6. Bölüm "Sadece Arkadaşız."

1.3K 198 90
                                    

Eğer bölümü, bölüm şarkısı ile okursanız eğer emin olun daha fazla keyif alırsınız.

Bölüm Şarkısı ~ Taylor Swift / The Hunger Games.

Çığlıklarım, haykırışlarım ve çaresizliğim... Bedenim beni hayattan kurtarmak ister gibi yorgun düşmüştü en çaresiz anımda. Her şey daha yeni başlıyordu. Böyle olamazdı ölüm, en azından bu kadar anlamsız olmamalıydı. Belki de hayatımda ilk kez kalp atışlarımın hızlandığını hissetmişimdir. Korkularım, hayallerim, umutlarım... Peki ya şimdi terk mi ediyordu beni ruhum? Bu kadar savaşmışken en olmadık bir yerde ölmek de neyin nesiydi. Ben çırpındıkça mavilerine aşık olduğum deniz beni daha çok kendine, dibe doğru çekiyordu yutmak istercesine. Beni kabul eden bir tek o vardı sanırım. Ama onunda tek istediği, içine doğru çekip yutmaktı benim aciz bedenimi. Hayattaki çabalarım hep boşa olmuştu. Hiçbir zaman hiçbir şeyde başarılı olamamıştım zaten. Şimdi de ise yaşamayı beceremiyordum. Çırpındıkça dibe doğru yutuluyordum. Acizdim ben, aciz... Ölmeli miydim, yoksa seçeneğim var mıydı?

Bedenimi serbest bırakıp sessiz bir çığlık döktüm dudaklarım arasından denize doğru. Ağzıma dolan su iyice nefes almamı engellerken sımsıkı bastırdım dudaklarımı birbirine. O an çığlıklar beynimde yankılanmaya başladı. Kafamda patlayan çığlıklar vardı artık. Ölümüm kapıya dayanmıştı.

Hani olur ya ölürken hayatın film şeridi gibi gözlerinin önünden geçer. İşte benimki de o misal. Annem, babam ve çocukluğum... Gözlerimin önünde beliren silik resimler, sahneler. Birbirine girmiş gibi iç içeydi hepsi. Her şey o kadar karmakarışık ve karanlıktı ki, gerçek olamayacak kadar kötü bir rüya misaliydi benim için.

"Derin kendine gel ve toparlan."

"Bitti Max yolun sonuna geldik her şey buraya kadarmış."

"Kurtulacağız buradan, buna inan lütfen."

Gülümsediğini sanarak

"İnanç? İnancım kalmadı Max her şey buraya kadarmış. Elveda."

Gözlerimi suda zorlayarak tüm gücüm ile göz kapaklarımı aralayıp nerede olduğumu görmeye çalıştım. Ama suyun tuzlu olması gözlerimi yakmayı becermişti. Tekrar gözlerimi kapatmam ile her yer karanlığa büründü. Tuttuğum nefesim bana meydan okuyordu artık. Az kalmıştı.

"Korkuyorum Max."

"Ben yanındayım Derin.

"Biliyorum ama korkuyorum."

Boğularak ölmek ne kadar acı? Suyun içinde nefessizlikten tamamen morarmış bir beden. Denizdeki yengeçler tarafından etleri koparılmış kan içinde bir ceset. Sudan çıkarılıp çürümeyi bile hak etmiyordum.

Nefesim tükenmişti artık ve kendimi suda tamamıyla serbest bırakmaya mecburdum. Ruhumu da serbest bırakabilirdim artık. Çünkü bundan sonra sadece geriye soğuk cansız bir beden kalacaktı. Teslim oluyorum hayat. Artık kurtuluyorsun benden!

Karanlık neden bu kadar ürkütücü?

Sessizlik neden bu kadar korkutuyor beni?

Yalnızlık neden bu kadar çaresiz geliyor şimdi?

Evet her şey buraya kadar.

Ölüyorum..

Son bir çığlık koparken boğazımdan acı acı teslim oldum bu mağlubiyete...

*****

Bedenim ruhumdan ayrılmak üzereyken omuzlarımda iki el hissetmem ile tekrar canlanmaya başladı vücudum. Kurtuluyor muydum, yoksa bu bir illüzyon muydu veya reenkarnasyon dedikleri böyle bir şey miydi? Bir el beni buradan çıkartacak ve yeni yaşamıma mı aşılayacaktı beynimi. Yeniden hayat mı buluyordu bedenim? Peki nasıl olacaktı yeni yaşamım, yeniden yaşamaya gücüm var mıydı?

DIŞLANMIŞLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin