^-^ Aşk kokan kadınların sevdasına, gönül veren adamların hikayesi..
Beni tanımayanlar, yeni tanıyanlar ve uzun zamandır tanıyan dostlar, canlar öncelikle merhaba :) Hepiniz hoş geldiniz..
Şuan okumaya başladığınız, yazdığım ilk hikayedir. Benim için her zaman yeri farklıdır. Kaleme aldığım, acemiliğimi attığım, tamı tamına dört okuyucumla bu platforma adım attığım hikayedir :) Ah ah ne günlerdi.. :) Üzerinden geçen üç senede farklı hikayelere daha yelken açtığımdan dolayı düzenlemeye anca geçiş yapmış bulunuyorum :)
Şimdi, düzenlenen ilk sayfayı, tam üç sene sonra aynı heyecanla paylaşıyorum.. Kurgu sabit, lakin arada eklemeler ve değişmeler mevcut.. Daha önce okuyan arkadaşlar aradaki farkı anlayabilir :) Her akşam bir sayfa düzenleyeceğim kısa süre içinde tamamlanır diye umuyorum.. Kısacası artık yayınevleri düşünsün :)))
Emeğe saygı diyorum ve keyifli okumalar diliyorum..
Sevgiler..
**** *** **** ****
Sakın kader deme..Kaderin üstünde bir kader vardır.
Ne yapsalar boş göklerden gelen bir karar vardır.
Gün batsa ne olur geceyi onaran bir mimar vardır..Sezai KARAKOÇ
***
-YAREN-
Alaycı bir kuşun süzülmesini andıran koca uçağın, ufacık penceresinden ardımda bıraktıklarıma öylece bakıyordum. Hoş bir şey gördüğümde söylenemezdi. Tahmini olarak bilmem kaç bin metre yükseklikteydik. Kaptanımızın az önceki basın açıklamasını andıran konuşmasında, 'Bayanlar, baylar kaptanınız konuşuyor!' kısmını dinlemek yerine müzik dinlediğim gerçeğini maalesef değiştiremem. Uçak korkumu yenemeden bu yaşıma kadar gelmem bile mucizeydi. Her ne kadar karayolunu tercihlerimin arasında tutsam da, sevgili kuzenimin ısrarları sonucunda bu uçan teneke yığınına binmek durumunda kalmıştım. Uçuşun bitmesine tam yarım saat daha vardı ve bana bu yarım saat yarım günden daha uzun bir süre olarak geliyordu. Biran önce bulunduğum yerden kurtulmak istiyordum. Çünkü burada hiç mi hiç mutlu değildim..
Herkesin hayatında onu mutlu eden, gözlerini kapattığında ona huzur veren, bulunduğu yerden başka bir yerde bulunmak istemeyen mutlaka bir yeri vardır. Sevgilinin yanı, arkadaşlarının yanı, ailesinin yanı gibi..
Fakat, bu mutluluk ve huzur veren yer havada süzülen bir teneke yığının içi olmamalıydı..
Şahsen fikrimi soracak olursanız, ben çoğunluk olarak aile yanında huzur bulanlardanım. Çünkü bu hayatta, yalansız dolansız, karşılıksız sevgi verip ve fazlasıyla alabildiğim tek gerçeğim ailemdi.. Gerçi hayallerimin erkeğiyle hala karşılaşmamış olmam benim suçum değildi. Karşıma çıkanların sevgimden ziyade başka şeyler istemiş olmaları da benim suçum değildi. Aslına bakarsanız hiçbiri benim suçum değildi. Kaderim bana ne sunduysa, ben sadece onu kabul ettim..
Haziran ayının kendini hissettiren sıcağında yaşamımdaki yeni sayfaya merhaba demek üzere İstanbul'dan ayrılarak, senenin yorgunluğunun bir kısmını kuzenim ile birlikte memleketim Trabzon'da geçirmeye karar vermiştik. Her yaz tatilinde elimden geldiği kadar gitmeye çalışır, tek başına yaşayan babaannemin yanında İstanbul'un bütün karmaşasından uzakta kafamı dinlerdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KADERİMİN PEŞİNDE (Yeniden Yazılıyor!)
Teen FictionHuzurun diğer adı,gözlerinin cennet yeşiliydi.. Bakışları tıpkı Karadeniz'in hırçın dalgaları gibiydi. Asi ama insanı kendine bağlayan, aşık eden, hayat veren.. Parlak dalgalı saçlarını, rüzgara karşı savurduğunda, etrafını esir alan kokusu adeta şü...