25. Hazırlık

36 1 2
                                    

Karanlığın var olduğu bir evrende, ışığı ararız zamanla. Umut eder, bekler dururuz. Umut nedir? Umut fakirin duası mıdır, yoksa geleceğimizin temel taşlarından biri mi? Bazen yıldızlara bakıp, ne kadar özgür ve de güzel olduklarını düşünüyorum. Koca evrende, süzülüp duruyorlar adeta. Ne bir karışanları var, ne de edenleri...

Gözlerimi cama çarpan hafif yağmur sesleri ile araladım. Dün eve geldikten sonra, başım ağrıdığı için biraz kestirmeye karar vermiştim. Fakat sanırım bayağı uyuya kalmıştım.

Yataktan hafifçe doğrulup, krem tonlarındaki komodinin üzerinde duran telefonumu elime aldım. 20 cevapsız arama, 5 mesaj ve birde Whatsapptan gelen mesajlar... Savaş çıktı herhâlde diyerek, telefonumu açtığımda hemen hemen hepsinin Kayra'dan geldiğini fark ettim. Sanırım Kıvanç'ın hiç umurunda değildim. Whatsapp'a girmem ile beraber, Kayra'nın bir kez daha araması bir oldu.

"Efendim Kayra?"

"Neredesin kızım sen?"

"Evdeyim, yeni uyandım."

"Haber niye vermiyorsun peki, dün seni çok merak ettik."

"Ettik derken?"

"Çocuklar ve ben yani."

"Hım." diyebildim sadece. Oysa merak ettiğim Kıvanç'ın sorup sormamasıydı. Eve gelince bir iki saat uyuyup dinlenecektim aslında, ama sonra uyuyakalmışım.

"Keşke haber verseydin, Kıvanç da bir şey bilmiyormuş zaten. Oda bayağı merak etti seni."

"Kıvanç mı?" Dedim birden, yatakta doğrulurken.

"Evet, neden bu kadar şaşırdın ki merak edemez mi?" diye gülmeye başladı.

"Yoo" dedim sesimi hafif incelterek, "Şaşırdım sadece." diyerek konuyu değiştirdim. "Bugün ki plan ne?"

"3 saate mağazanın orada olacağız. Kıvanç, Barış'ı alıp gelecek. Bizde Giray ile beraber geçeceğiz."

"Tamam, o zaman, ben de orada olurum. Haberleşiriz." deyip telefonu kapattım.

Kıvanç beni merak etmişti demek, oysa ne bir mesaj, ne de bir arama vardı. Kendimi tekrar yatağa bırakıp, başımın altındaki yastığı yüzüme bastırdım. "Neden bu kadar zor olmak zorundaydı?" Dedim.

Kıvanç'ın Ağzından (Flashback)

Biz neyiz? Bu sözlerini bütün gün düşünüp durdum. Ondan hoşlanıyordum ve onu öpmüştüm. Fakat biz neydik, bu soruyu henüz bir cevabım yoktu.

Daha önce hiç sevgilim olmamıştı. Bütün kadınlardan uzak durmuştum, ne zaman birine karşı bir duygu hissedecek olsam yaşadıklarım aklıma geldi her zaman. Fakat bu sefer bazı şeyler farklıydı. Neydi bu farklı olan durum? "Siktir." diyerek başımı ellerimin arasına aldım. Sanırım gerçekten ondan hoşlanıyordum.

Şimdi ne yapacaktım? Kız haklıydı, ona gerçekten bir cevabım yoktu, bir teklifte bile bulunamamıştım. Hoş nasıl teklif edeceğimi de bilmiyordum... Telefonu elime alıp, rehberde göz gezdirdim. Murat, ipek derken hiç biri ile konuşmadığımı fark ettim. Sadece rehberimde duran fazlalıklardı. Biraz daha dolanırken, Barış'ın adını fark ettim. Sanırım en doğru kişi oydu. Her zaman aklı başında ve mantıklı fikirleri vardı. Belki de en iyi tavsiye ondadır diyerek, telefonu kulağıma götürdüm.

"Alo?"

"Efendim abi."

"Ben sana bir şey danışmak istiyordum ama yüz yüze konuşsak daha iyi olacak. Neredesin tam olarak?"

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 22, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

DIŞLANMIŞLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin