33. Hamle - Piyon h3'e

1K 69 13
                                    

Şarkılar : Alex Aiono ft. Conor Maynard - Treat You Better (Shawn Mendes cover)
Adele - Hiding My Heart 

Bugün kesinlikle hayatımın en berbat günlerinden biri olmalıydı. Önceki gece gördüğüm kabusların etkisiyle zaten yeni güne fazlasıyla yorgun ve keyifsiz başlamıştım ki bunun üstüne duş alıp kıyafet değiştirmek için uğradığım evimde beni karşılayan afet alanından farksız korkunç karmaşa da eklenince moralim iyice bozulmuştu. Son olarak okula gelip panoya asılmış sınav sonuçlarını görmekse tüm hayat enerjimi tüketen darbe olmuştu.

Ah Tanrım! Notlarım öyle berbattı ki gördüğüm sayılara sınav sonucu demek bile gelmiyordu içimden. Sadece bir iki dersten kötü not alsam bu derece mutsuz olmazdım ama ilk vizelerin tamamında ortalamanın altında, hatta iki tanesinde ortalamaya bile dahil edilemeyecek haldeydim. Bu da ikinci vizelerde düzeltmem gereken dokuz dersim olduğu anlamına geliyordu ve bunun için ne kadar çok çalışmak zorunda olduğumu düşünmekse başımın dönmesi için yeterliydi.

Bölüm binasının çıkışına doğru ilerlerken derin bir iç çekip yüzüme düşen saçları çekiştirdim. Boş gözlerle yürüdüğüm yola bakarken dış kapının önüne gelip kapıyı itmek için elimi uzattığımda birinin diğer taraftan kapıyı açarak benim geçebilmem için kenara çekilmesiyle dışarı çıkıp sessizce mırıldandım.

"Teşekkür ederim."

"Rica ederim."

Tembel adımlarla yoluma devam etmek üzereydim ki başka birinin kolunu boynuma atıp aniden yanağımı öpmesiyle hızla kafamı o yana çevirdim.

"Mete!"

"Beni özledin mi melek? Ah, ama dur. Bundan önce daha önemli bir sorum var. Sana kapıyı açan şu yakışıklıyı tanıyor musun?"

Mete'nin heyecanla parlayan yeşil gözlerinden yansıyan büyük merakına kaşlarımı çatıp kimden bahsettiğini görebilmek için arkamı döndüğümde benden sonra içeri girip fotokopicinin olduğu koridora dönen çocuğun gözden kayboluşunu izlerken sadece arkasını görebildiğim için umursamazca omuz silktim.

"Kapıyı açarken yüzüne bakmamıştım ama tanıdığımı sanmıyorum."

"Kerem kadar yakışıklı bir sevgilim olsa ben de başka erkeklere bakmazdım tabi. Neyse, sorun değil. Ben öğrenirim kim olduğunu."

Gözlerimi devirip tekrar keyifle sırıtan arkadaşıma döndüm.

"Birincisi, senin de çok iyi bildiğin gibi Kerem'le sevgili falan değiliz. İkincisi, bu okuldan bile değilken yoldan geçen çocuğun tekinin kim olduğunu öğrenebileceğini söylediğinde bunu mantıksız bulmadığım için ben mi anormalim yoksa beni bu hale getiren sen mi hiç bilmiyorum."

Hafif çatık kaşlarla kararsızca onu süzmeme karşılık gülerek ellerini pantolonunun ceplerine sokup masum bir ifadeyle bana baktığında iç çekip kafamı iki yana salladım. Bu sırada benden biraz uzaklaştığından şu an ki hava koşulları için fazlasıyla yetersiz kalan giyim tarzını görünce kaşlarım daha da çatıldı.

Üzerine tam oturduğu için kaslı kollarını ortaya çıkaran siyah deri ceketinin altındaki derin v yaka siyah kazağı, şekilli ve pürüzsüz göğüs yapısına cömert bir bakış açısı sunsa da oldukça ince bir materyalden yapılmış gibiydi. Aynı şekilde dar kesim dizleri yırtık siyah kot pantolonu da uzun ve düzgün bacaklarını güzel göstermenin haricinde pek sıcak tutan bir şeye benzemiyordu. Bu seksi ama mevsime aykırı giyiminde doğru seçilmiş tek şey siyah postallarıydı muhtemelen.

"Kerem'e aşık olduğunu bilmesem gözlerinle beni soyduğuna yemin edebilirim Duru."

Çapkın gülüşüne karşılık baygın bakışlarla üzerindekileri işaret ettim.

Geçmişin Külleri ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin