26. Hamle - Piyon a5'e

1.5K 81 25
                                    

Şarkı : Kat Deluna & Busta Rhymes - Run The Show (kop kop=))


Feyza Duman

Çağrı'nın ardından etrafımızdaki kalabalık yavaş yavaş dağılırken Rüzgâr da diğer iki arkadaşına dönüp sessizce bir şeyler mırıldandı. Üç söylenenleri kısa bir baş hareketiyle onaylayıp bana utangaç bir gülümseme yolladıktan sonra yanımızdan ayrıldığında Mert de anlamlı bir sırıtışla Rüzgar'a ve bana bakıp arkadaşının peşinden gitti.

"Seni buraya getirmenin iyi bir fikir olmadığını biliyordum."

"Ne yani o beyinsizin sana korkak diyip üstüne bana tek gecelik eğlence muamelesi yapmasına izin mi verseydim?"

"Senin aksine Çağrı gibi insanların hakkımda ne düşündüğü umurumda değil. Ayrıca o kızı iddiaya karıştırarak Çağrı'dan daha iyi bir iş yapmış olduğunu mu sanıyorsun?" Gözlerimi devirip hafifçe gülümsedim.

"Hadi ama Rüzgâr! Çağrı, kadınlara çöpten daha fazla değer vermeyen hayvanın teki olabilir ama Üç gördüğüm en saf ve tatlı erkek. Ayrıca Gamze'ye sırılsıklam âşık! O kıza isteği dışında dokunmayı bırak karşısında kekelemeden konuşmayı bile beceremeyeceğini ikimiz de biliyoruz." Sinirle bana doğru bir iki adım atıp parmağını yüzüme doğrulttu.

"Çağrı kazanırsa ne yapacağını düşündün mü Feyza?" Pişkince sırıtıp kafamı salladım.

"Hayır. Çünkü sen kazanacaksın."

"Neye bulaştığına dair en ufak bir fikrin yok."

Daha fazla tartışmanın anlamsız olduğuna karar vermiş olsa gerek kafasını sallayıp diğerlerinin toplandığı yere doğru yürümeye başladı. Hızlı adımlarla ona yetişip sessizce yanında yürürken hissettiğim paniğin yüzüme yansımamasına çabalayarak gülümsemeye devam ettim.

Rüzgâr'a aksini söylesem de yarışı kaybettiğinde olabilecekler en az onun kadar beni de endişelendiriyordu ve bu ihtimale dayalı kafamda canlandırdığım senaryoların hiçbiri diğerinden daha iyi sonuçlanmıyordu. Sanırım arkadaşlarım sinirlendiğim zaman verdiğim fevri kararlara isyan etmekte haklıydılar. İç çekip gökyüzüne doğru sessizce mırıldandım.

"Bu gece şansımı zorladığımın farkındayım ama son bir yardıma ne dersin? Sonuçta o embesilin kazanmasını sen de istemezsin değil mi?.."

Yan tarafımdan gelen kısık sesli gülüşle yanaklarımın utançla yanmaya başladığını hissedip rahatsızca ona döndüm.

"Hey! Yaptığın hiç hoş değil. Bu iki kişi arasında özel bir konuşmaydı." Saçmaladığımı söyleyen bakışlarına karşın gözlerimi kaçırıp yere baktım. "En azından duymamış gibi yapabilirdin."

Arabasının yanına geldiğimizde Üç'le Mert de bizi bekliyordu. Üç, Rüzgâr'a arabasının anahtarını verip kulağına bir şeyler fısıldadıktan sonra Mert'le beraber arkamızda bekleyen kalabalığın önüne geçti.

Bu sırada sağ tarafımızda duran arabanın yanında da iki kardeş hararetle bir şeyler konuşuyorlardı. Çağrı bizim de orada olduğumuzun farkına vardığı anda konuşmayı kesip Rüzgâr'a tehlikeli bakışlar atarak Gamze'yi kalabalığa yönlendirdi.

Gamze'nin yüzünden ne kadar gergin ve endişeli olduğu açıkça belli olsa da endişesinin kendisi için mi yoksa abisi için mi olduğunu söylemek mümkün değildi. Buna rağmen diğerlerinin yanına yürürken Rüzgâr'a gülümsemeyi de ihmal etmemişti. Koyun can derdinde kasap et derdinde dedikleri bu olsa gerekti.

Rüzgâr, Çağrı'nın tehditkâr bakışlarını umursamadan sürücü kısmına geçtiğinde Çağrı'ya ukala bir gülüş yollayıp, ben de yolcu tarafına oturdum. Rüzgâr'ın kaşlarını çatmış beni izlediğini görünce ağır hareketlerle kemerimi bağlayıp saçımı ve kıyafetimi düzelttim. Bakışlarında değişiklik olmayınca daha fazla dayanamayıp ona döndüm.

Geçmişin Külleri ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin