baka yalan söyledin. Aşağı indiğimiz gibi bunun bir şaka olduğunu söyleyip olayın aslının ne olduğunu açıklıyorsun." Gözlerini kaçırıp duvara baktığında aklından geçeni anlamak birkaç saniyemi almıştı. Tahmin ettiğim şeyle kaşlarım çatıldı. "Onlara gerçeği söylemeyeceksin değil mi? Bu yüzden sevgili olduğumuz yalanını söyledin. Beni kullanarak onları kandırdığına inanamıyorum artist!" Canı sıkılmış bir ifadeyle gelip yanıma oturdu.

"Onlara anlatabileceğim kadar şey öğrenemedim Duru. Öncelikle o adama ne olduğunu bulmalıyım."

"Bahsettiğimiz adam yüksek ihtimalle hayatta bile değilken ne yapmayı planlıyorsun peki? Elinde en ufak bir ipucu da yok üstelik."